Coach türkçesi Coach nedir
- Koçluk yapmak.
- Özel hocalık yapmak.
- Taşımak.
- Yetiştirmek.
- Antrenörlük yapmak.
- Otobüs.
- Hazırlamak.
- Yolcu vagonu.
- Özel ders vermek.
- Koç.
- Yolcu otobüsü.
- Çalıştırıcı.
- At arabası.
- Eğitmek.
- Özel öğretmen.
- Fayton.
- Antrenman yaptırmak.
- -e özel ders vermek.
- Çalıştırmak.
- Araba ile gezmek.
- -i çalıştırmak.
- Antrenör.
Coach ile ilgili cümleler
English: A good coach trains this team.
Turkish: İyi bir antrenör bu takımı eğitir.
English: I was a basketball coach at one time.
Turkish: Bir zamanlar basketbol antrenörüydüm.
English: I'm not your coach anymore.
Turkish: Artık sizin antrenörünüz değilim.
English: A good coach is like a father to his players.
Turkish: İyi bir koç oyuncularına bir baba gibidir.
English: Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
Turkish: Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
Coach ingilizcede ne demek, Coach nerede nasıl kullanılır?
Coach and four : Dört atla çekilen ve bir sürücüsü olan at veya posta arabası.
Coach box : Arabacı yeri.
Coach builder : Karoser ustası.
Coach dog : Siyah benekli beyaz köpek.
Coach driver : Otobüs şoförü. Otobüs sürücüsü. Şoför.
Basketball coach : Basketbol koçu. Basketbol oyuncularını eğiten kimse. Basketbol antrenörü. Bir basketbol takımının lideri.
Coach house : Arabalık. Hangar. Garaj.
Coach station : Otogar.
Football coach : Futbol oyununda oyuncuları talimatlandıran kimse. Amerikan futbolu oyununda oyuncuları talimatlandıran kimse. Futbol antrenörü. Teknik direktör. Futbol koçu veya antrönörü. Antrenör.
Coach trip : Otobüs gezisi.
İngilizce Coach Türkçe anlamı, Coach eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Coach ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Hack : At. Tekme. Vuruş. Doğramak. Kıymak. Tekme yarası. Hek. Beygir. Çentik. Taksici.
Bear : (ürün veya meyve) vermek. Kin gütmek. Spekülasyon yapmak. Sineye çekmek. (birine bir duygu) beslemek. Ürün vermek. Duymak (sevgi). Gütmek (kin). Beslemek.
Arranges : Planlamak. Kararlaştırmak. Sıraya koymak. Halletmek. Sıralamak. Düzenlemek. Yoluna koymak. Düzeltmek. Ayarlamak.
Accustoms : Alıştırmak.
Confecting : İmal etmek. Malzemeleri kullanarak hazırlamak. Bileşik. Oluşturmak. Malzemelerden hazırlamak. Kurmak. İnşa etmek.
Concocted : Karıştırmak. Yapmak. Tertip etmek. Uyduruvermek. Bir şeyler karıştırmak veya kaynatmak. Uydurmak. Birbirine karıştırarak hazırlamak. Kafadan atmak. Uydurmak (hikaye veya yalan).
Cultivating : Kazanmaya çalışmak. Beslemek. Dostluğunu ilerletmek. Ekmek. Gayret etmek. Kendini adamak. Tarlayı sürmek. Toprağı işlemek. Ekip biçmek.
Tutored : Özel ders alan. Özel ders verilmiş. Özel ders almak.
Coach synonyms : tennis coach, baseball manager, baseball coach, hockey coach, barouche, motorbuses, tutoring, actuator, phaeton, carry over, passenger car, drives, trainers, tutor, autoing, hackney coach, hacks, cabs, propulsive, waggons, football coach, omnibuses, cater for, handler, bring in through, actuating, handled, disciplining, carted, civilising, skips, hansom, activate.
Coach ingilizce tanımı, definition of Coach
Coach kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A large, closed, four- wheeled carriage, having doors in the sides, and generally a front and back seat inside, each for two persons, and an elevated outside seat in front for the driver. To drive or to ride in a coach. To convey in a coach. Sometimes used with.
Bu kısımda Coach kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Coach ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Coach anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Coach ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.