Compulsory purchase türkçesi Compulsory purchase nedir

  • Devletin vatandaşına ait mülke el koyması.
  • Bir taşınmazın, kamu yararına bir etkinlikte bulunmak amacıyla, bireylerden, kamu tüzel kişiliklerince, belli bir adaletli ölçüte göre karşılığı ödenerek alınıp kamu iyeliğine geçirilmesi.
  • İstimlak.
  • Kamulaştırma.

Compulsory purchase ingilizcede ne demek, Compulsory purchase nerede nasıl kullanılır?

Compulsory : Cebri. Yükümlü. Zorlama. Zorlayıcı. Mecburi. Zorunlu.

Purchase : Alım. Elde etmek. Tecimsel olsun ya da olmasın bir nesneyi alıp verme işlemi. Manivela ile çekmek. Ele geçirmek. İştira yapmak. Kazanmak. Satın alma. Kaldıraçla kaldırmak.

Compulsory attendance : Devam mecburiyeti. Gerekli katılım. Mecburi hazır bulunma. Devam zorunluluğu.

Compulsory auction : Cebri satış. Zorunlu satış.

Compulsory construction : Kent içinde bayındırılmış ve boş tutulan bir yerbölümde belli bir süre içinde yapı yapma zorunluluğu. konut için devletçe toprak sağlandığında, bu toprak üzerinde belli bir süre içinde yapı yapmayı sağlamak amacıyla konulan zorlayıcı kentbilim kuralı. Zorla yapım.

Compulsory delay : Zorunlu geciktirme. Zorunlu gecikme.

İngilizce Compulsory purchase Türkçe anlamı, Compulsory purchase eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Compulsory purchase ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Divesture : Haklarından veya mülkiyetinden etme (hukuk terimi). Haklarını alma. Vazgeçme. Terketme. Giysinin veya başkaca örtünün çıkarılması.

Condemnations : Mahkumiyet. Kanunen el koyma. Kınama. Suçlama. Kabahatli bulma. Mahkum etme. Ayıplama. Suçlu çıkarma.

Enacting : Performans gösterme. Oynama. Kanun koyan. Kanunla düzenleme. Karar verme. Rol ile canlandırma. Harekete geçirme. Kanun koyma. Rol olarak canlandırma.

Nationalizations : Ulusallaştırma. Millileştirme. Devletleştirme.

Expropriating : Kamulaştırmak. İstimlak etmek. Malına el koymak.

Condemnation : Mahkum etme. Ayıplama. Suçlu çıkarma. El koyma. Kabahatli bulma. Mahk-miyet. Suçlama. Kınama. Mahkumiyet.

Confiscations : Haciz. Müsadere.

Eminent domain : İstimlak hakkı. İstimval yetkisi. Kamulaştırma yetkisi. Acil dönem. İstimlak yetkisi. Kamulaştırma hakkı.

Nationalisations : Millileştirme. Vatandaşlığa kabul etme. Ülke oluşumu. Devletleştirme. Ulusal hale getirme (ayrıca nationalization). Yerlileştirme. Ulusallaştırma.

Expropriation in the public interest : Kamu yararına uygun olarak kullanılmayan ya da kullanılmaması gerekli görülen bulgunun, kamu kurumlarınca kullanılması için yapılan işlem.

Compulsory purchase synonyms : impoundage, expropriation, nationalization, expropriations, confiscation, nationalisation.