Cellat nedir, Cellat ne demek

Cellat; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse.
  • Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen, zalim

"Cellat" ile ilgili cümle

  • "İçlerinden biri atından inerek celladın burnuna kapı gibi bir fermanı dayadı." - İ. O. Anar

Tarih'teki anlamı:

Padişah ve devlet büyüklerinin yanında, ölüm yargılarını yerine getirmekle görevli kimse.

İngilizce'de Cellat ne demek? Cellat ingilizcesi nedir?:

executioner, hangman

Cellat hakkında bilgiler

Cellât, ölüm cezalarının infazını gerçekleştiren kişinin ünvanıdır. Bu şahıslar, ölüm cezasının kabul gördüğü ülkelerde ilgili cezai kurumun personeli olarak da görev yaptıkları gibi; Cellatlık da yerinde infaz gibi kuraldışı ölüm cezalarının infazında kişinin özel bir görevi değil, keyfi bir davranış biçimi olarak da algılanabilir.

Osmanlıda cellatlar sağırdırlar ve cellât olarak seçilecek kişinin dili kesilir.

Cellât, arapça "Kırbaçla Vurmak" anlamına gelen "Celd" kökünden türemiştir. Osmanlılarda cellatlar; önceleri Hırvatlardan, daha sonra da Çingenelerden seçilmiştir. İnfaz edilecek kimsenin yüzlerini görmemesi için göz yuvaları kesilmiş kar maskesi benzeri bir bere taktıklarına birçok seyahatnamede rastlanır.

 

Cellat tanımı, anlamı:

Ölüm : Ölme biçimi. Sona erme, yok olma, ortadan kalkma. Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz. Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat. İdam cezası.

Ceza : Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Cellat gibi : Acımasız.

Cellatlık : Celladın görevi. Cellat olma durumu. Katı yüreklilik, zalimlik.

Öldürmek : Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek. Etkisini ve gücünü azaltmak. Boşuna geçmek. Bir canlının hayatına son vermek. Çok üzmek. Ölmesine yol açmak. Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak. Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek. Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak. Aşırı yormak.

Görevli : Görevi olan, vazifeli. Resmî görevi olan kimse, memur.

Acıma : Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet. Acımak durumu.

Yürekli : Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretli, cüretkâr.

Kolaylık : Kolay olma durumu. İşlerin kolayca yapılmasını sağlayan şey. Kolay duruma getiren. Bir işi yapabilme durumu veya imkânı.

Zalim : Acımasız ve haksız davranan, zulmeden.

İnfaz : Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, yürütüm. Birine sözünü geçirme.

 

Cellat çeşmesi : Topkapı sarayında, ölüm cezasına çarptırılanların başlarının yalağında kesildiği çeşme.

Diğer dillerde Cellat anlamı nedir?

İngilizce'de Cellat ne demek? : n. executioner, hangman, hatchet man, Jack Ketch

Fransızca'da Cellat : exécuteur des hautes ouvras, bourreau [le]

Almanca'da Cellat : n. Hämmerlein, Henker

Rusça'da Cellat : n. палач (M)