Cliff türkçesi Cliff nedir

  • Deniz kıyısı kayası.
  • Sarp kayalık.
  • Burun.
  • Falez.
  • Kepez.
  • Bir kayalığın dik yüzü.
  • Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır.
  • Çok sarp kayalık tepe.
  • Yüksek kıyılarda dalga aşındırmasıyla oluşan ve aşınma sürdükçe karanın içine doğru gerileyen diklik.
  • Kayalık.
  • Uçurum.
  • Yar.
  • Yalıyar.
  • Dimdik duran kaya.
  • Yalı yar.

Cliff ile ilgili cümleler

English: While she sat on the cliff and combed her hair, she sang a wonderfully beautiful song.
Turkish: Kayalığa oturmuş saçlarını tararken çok güzel bir şarkı söylüyordu.

English: "Keep away from the vertical cliff!" she shouted.
Turkish: " Dikey kayalıklardan uzak durun!" o bağırdı.

English: The cliff hangs over the road.
Turkish: Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.

English: The cliff hangs over the sea.
Turkish: Uçurum deniz üzerinde duruyor.

English: The cliff is almost vertical.
Turkish: Uçurum neredeyse diktir.

Cliff ingilizcede ne demek, Cliff nerede nasıl kullanılır?

Cliff dwelling : Kayalıklarda yaşama. Apartman dairesinde yaşama.

Cliff hanger : Sonucu sonuna kadar belli olmayan çekişmeli mücadele. Endişeli gergin drama. Şüpheli durum.

Cliff hangover : Serüven filmi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kişilerinin tehlikelerle dolu, serüvenli bir yaşam sürdükleri; soluk kesici olaylar, kahramanca davranışlarla dolu olan, hızlı dizemli filmler için kullanılan genel terim.

 

Sea cliff : Falez. Yalı yar. Deniz kıyısında dik çeperli kayalık (düz duvar gibi yükselen kayalık.). Deniz kayalığı.

Cliffhanger : Çekişmeli yarışma. Heyecanlı yarış. Heyecan dolu yarışma. Heyecanlı resimli roman. Arkası yarın. En heyecanlı yerinde kesilen dizi film. Büyük çekişme. Çekişme. Dizi film. Heyecanlı dizi film.

Clifford : İndiana eyaletinde yerleşim yeri. Bir soyadı. Bir erkek adı. Birleşik devletler'de birçok şehir ve kasabanın adı. Erkek ismi. Kuzey dakota eyaletinde şehir.

Cliffs : Burun. Çok sarp kayalık tepe. Uçurum.

Cliffhanging : Endişeli. Gerilime sebep olan (öykünün, filmin, oyunun, vb.). Merak içerisinde.

Clifts : Çatlak. Yarık. Çatal. Uçurum.

Cliaracter : Bir nesneyi benzerlerinden ayırt eden temel özellik, anlamdaş ıra. Belirtke.

İngilizce Cliff Türkçe anlamı, Cliff eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cliff ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Scar : Sıyrık. Yalçın kaya. İz bırakmak. Kusur. Geçmişin izi. Yara izi bırakmak. Çizik. İz. Yara izi.

Palisades : Kayalık uçurum dizisi (ırmak boyunca uzanan). Çit ile çevirmek. Kayalık uçurum.

Abysses : Tamu. Abis. Dipsiz gibi görünen yer. Boşluk. Olağanüstü derinlikte bir yerkabuğu yarığı. Derinlik. Cehennem.

Abysms : Boşluk. Sonsuz derinlik (şiir). Sonsuz derinlik.

Drop off : Gerilemek. Dalmak. Vefat etmek. Düşüş göstermek. Çok azalmak. Araçtan indirmek. İndirmek. Uykuya dalmak. Boşaltmak. Eksilmek.

Abyss : Dibi olmayan çukur. Derinlik. Cehennem. Boşluk. Abis. Olağanüstü derinlikte bir yerkabuğu yarığı. Varta. Hufre. Tamu.

 

Crag : Dik ve kayalık uçurum. Dik veya sivri kayalık. Yalçın kayalık. Sarp.

Conking : Kafa. Ölmek. Çalışmamak. Bozulmak. Başa vurulan darbe. Tahtalıköyü boylamak. Kıvırcık saçı kimyasal işlemlerle düzleştirmek. Dalmak. Bayılmak.

Precipice : Dik ve derin uçurum.

Conks : Başa vurulan darbe. Bozulmak. Çalışmamak. Kıvırcık saçı kimyasal işlemlerle düzleştirmek. Bayılmak. Ölmek. Tahtalıköyü boylamak. Kafa. Dalmak.

Cliff synonyms : headland, nail biting, formation, chasm, headlands, cape, capes, scarping, nasals, tense, suspensive, scarps, rocky, rock, reef, rockier, cliffs, rockiest, gap, clifts, beaks, sea cliff, gaps, beak, crags, abysm, lover, rockwork, clift, suspenseful, conk, nasal, reefs.

Cliff zıt anlamlı kelimeler, Cliff kelime anlamı

Relaxed : Rahatlamış. Gevşemiş. Yumuşamış. Gevşemiş (kişi). Gevşek.

Cliff ingilizce tanımı, definition of Cliff

Cliff kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A precipice. A high, steep rock. [Bakınız: Clef].