Commonwealths türkçesi Commonwealths nedir

  • Bağımsız devlet veya topluluk.
  • Komonvelt.
  • Milletler topluluğu.
  • Eyalet.
  • Cumhuriyet.
  • İngiliz imparatorluğu.
  • Ulus.
  • Devlet.
  • İngiliz uluslar topluluğu.
  • Kamu yararı.
  • İngiliz milletler topluluğu.

Commonwealths ingilizcede ne demek, Commonwealths nerede nasıl kullanılır?

Commonwealth of independent states : Bağımsız devletler topluluğu. Bağımsız devletler federasyonu. Eski sovyetler birliği ülkeleri. Cıs. Birleşik devletler topluluğu. Eski sovyetler birliği üyesi bazı uluslar arasında oluşturulan topluluk.

British commonwealth of nations : İngiliz milletler topluluğu. The commonwealth of nations'ın (milletler topluluğu) eski adı (büyük britanya ve bağımlısı ülkelerin oluşturduğu gönüllü konfederasyon). Britanya milletler topluluğu.

British commonwealth : Britanya uluslar topluluğu. İngiliz milletler topluluğu.

The commonwealth : İngiliz milletler topluluğu. İngiliz uluslar topluluğu.

The great britain commonwealth : İngiliz uluslar topluluğu. İngiltere ile eski sömürgeleri arasında oluşturulan iktisadi, mali, siyasi ve kültürel birlik.

United arab commonwealth : Birleşmiş arap milletler topluluğu. Suriye ve mısır arasındaki eski birlik.

Commonwealth : Cumhuriyet. İngiliz imparatorluğu. Devlet. Eyalet. Kamu yararı. Ulus. İngiliz uluslar topluluğu. İngiliz milletler topluluğu. Milletler topluluğu.

 

Commonweals : Ulus. Amme menfaati. Kamu yararı. Devlet.

Commonweal : Amme menfaati. Kamu yararı. Ulus. Devlet.

İngilizce Commonwealths Türkçe anlamı, Commonwealths eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Commonwealths ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

The public weal : Toplumun iyiliği. Toplum refahı.

Province : Ç.taşra. İlgi alanı. Uzmanlık. İl.

The great britain commonwealth : İngiltere ile eski sömürgeleri arasında oluşturulan iktisadi, mali, siyasi ve kültürel birlik.

Sea power : Donanması güçlü ülke. Deniz kuvveti. Deniz kuvvetleri. Deniz gücü. Donanması güçlü devlet.

World power : Dünya çapında etkisi olan şey. Dünya gücü. Süper güç.

Country : Vatan. İl. Köy. Kırsal kesim. Kır. Kırsal. Ülke. Yöre. Halk. Memleket.

The county : Yerel idarelerin en küçük birimleri. İl halkı. İdari bölge. Eyaletteki yerel yönetim bölgesi. İl. Abd ilçe. Vilayet. İlçe. Kontluk.

Corporatism : Korporatizm. Büyük çıkar çevrelerinin sosyal ve ekonomik hayatta önemli görevlere sahip olduğu faşist devlet anlayışı. Fransız devriminden sonra orta avrupa’da düşünce olarak ortaya çıkan, daha sonra yeni korporatizm adını alan, ilk kez italya’da mussolini’nin iktidara gelmesiyle uygulanan ve ardından almanya ve ispanya’daki diktatör rejimlerce de benimsenen, sınıfların loncalar biçiminde tanımlandığı ve devletin loncaları temsil eden bir organ olarak iktisadi hayata sınırsız bir biçimde müdahale ettiği, iş çevreleriyle sendikalar arasındaki sınıf çatışmasını dengelenmeye çalıştığı ve özünde kapitalist sistemin korunduğu, sosyalizm ve sendikalizm karşıtı olan iktisadi sistem. krş. korporatist devlet. Siyasetin büyük şirketlerin yoğun etkisi ve baskısı altında belirlendiği yönetim. Şehir veya kurumların büyük şirketler tarafından işletilme yöntemi veya öğreti. Korporativizm.

 

Public utility : Kamu tesisi. Genel hizmet. Kamu hizmeti. Temel kamu hizmetleri. Elektrik su doğalgaz kanalizasyon. Kamu hizmet kuruluşu.

Commonwealths synonyms : estate of the realm, renegade state, commonwealth country, rogue state, political unit, the three estates, rogue nation, res publica, political entity, the commonwealth, major power, general interest, commonweals, the community, developing country, british commonwealth of nations, british commonwealth, counties, power, shire, shires, peopling, reich, public use, government, public interest, public welfare, common good, principality, canton, ally, suzerain, superpower.