Commissionaire türkçesi Commissionaire nedir

  • Temsilci.
  • Dış satmalma acentesi.
  • Kapıcı.
  • Tiyatro kapıcısı.
  • (sinema veya otel vb) kapıcı.
  • Sinema veya otel kapıcısı.
  • Vekil.

Commissionaire ingilizcede ne demek, Commissionaire nerede nasıl kullanılır?

Commission agent : Başkası adına ticaret yapan şahıs. Komisyoncu acente. Komisyoncu. Komisyonla çalışan temsilci. Acente. Komisyoncu acenta. Komisyonla çalışan acente. Alım satım aracısı.

Commission business : Komisyon işi. Komisyon işleri.

Commission fee : Komisyon. Bir ticari işlemin gerçekleştirilmesine aracılık eden kişiye hizmeti karşılığında işlem tutarının belli bir oranında yapılan ödeme.

Commission merchant : Komisyoncu. Komisyoncu tüccar. Komisyon için satış yapan kimse. Başkası adına ticaret yapan komisyoncu. Kendi adına ticari işlem yapan komisyoncu.

Commission of bankruptcy : Konkordato.

Commission of delivery : Yerine verme aracılık parası. Malın yerine verilmesi sırasında verilen aracılık parası. Teslim komisyonu.

Commission sale : Konsinye satış. Komisyonlu satış.

Commission to take evidence : Tüzel yardım.

Commission system of government : Yarkurul dizgesi. Tüm yürütme ve yargı yetkilerinin, seçilmiş bir küçük kurula verilmiş olduğu kent yönetimi biçimi.

Commission on sale : Satma payı. Pul, piyango ve benzeri değerli kağıtların satışında satıcısına ödenen pay. Satış komisyonu.

 

İngilizce Commissionaire Türkçe anlamı, Commissionaire eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Commissionaire ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ostiary : Ağza ait. Kilise kapıcısı. Kapı görevlisi.

Gate keeper : Önleyici önlem.

Assignees : Devralanlar. Devralan kimse.

Concierges : Odabaşı. Otellerde kişilere bilgi veren ve misafirlerin ihtiyaçlarını dinleyen kimse. Odacı.

Barr : Barrister (avukat). Dava vekili. İnce çizgili. Avukat.

Barrister : Avukat (amerikan ingilizcesi). Dava vekili. Dava vekili (ingiliz ingilizcesi). Duruşmaya çıkan avukat. Avukat. En yüksek mahkemelerde dava görebilen avukat.

Administratrices : Yönetici. Kadın vasi. Vasi. Tasfiye memuru. İdareci. Kadın yönetici. Kadın idareci. Kayyım. Müdür.

Concessionaire : Ayrıcalıklı kimse. İmtiyaz sahibi kimse. İmtiyaz sahibi. Bayi.

Ambassadors : Büyükelçi. Büyük elçiler. Elçi.

Caretaker : Bakıcı. Odacı. Yönetici. Ev bekçisi. Hademe. Bekçi (sahibi yokken malikane veya ev vb'ne bakan). Bekçi. Temizlik görevlisi. Koruyucu.

Commissionaire synonyms : door guard, hall porter, canvassers, canvasser, custodians, agent, barristers, commissioner, administrators, gatekeepers, gateman, attorneys, administrator, caretakers, doorkeepers, commissary, door keeper, doormen, gatekeeper, custodian, ambassador, diener, attorney, agency, delegate, commissaries, porter, ballyhoo man, coryphaeus, doorkeeper, coryphaei, actings, concierge.

Commissionaire ingilizce tanımı, definition of Commissionaire

Commissionaire kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One intrusted with a commission, now only a small commission, as an errand. Esp., an attendant or subordinate employee in a public office, hotel, or the like.