Conformity principle of taxation türkçesi Conformity principle of taxation nedir

  • Verginin tahsil zamanı ve biçiminin, mükellefin ödeme gücüne en uygun durumda olmasını öngören vergileme ilkesi.
  • Vergide uygunluk ilkesi.
  • İktisat alanında kullanılır.

Conformity principle of taxation ingilizcede ne demek, Conformity principle of taxation nerede nasıl kullanılır?

Conformity : Denetim altına alınamayan bir toplumsal çevrenin koşullarına uyma. gizli ya da açık etkilere ve baskılara boyun eğme. yürürlükte olan töreleri ve görgü kurallarını pek incelemeden benimseme. genel olarak herkesin görüş ve düşüncelerine uyma. Benzerlik. Mutabakat. Katmanların birbiri üzerinde kat sırası ile bulunması. Riayet. Uymacılık. Benzeyiş. Katman sürekliliği. Eğitim, madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Uyum.

Principle : Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Tümdengelimci ya da tümevarımcı bir bilimsel dizgenin bilgi üretme sürecini yöneten üst yönseme ve genel tutamaklar, bk. yönseme. İlke. Ana. Öz. Kaynak. Temel. Her tasarımsal dizgenin temeli, odak kavramı olan ve ilgili bütün olaylar için geçerli olabilen bir öneri. Temel düşünce, temel kanı. bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural. her türlü tartışmanın dışında sayılan kural. başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak. Kaide.

 

Of : Nin. -nın. Den. -nin. -den. -dan. -in. In. Karşı. İle ilgili.

Taxation : Vergiyi gerçekleştirme. Kamu giderlerini karşılamak amacıyla devletin veya devletin yetkilendirdiği diğer kamu tüzel kişilerinin, hukuki zorunluluk altında, yasayla belirtilen kurallara göre ve karşılıksız olarak gerçek ve tüzel kişilerin gelir ve malları üzerinden nakdi ya da ayni olarak aldıkları pay. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Genel temeller, vergiyi gerçekleştirme yöntemi, yazılım yöntemi, değerlendirme kurulları, bildirme, vergi alacağının kaldırılması, yoklama ve inceleme gibi işlemlerin tümü. Vergi sistemi. Vergi. Mahkeme masrafı. Vergi koyma. Vergilendirme. Verginin belirtilmesi yasalarında gösterilen dayanaklar ve oranlar üzerinden vergi örgütünce sayışımlanarak bu alacağın niceliği bakımından belirli bir duruma getirilmesi işlemi.

Ability to pay principle of taxation : Vergi ödeme yeteneği kuralı. Bireylerin sahip oldukları mali güç oranında vergilendirilmesi kuralı. Vergilemede ödeme gücü prensibi. Kişilerin sahip oldukları finansal güç oranında vergilendirilmesi kuralı. Kişilerin akçalı güçleri oranında vergilendirilmesi kuralı.

Economical principle of taxation : Verginin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin en düşük düzeyde tutulması ve ayrıca verginin tahsil giderlerinin en aza indirilmesini öngören vergileme ilkesi. Vergide iktisadilik ilkesi.

Equity principle of taxation : Vergide eşitlik ilkesi. Her yükümlünün ödeme gücü oranında, diğer bir deyişle benzer iktisadi koşullarda bulunanlara vergi açısından eşit davranılmasını öngören vergileme ilkesi.

 

Certainty principle of taxation : Verginin açık, kesin ve belirli olmasını öngören vergileme ilkesi. Vergide kesinlik ilkesi.

Compliance principle of taxation : Vergide uygunluk ilkesi. Verginin tahsil zamanı ve biçiminin, mükellefin ödeme gücüne en uygun durumda olmasını öngören vergileme ilkesi.

İngilizce Conformity principle of taxation Türkçe anlamı, Conformity principle of taxation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Conformity principle of taxation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Conformity principle of taxation synonyms : compliance principle of taxation, ability to pay principle, a change in individual demand, a type mutual funds, abnormal budget receipts, a group shares, ability to pay approach, abolition of forced labour convention.