Calle türkçesi Calle nedir
- Bir tür baş örtüsü.
- Başa giyilen örtü.
Calle ile ilgili cümleler
English: "What happened Tom?" "When I asked Mary what cup size she is, she called me a pervert." "What do you expect?"
Turkish: "Ne oldu Tom?" Mary'ye sütyen bedenini sorduğumda, o bana sapık dedi." "Ne bekliyorsun?"
English: A child whose parents are dead is called an orphan.
Turkish: Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
English: 100 years is called a century.
Turkish: Yüz yıla yüzyıl denir.
English: A dead deer being pecked by vultures, remains partly eaten by other animals, that sort of rotten meat is called 'carrion'.
Turkish: Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir.
English: "Has anybody called the police?" "I have."
Turkish: "Biri polisi aradı mı?" "Ben aradım."
Calle ingilizcede ne demek, Calle nerede nasıl kullanılır?
Called : Adlandırılan. Çağrılmış. Adındaki. Adlanan. Adlı. Adlandırılmış. Ödenmesi istenmiş. Diye. Denilen. Namında.
Called a meeting : Toplantı yapmak. Toplantı organize etmek. Toplantı ayarlamak.
Called a spade a spade : Gerçekten hissettiklerini söylemek. Dürüstçe konuşmak. Açıkça konuşmak.
Called him : - diye isimlendirilen. - diye çağrılan.
Called him to order : Davranışlarına çeki düzen vermesi emredilmiş. Uygun şekilde davranması için emir verilmiş.
Caller : Telefon eden kimse. Misafir. Oyunu yöneten kimse. Arayan. Kısa ziyaret yapan kimse. Uğrayan kimse. Kısa ziyaretçi. Ziyaretçi. Alısünle arayan kimse. Çağıran.
Caller id : Çağrı bilgisi. Arayan kışının numarası. Arayanın kimliği.
Called it a day : Çalışmayı bırakma. Günü bitirme. Eve gitme. Yatağa gitme.
Called into question : - hakkında endişeleri artıran. Şüphe uyandıran. Şüpheye düşüren.
Called party release : Çağırılan aboneyle çözme.
İngilizce Calle Türkçe anlamı, Calle eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Calle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Title : Ad. Sahiplik. Belge. İsim. Görüntüde yer alan, fakat görünçlüğün bir parçası olmayan her çeşit yazıyı anlatır terim. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İstihkak. Hak. Unvan. Yazı.
Baptize : Vaftiz etmek. İsim koymak. Vaftiz ederek isim vermek. İlk denemeyi yapmak.
Dub : Deriyi yağlayıp yumuşatmak. Yeniden seslendirme işi. İsim vermek. Yeniden seslendirmek. Seslendirmek. Asıl kuşağın karşıt niteliğindeki benzeri. asıl filmin, çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere hazırlanmış benzeri (bu anlamda hep pozitif eşlem anlatılır). (bir negatifin eşlemi pozitif, bir pozitifin eşlemi negatifidir.). Vurmak. Ünvan vermek. Filmi çekimden sonra seslendirmek. Ad takmak.
Term : Önel. Vade. Demek. Adlandırmak. Devre. Dönem. -e ... adını vermek. İsim vermek. Bilgisayar, hukuk, gramer, iktisat alanlarında kullanılır. Anlaşmak.
Label : Sınıflandırmak. Etiket yapıştırmak. Tecim mallarının türü, kökeni, ederi ve niteliği gösterilmek amacıyla üzerlerine yapıştırılan küçük kağıt. Etiketlemek. Yafta. Uyarı işareti koymak. Bilgisayar, iktisat, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir malın tür, miktar, fiyat gibi niteliklerini belirten küçük kağıt parçası. Marka koymak. Üretilen maddeleri tanıtıcı her türlü yazılı veya basılı bilgi, marka, damga ve işaretleri içeren ve ürünlerle birlikte sunulan veya ambalajında basılı bulunan tanıtım bildirimi.
Post : Afişe etmek. Sonraki. Vazifelendirmek. Posta. Direk. Sonra. Posta ile göndermek. Sonrası. Bilgi vermek. Makam.
Baptise : (britanya ingilizcesi) vaftiz etmek. Vaftiz ederek isim vermek. İsim koymak. Vaftiz etmek. Bir kimseye vaftiz töreni sırasında isim vermek (baptize olarak da yazılır). Suya batırarak vaftiz törenini (kiliseye kabulü gösteren hıristiyanlık töreni) gerçekleştirmek.
Rename : Yeniden adlandırmak. Ad değiştir. Yeni bir ad vermek. Yeniden adlandır. Yeniden adlandırma. Yenidenadlandır. Adını değiştir. Yeni ad ver. Adını değiştirmek.
Nickname : Kısa ad. Takmaad. Kişinin, yapıtlarında kullandığı kendi asıl adından ayrı bir ad. Ad takmak. Mahlas. Lakap takmak. Rumuz. İsim takmak. Kimi insanlara gövdesel ya da tinsel bir özürlerinden, belirgin bir özelliklerinden, uğraştıkları işlerden dolayı takılan, günlük konuşmalarda ve işlerde kullanılan, çoğunca komik, küçültücü ya da yüceltici nitelikteki ad.
Misname : Yanlış kimlik beyanında bulunmak. Yanlış isimle çağırmak. İsmini şaşırmak. Yanlış adlandırmak. Yanlış isim koymak. Kimliği hakkında yanlış beyanda bulunmak.
Calle synonyms : tag, refer, miscall, christen, entitle, address, brand, name, style.
Calle zıt anlamlı kelimeler, Calle kelime anlamı
Demobilize : Seferberliği kaldırmak. Salıvermek. Demobilize etmek. Seferberliği sona erdirmek. Hizmet dışı bırakmak. Terhis etmek.
Unquestionable : Su götürmez. Tartışmasız. Kendisinden hesap sorulamayan. Kesin. Kesin tartışmasız. Tartışılmaz. Şüphe götürmez. Tartışma götürmez. Layüsel. Sorgulanamaz.
Calle ingilizce tanımı, definition of Calle
Calle kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A kind of head covering. A caul.
Bu kısımda Calle kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Calle ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Calle anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Calle ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.