Bursars türkçesi Bursars nedir

Bursars ingilizcede ne demek, Bursars nerede nasıl kullanılır?

Bursar : Sayman (üniversite terimi). Devletten ya da herhangi bir özel kuruluştan burs alarak öğrenimini sürdüren öğrenci. Okul veznedarı. Muhasebeci. Bursiyer. Vezne. Burs görevlisi. Burslu öğrenci. Burs.

Bursarial : Hazinedar veya veznedara ait. Muhasebeci veya saymanla alakalı.

Bursaries : Okul muhasebesi. Burs. Muhasebeci odası (üniv.).

Bursary : Burs. Okul muhasebesi. Kimi öğrencilere orta ya da yüksek öğrenimlerini sürdürebilmeleri için, belli bir süre devlet ya da özel kuruluşlarca ödenen aylık para. Muhasebeci odası (üniv.).

Bursa calcanea subtendinea : M. flexor digitalis pedis superficialis'in kirişi ile tuber calcanei arasında bulunan boşluk. Bursa kalkanea subtendinea.

Bursa testicularis : Corpus epididymidis ile testisin margo epididymalis'i arasında yer alan kese. Bursa testikularis.

Bursa trochanterica : Bursa trokanterika. Atgillerde m. gluteus accessorius'un kirişiyle uyluk kemiğinin trochanter major’u arasında bulunan boşluk.

Bursa copulatrix : Çiftleşme kesesi. Çeşitli erkek hayvanların üreme sistemlerinde bulunan ve olgunlaşan spermlerin, çiftleşmeden önce, geçici olarak bırakıldıkları kese.

 

Bursa omentalis : Bursa omentalis. Omentum majus'un lamina parietalis'i ile lamina visceralis'i arasında oluşan boşluk, bursa omentalis. Omentum kesesi. Küçük periton boşluğu.

Bursa : Para çantası. Kesecik. Bursan. Husye. Cüzdan. Kese. Yumurtalık.

İngilizce Bursars Türkçe anlamı, Bursars eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bursars ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accountant : Hesap uzmanı. Genel anlamıyla sayışmanlıkta aylıkla çalıştırılan ve sayışmanlık işlerini çoğunluğu ile yapabilecek bir yetenekte bulunan kişi. Sayışmanlığı yöneten bu bilim dalında yetkisi olan kişi. Sayışman. Sayışımcı. Muhasip.

Audit court : Sayıştay. Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Divanı muhasebat. Devlete ilişkin kuruluşlar tümünün sayışımlarını inceleyen ve sayışımlarını yargılayan kurul.

Pay desk : Gişe. Kasa. Ödeme kasası.

Scholars : Edip. Alim. Bilginler. Bilge. Okumuş kimse. Öğrenci. Bilgin. Mektepli. Eğitimini almış kimse.

Certified public accountant : Yetkili bağımsız muhasebe uzmanı. Yetkili mali müşavir. Kamu kurumlarında hesap işleriyle uğraşan uzman kişi. Diplomalı hesap uzmanı (amerikan ingilizcesi). Yeminli muhasebeci. Hesap uzmanı. Yeminli hesap uzmanı. Diplomalı hesap uzmanı. Mali müşavir.

Scholar : Edip. Çok bilgili kimse. Öğrenci. Mektepli. Tahsilli kimse. Bilge. Devletten ya da herhangi bir özel kuruluştan burs alarak öğrenimini sürdüren öğrenci. Eğitimini almış kimse.

Comptroller : Kontrolör. Sayman müdür. Denetleyici. Murakıp. Müfettiş. Denetçi.

 

Chamberlain : Teşrifatçı. Mabeyinci. Güney dakota eyaletinde şehir. Kahya. Hazine vekili. Kethüda. Hazine muhafızı. Saray nazırı.

Accountants : Muhasebeciler.

Bursars synonyms : bursera microphylla, rosid dicot genus, family burseraceae, gumbo limbo, burseraceae, genus bursera, bursera simaruba, elephant tree, torchwood family, scholarship holder, chamberlains, grantee, treasurer, controllers, accountable person, scholarship student, cash keeper, cash point, bookkeepers, treasury, grantees, foundationer, cash desk, comptrollers, treasuries, bookkeeper, tellership, certified public bookkeeper, controller, treasurership, compter, pursuer, pay clerk.