Butter türkçesi Butter nedir

  • [#yağ Yağcılık].
  • Margarin.
  • Krek kokain.
  • Yağ sürmek.
  • Tereyağı sürmek.
  • Dalkavukluk.
  • Tereyağı.
  • Sadeyağ.
  • Tereyağına benzeyen kakao vb. yağı.
  • Tereyağ.

Butter ile ilgili cümleler

English: Ali made himself a peanut butter sandwich.
Turkish: Ali kendine fıstık ezmeli sandviç yaptı.

English: Ali made Mary a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali Mary'ye bir fıstık ezmeli jöle sandviç yaptı.

English: Ali made a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali bir fıstık ezmesi ve jöle sandviç yaptı.

English: Ali had a peanut butter and jelly sandwich for lunch.
Turkish: Ali öğle yemeği için bir fıstık ezmesi ve jöleli sandviç yedi.

English: Ali made himself a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali kendine bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptı.

Butter ingilizcede ne demek, Butter nerede nasıl kullanılır?

Butter and eggs : Nevruzotu. Keten otu. Nevruz otu.

Butter bean : İri bir bakla türü. Fasulye.

Butter beans : İri bir bakla türü. Fasulye.

Butter churn : Yayık. Güğüm.

Butter churn powder : Yayık altı suyunun kurutulmasıyla elde edilen ürün. Yayık altı tozu.

Butter muslin : İnce muslin. Tülbent.

Spread butter on bread : Ekmek üzerine tereyağı sürmek. Ekmeğe yağ sürmek.

Acidophilus butter : Tereyağı asidi. Bütirik asit.

 

Aerosol butter : Aerosol tereyağı. Gaz basıncı altında ambalajlanmış ve daha akışkan bir yapı kazandırılmış olan tereyağı.

Butter milk : Kreması alınmış süt.

İngilizce Butter Türkçe anlamı, Butter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Butter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Grease : (hayvansal) yağ. Makine yağı. Olağan koşullarda katı durumda bulunan yağlama yağı. Rüşvet vermek. Para yedirmek. Yağıltı. Yağ. Yağlamak. Briyantin.

Fighter : Savaşçı. Savaş uçağı. Mücahit. Dövüşçü. Cidalci. Boksör. Savaşımcı. Alperen. Avcı uçağı. Kavgacı.

Basted : Paylamak. Sopa atmak. Azarlamak. Haşlamak. Kurumaması için etin üzerine su dökmek. Dayak atmak. Teyellemek. Yağlamak. Dövmek. Erimiş yağ dökmek.

Blarneying : Yağ çekme. Yağ çekmek. Yaltaklanma. Yaltaklanmak. Övme. Yağ. Dil dökme. Piyaz.

Oleos : Oleyin. Oleyik veya yağ anlamında önek. Oleo.

Blarney : Yağ çekme. Piyaz. Yaltaklanma. Yaltaklanmak. Övme. Yağ. Yağ çekmek. Dil dökme.

Butterfat : Sütten elde edilen yağ. Süt kaymağı. Sütyağı.

Flattery : Yağ. Tabasbus. Yağlama. Yaltakçılık. Övme. Pohpohlama. Yaltaklanma. Kompliman.

Blarneyed : Yaltaklanma. Yağ çekme. Yaltaklanmak. Dil dökme. Övme. Yağ çekmek. Piyaz. Yağ.

Butter synonyms : yak butter, beurre noisette, clarified butter, meuniere butter, margarines, anoints, anoint, oleomargarin, solid food, sycophancy, flunkeyism, flatteries, slavishness, greases, scrapper, soapiness, rocks, combatant, claptraps, drawn butter, cookies, blandishments, baste, margarine, oleomargarine, lemon butter, dairy product, obsequiousness, greasiness, oleo oil, marges, butternut, marge.

 

Butter zıt anlamlı kelimeler, Butter kelime anlamı

Uncover : Kapağını açmak. Örtüsünü kaldırmak. Ortaya çıkarmak. Açmak (örtü, kapak vb). Örtüsünü ya da kapağını açmak. Deşifre etmek. Örtüsünü açmak. Şapka çıkarmak. Su yüzüne çıkarmak. Açmak.

Butter ingilizce tanımı, definition of Butter

Butter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To cover or spread with butter. One who, or that which, butts. An oily, unctuous substance obtained from cream or milk by churning.