Clear the table türkçesi Clear the table nedir

  • Masanın üzerindekileri kaldırmak.
  • (masanın) boşlarını almak.
  • Masayı toplamak.
  • Boşları toplamak.
  • Boşları almak.
  • Sofrayı kaldırmak.
  • Masayı kaldırmak.
  • Masa toplamak.
  • Sofrayı toplamak.

Clear the table ile ilgili cümleler

English: My father and I clear the table in my family.
Turkish: Ailemde babam ve ben masayı temizleriz.

English: Kindly clear the table after you finish your meal.
Turkish: Yemeğini bitirdikten sonra lütfen masayı temizle.

English: She will clear the table of the dishes.
Turkish: O, bulaşık masasını temizleyecek.

English: Could you please clear the table?
Turkish: Lütfen masayı temizler misin?

English: I helped him clear the table.
Turkish: Onun masayı temizlemesine yardım ettim.

Clear the table ingilizcede ne demek, Clear the table nerede nasıl kullanılır?

Clear : Tamamen. Berrak. Uzakta. Silmek. Berraklaşmak. Belirgin. Açık. Açıkça. Bütünüyle. Işık tutmak.

The : Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık.

Table : Sunmak. Yemek. Tablo. Sofra. Keste. Tartışmaya sunmak. Görüşmeyi veya tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak (bir tasarı veya mesele hakkındaki). Üzerinde masatopu oynamağa yarayan, uzunluğu 274 cm., genişliği 152,5 cm., yerden yüksekliği 76 cm. olan, üstü koyu donuk boyalı, kenarlarına oyun alanını belirten 2 cm. kalınlığında beyaz çizgiler çekilmiş masa. Göstermek. Masa.

 

Clear the air : Gerginliği gidermek. Sis bulutunu dağıtmak. Olanları açığa kavuşturmak. Temiz hava. Havalandırmak. Sürtüşmeyi gidermek. Havayı yumuşatmak. Atmosferi arındırmak. Havayı temizlemek. Şüpheleri gidermek.

Clear the ball : Topu kurtarmak. Topu kaleden çıkarmak. Topu uzaklaştırmak.

Clear the hurdle : Engeli geçmek veya aşmak.

Cleared the table : Konuları bitirmiş. Masadan kirli tabakları kaldırmış. Görevleri tamamlamış.

The tablets : Levhalar. On emir'in levhaları. On emirin taş tabletleri. Tabletler.

Clear the deck : Bütün ödülleri kazanmak. Güvertenin kalabalığını boşaltmak. Güverteyi neta etmek. Gemiyi savaşa hazırlamak. İşe hazırlanmak. Elindeki işi bitirmek. Savaşa hazırlanmak.

Drink somebody under the table : İçkiye daha dayanıklı olmak.

İngilizce Clear the table Türkçe anlamı, Clear the table eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clear the table ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clear away : Açmak. Temizlemek. Ortadan kaldırmak. Kaldırıp götürmek. Yok olmak. Kaldırmak. Toparlamak. Toplamak. Dağılmak. Kaybolmak.