Comer türkçesi Comer nedir

  • Fark edilen bir potansiyeli olan kişi.
  • Gelecek vaadeden.
  • Gelen.
  • Gelen kimse.
  • Georgia eyaletinde şehir.
  • Gelecek vaadeden kimse.

Comer ile ilgili cümleler

English: The newcomer sat down at the foot of the table.
Turkish: Yeni gelen masanın dibinde oturdu.

English: Ali is a newcomer.
Turkish: Ali bir yeni gelen.

English: Is a punishment for latecomers being considered?
Turkish: Geç kalanlar için bir ceza düşünülüyor mu?

English: Ali and I are newcomers.
Turkish: Ali ve ben yeni gelen kişiler değiliz.

English: He's a newcomer.
Turkish: O yeni gelen biri.

Comer ingilizcede ne demek, Comer nerede nasıl kullanılır?

First comer : İlk gelen.

Last comer : Son gelen.

Comers : Gelecek vaadeden. Gelen. Fark edilen bir potansiyeli olan kişi. Gelecek vaadeden kimse. Gelen kimse. Georgia eyaletinde şehir.

All comers : Gelenlerin tümü. Katılan herkes.

Late comers hypothesis : Sanayileşme sürecine geç başlayan ülkelerin erken başlayanların deneyimlerinden yararlanarak daha hızlı gelişme göstereceklerini ileri süren ve a. gerschenkron tarafından ortaya atılan geleneksel kalkınma görüşlerinden biri. Geç gelenler önsavı.

Incomer : Yeni gelen. Halef. Yerine geçen kimse. Yeni gelen kimse. Muhacir. Ardıl. Göçmen.

New comers : Yeni gelenler.

Cercomer : Serkomer. Proserkoit veya sistiserkoitlerin arka kısmında bulunan ve genellikle embriyonel çengeller taşıyan yumru benzeri bağlantı. Sestot embiryosunun altı kanca taşıyan onkosfer dönemi.

 

Latecomer : Geç kalan kimse. Geç kalan. Geç gelen. Geç gelen kimse.

Downcomer : İniş borusu. Sıvıları aşağı doğru taşımaya yarayan boru veya geçiş. Düşey borusu. Gaz ya da suyu aşağı doğru indiren devir borusu. Düşey su borusu.

İngilizce Comer Türkçe anlamı, Comer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Comer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Oncoming : Yaklaşan. İlerleyen. Yetişmekte olan. Yaklaşmakta olan. Gelecek. Yaklaşma.

Atlanta : Missouri eyaletinde şehir. İndiana eyaletinde yerleşim yeri. Kansas eyaletinde şehir. İdaho eyaletinde şehir. İllinois eyaletinde şehir. Georgia'nın (abd) başkenti. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Nebraska eyaletinde yerleşim yeri. Teksas eyaletinde şehir.

Ambrose : Kaba ve yabani ot içeren bir bitkiler familyası. Hoş kokulu bir baharat. Kuzey dakota eyaletinde şehir.

Alamo : Tennessee eyaletinde yerleşim yeri. New mexico eyaletinde yerleşim yeri. Güneybatı abd'de yaygın olan kavak ağcı. İndiana eyaletinde yerleşim yeri. Nevada eyaletinde şehir. Teksas eyaletinde şehir. Kuzey dakota eyaletinde şehir.

Arriving : Görünüm. Giriş. Geliş. Ulaşan. Vasıl. Ulaşma. Yakında olacak olan. Gelme.

Inflowing : Giriş. İçeri akış. Ülke içine akan. İçeriye akış. İçe akış. Giren. Akış. Ülkeye giren. İçeriye akma.

Feebleness : Güçsüzlük. Mecalsizlik. Kuvvetsizlik. Zayıflık.

Coming : Yaklaşan. Önümüzdeki. Gelme. Zuhur. Gelmekte olan. İlerleyen. Varış. Gelecek (ay, yıl). Gelecek.

 

Alma : Abd'de çeşitli şehir ve kasabaların adları. Nebraska eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde şehir. Alabama eyaletinde şehir. Quebec'te (kanada) bir şehir. Kansas eyaletinde şehir. Michigan eyaletinde şehir.

Competitor : Rekabette bulunan. Müsabık. Yarışmacı. Rakip. Rekabet eden. Yarışçı. I.a.a.f. yönetmeliği kurallarına uygun olarak tek başına, takımca ya da takım içinde yarışlara katılan atlet.

Comer synonyms : competition, baden, boston, inbound, up and coming, arrest, abbas, newcomer, baldwin, challenger, incomings, inbounds, promising, early bird, traveler, arr, received, arriver, adel, bainbridge, arlington, aragon, rival, pending, arrivers, arrival, latecomer, adrian, comers, augusta, adeling, contender, incoming.

Comer ingilizce tanımı, definition of Comer

Comer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who has arrived, and is present. One who comes, or who has come.