Brown pelican türkçesi Brown pelican nedir

  • Leyleksiler (ciconiiformes) takımının, pelikangiller (pelecanidae) familyasından, kuzey amerika'nın sıcak kıyılarında yaşayan bir tür.
  • Esmer pelikan.
  • Biyoloji alanında kullanılır.

Brown pelican ingilizcede ne demek, Brown pelican nerede nasıl kullanılır?

Brown : Kararmak. Kahverengileşmek. Kızarmak. Usanmak. Kahverengi. Karamak. Esmerleştirmek. Karartmak. Kızartmak. Esmerleşmek.

Pelican : Pelikan. Alaska eyaletinde şehir. Ak pelikan. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Kuşlar (aves) sınıfının, kürek ayaklılar (pelecaniformes) takımının pelikangiller (pelecanidae) familyasından, güneydoğu avrupa, kuzey afrika ve asya'da toplu halde yaşayan, ülkemizde göçmen olarak bulunan, 70-73 cm kadar uzunlukta, beyaz ve hafif pembe renkli, alt gagadaki kesesi sarı, bir kuş türü. beyaz pelikan. Kaşıkçıkuşu.

Brown adipose tissue : Esmer yağ dokusu. Kış uykusuna yatan hayvanlarda görülen, insanlarda doğumdan sonra çok sınırlı bazı bölgelerde bulunan, mitokondrilerindeki bol miktardaki sitokromlar sebebiyle renkli, çok sayıda lipit damlası içeren sıkı paketlenmiş hücreleriyle endokrin beze benzeyen doku. kışlama bezi, mültiloküler doku.

Brown algae : Kahverengi yosun.

Brown bear : Kahverengi ayı. Boz ayı. Suriye ayısı. Bozayı. Etçiller (carnivora) takımının, ayıgiller (ursidae) familyasından, suriye'de yaşayan, boz ayının bir ırkı olarak kabul edilen bir tür. Etçiller (carnivora) takımının, ayıgiller (ursidae) familyasından, 250 cm kadar uzunlukta, 8 cm kadar kuyruğu olan, esmer kahverengi karışık tüylü, iyi tırmanan ve yüzen, art ayakları üzerinde yürüyen, avrupa ve asya'da sık ormanlarda yaşayan bir tür. Kahverengi posta sahip ayı cinsi.

 

Brown betty : Puding.

İngilizce Brown pelican Türkçe anlamı, Brown pelican eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brown pelican ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acacia : Akasya sakızı. Akasya. Salkım ağacı. Mimoza. Arap zamkı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi.

Aardwolf : Yeleli sırtlan. Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli.

A cells : Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi. Alfa hücreleri.

 

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Abductor muscle : Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

A cell : A hücresi. Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Abiotic environment : Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik çevre. Abiyotik ortam. Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

A site : Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri. A yeri.

Brown pelican synonyms : abiotic factor, abo blood groups system, a protein, abacus bodies, aardvark, aardvarks.