Call the shots türkçesi Call the shots nedir

  • Kontrolü elde tutmak.
  • Kararlaştırmak.
  • Sözü geçmek.
  • Yönetmek.
  • Sözü geçer olmak.
  • Dinlenilir olmak.
  • İpler elinde olmak.
  • Borusu ötmek.
  • İdare etmek.
  • Kararları vermek.

Call the shots ingilizcede ne demek, Call the shots nerede nasıl kullanılır?

Call : Çağrıda bulunmak. Söylemek. Aramak (telefon). Telefon etmek. İddia etmek. Telefonda konuşmak. Uyandırmak. Adamla getirtme. Dava açmak. Aramak.

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır.

Shots : Destek. Vuruş. Tahrip maddesi. Yudum. Atış. Deneme. Saçma. Menzil. Şans. Fotoğraf.

Call the banns : Evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek veya askıya çıkarmak. Evlilik yapılacağını ilan etmek veya bildirmek.

Call the fire department : İtfaiye çağırın.

Calls the shots : Kararları vermek. Yönetmek. İdare etmek. Kararlaştırmak.

Call the roll : Yoklama yapmak. Yoklama almak.

Call the game off : Oyunu iptal etmek.

I need to call the embassy : Elçiliği aramam lazım.

Call the police : Polis çağırmak. Polisi aramak. Polisi çağırmak. Polisi ara. Polis çağırın.

 

İngilizce Call the shots Türkçe anlamı, Call the shots eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Call the shots ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Arrange : Aranje etmek. Planlamak. Uyuşmak. Düzenlemek (toplantı). Bağlamak. Yoluna koymak. Oluşturanın özelliğini taşıyan bir yapıt ortaya koymak. Düzenlemek. Hazırlanmak.

Rule : Saltanat etmek. Yönetmelik. Egemenlik. Yöntem. Kural. Buyurmak. Yol. Hüküm sürmek.

Appointing : Belirlemek. Atamak. Dayayıp döşemek. Saptamak. Tayin eden. Döşemek. Atama. Tayin etmek.

Agree : Uymak (bir başka şeye). Anlaşmak. Rıza göstermek. Aynı fikirde olmak. Razı olmak. Yaramak. Hemfikir olmak. Uymak. Uzlaşmak.

Appoints : Belirlemek. Dayayıp döşemek. Görevlendirmek. Koymak. Atamak. Kararlaştırmak (tarih veya gün vb). Döşemek. Memur etmek. Saptamak (tarih veya gün vb).

Concert : Elbirliği. Uyum. Bir araya gelerek karar almak. Birlik. Planlamak. Anlaşmak. Ahenk. Dinleti. Birlikte hareket etmek.

Administer : İcra etmek. Ettirmek. Vermek (ilaç veya ceza vb). Vermek. Vermek (ilaç, ceza vb). Verdirmek. Uygulamak. Tatbik etmek. Tayin etmek. Sağlamak.

Decide : Hükme bağlamak. Karar verdirmek. Belirlemek. Sonuçlandırmak. Aklı kesmek. Seçim yapmak. Karar vermek. Karar vermesini sağlamak. Sonuca varmak.

Be sufficient : Yeterli olmak. Kafi gelmek. Yetmek. Yeterli gelmek.

Call the shots synonyms : administrate, bestriding, bestride, have influence, administered, agree upon, agree on, call the tune, calls the shots, appoint, administrating, captaining, bestrode, rule the roost, bestrides, bestridden, captain, arranges, administrates, administers, boss, wear the pants, adjudicates, wear the trousers, be enough, adhibit, agrees, captains, bossing, bossed, adjudicate, be mentioned, administrated.