Conchy türkçesi Conchy nedir

  • Askerliğe karşı kimse.
  • Askerlik yapmak istemeyen kimse.
  • İnançları gereği askerlik yapmak istemeyen kimse.

Conchy ingilizcede ne demek, Conchy nerede nasıl kullanılır?

Giant conch : Dev kabuk.

Conch : Sarmal deniz kabuğu. Yumuşakça kavkısı. Büyük deniz kabuğu. Deniz yumuşakçası kabuğu. Çalışkan. Kabuklu bir deniz hayvanı. Helezoni sedef kabuk. Dürüst.

Concha : Konha. Kulak kepçesinin çukuru. Midye, midye kabuğu. burun boşluğunda üzeri glandüler mukozayla kaplı üst, orta ve alt konkadan oluşan kemik çıkıntısı. Yarım kubbe. Burun boşluğu boynuzcuğu. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Konka. Boynuzcuk (burun boşluğunda). Kulak kepçesi çukuru. Konka.

Concha bone : Boynuzcuk kemiği. Burnun yan duvarlarının alt bölmelerini meydana getiren iki ince kemik.

Conchae nasales : Burun boşluklarında bulunan ve endoturbinalia ı ve ıı ile maxilla turbinale’nin burun mukozasıyla kaplanması sonucu oluşan organlar, konka nazales. Burun konkaları. Konka nazales.

Conchiferous : Kabuklu.

Conches : Deniz yumuşakçası kabuğu. Dürüst. Yumuşakça kavkısı. Sarmal deniz kabuğu. Büyük deniz kabuğu. Kabuklu bir deniz hayvanı. Helezoni sedef kabuk. Çalışkan.

Conchite : Konkit.

Conchoidal : Midyemsi. Büyük deniz kabuğuna benzeyen (spiral şeklinde olan deniz kabuğu). Konkoidal.

 

Conchinine : Konkinin.

İngilizce Conchy Türkçe anlamı, Conchy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Conchy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Basketball coach : Basketbol oyuncularını eğiten kimse. Basketbol antrenörü. Bir basketbol takımının lideri. Basketbol koçu.

Manager : Manajer. Atletizm, bilgisayar alanlarında kullanılır. İdareci. Yönetmen. Menajer. Yarış yöneticisi. İşletmeci. Müdür. Yönetici. Bir sanatçı veya spor takımının işlerini yöneten kimse.

Support : Dayamak. Üstlenmek. Para yardımı yapmak. Bakmak. Tel tutucu. Üçayak. Yardım etmek. Güç vermek. Kuvvetlendirmek. Ağırlığını kaldırmak.

Grant : Devir. Bir kişinin malını karşılıksız olarak bir başka kişiye vermesi. Hibe. İmtiyaz. Vermek. Bağışlama. Nasip etmek. Feragatname. Onaylamak. Ödenek.

Yield : Belirli bir süre içinde bir makinenin yapabileceği iş. bir işe yatırılan anamalın belirli bir süre içinde meydana getireceği sonuç. yararlanılmak amacıyla kullanılan her şeyin belirli bir süre bitiminde sağladığı sonuç. Fizik, kimya, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Yerini bırakmak. Sağlamak. Verim. Randıman. Esnemek. Kazanç sağlamak. Kabul etmek (bir şeyin doğru olduğunu). Tahta vb eğilmek.

Fix up : Ayarlamak. Sağlamak. Tertip etmek. Kurmak. Uygun biçimde düzenlemek. Yerine göre giyinmek. Kalacak yer bulmak. Vermek. Misafir edecek yer temin etmek. Düzene sokmak.

Football coach : Futbol koçu veya antrönörü. Amerikan futbolu oyununda oyuncuları talimatlandıran kimse. Antrenör. Teknik direktör. Futbol antrenörü. Futbol oyununda oyuncuları talimatlandıran kimse.

 

Conciliate : Barıştırmak. Uzlaştırmak. Gönlünü almak. Gönlünü yapmak. Dostluğunu kazanmak. Kazanmak. Yatıştırmak.

Concede : Ödün vermek. Teslim etmek. Uygun bulmak. Kabullenmek. Vermek. Bırakmak. Kabul etmek. İtiraf etmek. Bağışlamak. Kabul etmek zorunda kalmak.

Subscribe : Yatırmak. İmza etmek. Abone etmek. Katılmak. Onaylamak. Altına yazmak. Katkıda bulunmak. Bağış olarak vermek. Abone olmak.

Conchy synonyms : baseball coach, tennis coach, baseball manager, hockey coach, make up, conditioner, conclude, patch up, resolve, concord, see eye to eye, settle, reconcile, agree, hold, trainer, arrange, handler.

Conchy zıt anlamlı kelimeler, Conchy kelime anlamı

Disagree : Bozuşmak. Anlaşamamak. Uyuşmamak. Çelişmek. Aynı fikirde olmamak. Dokunmak. Atışmak. Yaramamak. Aynı düşüncede olmamak. Karşıt görüşte olmak.

Unassertive : İddiasız. Hakkını savunmayan. Güvensiz. İddaalı olmayan. Kendine güvenmeyen.