Cheese türkçesi Cheese nedir

  • Doğru.
  • Peynir.
  • Peynir kalıbı.
  • Meyve konservesi.
  • Ebegümeci.
  • Sünnet olmamış cinsel organın derisi içerisinde biriken beyaz salgı.
  • Çapraz bobin.

Cheese ile ilgili cümleler

English: Ali opened the picnic basket and grabbed a ham and cheese sandwich.
Turkish: Ali piknik sepetini açtı ve bir jambon ve peynirli sandviç kaptı.

English: Ali doesn't like cheese very much.
Turkish: Ali Peyniri çok sevmez.

English: Ali handed Mary a ham and cheese sandwich.
Turkish: Ali Mary'ye bir jambonlu ve peynirli sandviç verdi.

English: Butter and cheese are made from milk.
Turkish: Tereyağ ve peynir sütten yapılır.

English: Age is not important, unless you are either cheese or wine.
Turkish: Peynir ya da şarap değilseniz yaşın bir önemi yoktur.

Cheese ingilizcede ne demek, Cheese nerede nasıl kullanılır?

Cheese ball : Mankafa. Yuvarlak şekilli bir peynir. Peynir topu. Aptal. Geri zekalı. Dangalak.

Cheese blintzes : Peynir dolgulu sotelenmiş veya fırında kızartılmış krep.

Cheese bourekas : Peynir doldurulmuş hamur işi.

Cheese by product : Peynir kabuğu. Süt yağı dışındaki yağları içermeyen peynir garnitürünün pişirilmesiyle elde edilen bir ürün.

Cheese cake : Peynir keki. Peynirli kek. Köy peyniri veya krem peynirle yapılan kek.

Cheese fly : Peynir sineği. Piophila cinsinde bulunan piophila casei türü sineğe verilen ad. bu türün larvaları peynir, işlenmiş domuz eti ve benzeri gıdalarda gelişmekte, dışkı ve karkasta da bulunabilmektedir. larvalar insanlarda bağırsak ve idrar yollarında miyazise neden olmaktadır, piophila. Peynire ve başka yiyeceklere yumurtlayarak, onlarla birlikte bu besinleri yiyenlerin sindirim aygıtını da kurtlandırabilen, yarım santimetre boyunda, koyu esmer sinek.

 

Cheese filling : Fırında pişirilen gıdaların içerisinde yer alan peynir karışımı.

Cheese it : Kesin. Bırakın. Durun. Sus. Kaç!. Kes sesini. Kaç. Bırak.

Cheese head screw : Silindirik başlı vida. Silindir başlı vida.

Cheese factory : Peynir fabrikası.

İngilizce Cheese Türkçe anlamı, Cheese eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cheese ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Advisable : Münasip. Mantıklı. Makul. Uygun. Akla yatkın. Tavsiye edilebilir. Akıllıca. Müsait. Akla uygun.

Aright : Doğru biçimde. Hatasız olarak. Doğru olarak. Doğru dürüst. Gereği gibi. Hatasız.

Hibiscus : Bamya. Amberçiçeği. Çingülü. Gülhatmi. Ağaç hatmi. Hatmi. Amber çiçeği.

Gouda cheese : Gouda peyniri. Adını yapıldığı kasabadan alan ve inek sütünden yapılan yarı yumuşak, açık sarı renkte, yassı yuvarlak kalıplar biçiminde olan hollanda peyniri.

Mallow : Çobandağarcığı. İrlanda'da yerleşim yeri. Kuşekmeği.

Edam : Hollanda peyniri. Edam peyniri. Yuvarlak hollanda peyniri.

Common mallow : Ebegümeci (botanik terimi).

Curd : Peynir pıhtısı. Süte peynir mayası eklendikten sonra oluşan ve yapısında kazein, yağ ve peynir altı suyu bulunan pıhtı. Pıhtı. Kaymak. Kesmik. Kesilmiş süt. Teleme. Lor.

 

Pot cheese : Süzme peynir. Bir tür yumuşak beyaz peynir.

Attic : İnce. Atika ile ilgili. Atinalılarla ilgili. Tavan arası. Sade. Çatı odası. Çatı katı. Çatıarası oda. Tavanarası.

Cheese synonyms : hand cheese, triple cream, liederkranz, grated cheese, quark cheese, chevre, triple creme, tall mallow, malva, velveeta, string cheese, cheeseflower, brick cheese, malva sylvestris, cheese rind, processed cheese, process cheese, armerican cheddar, goat cheese, farmer's cheese, bleu, high mallow, genus malva, double gloucester, according to hoyle, authentic, cheshire cheese, gouda, food, attics, swiss cheese, hibiscuses, above board.

Cheese zıt anlamlı kelimeler, Cheese kelime anlamı

Continue : Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Devam ettirmek. Devam etmek. Devamı gelmek. Sürdürmek. Sürmek. Uzamak. Olagelmek. İdame etmek. Ertelemek.

Cheese ingilizce tanımı, definition of Cheese

Cheese kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The curd of milk, coagulated usually with rennet, separated from the whey, and pressed into a solid mass in a hoop or mold.