Conservationism türkçesi Conservationism nedir

Conservationism ingilizcede ne demek, Conservationism nerede nasıl kullanılır?

Conservationist : Çevreci. Doğal kaynakları koruma yanlısı. Yeşilci. Doğal çevreyi koruma yanlısı. Doğacı. Tutucu.

Conservationists : Doğal kaynakları koruma yanlısı. Çevreci. Yeşilci. Tutucu. Doğacı. Doğal çevreyi koruma yanlısı.

Conservation law : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Sakınım yasaları. Sakınım yasası. Elektrik enerjisinin değişmediğini ancak korunduğunu belirten fizik ilkeleri. Düzenekte erke, devinirlik gibi niceliklerin çarpışımlardan önce ve sonra toplam olarak değişmediğini bildiren yasa. Koruma kanunu.

Conservation laws : Sakınım yasaları. Erke, kütle gibi niceliklerin kapalı bir dizge içinde toplam olarak aynı değerde kalması. Elektrik enerjisinin değişmediğini ancak korunduğunu belirten fizik ilkeleri. Korunum kanunu.

Conservation of a measurement standard : Ölçüm standardının korunması.

Law of conservation of momentum : Devinirlik korunumu yasası. Momentumun sakınımı kanunu. Momentumun korunumu kanunu.

Law of conservation of energy : Enerji korunumu kanunu. Enerji sakınımı yasası. Enerjinin korunumu kanunu. Erke kortunumu yasası. Enerji korunumu yasası. Yalıtılmış, bir dizgede toplam erkenin değişmediğini, erkenin yoktan yaratılamayacağını ve yok edilemeyeceğini belirten yasa. Enerjini sakınımı kanunu. Erke korunumu yasası. Enerjinin ne yaratıldığını ne de harcandığını sadece şekil değiştirdiğini iddia eden temel doğa kanunu.

 

Law of conservation af momentum : Devinirlik korunumu yasası. Devinirliğin yok edilemediğini, yoktan yaratılamadığını, ancak etkileşim olaylarında bir cisimden ötekine aktarılabildiği halde toplamının korunduğu belirten temel yasa.

Law of conservation of mass : Kütlenin korunumu yasası. Kütle koruma yasası. Kütlenin korunumu kanunu. Kapalı bir dizgede oluşan kimyasal tepkimelerde, ürünlerin kütleleri toplamının, tepkenlerin kütleleri toplamına eşit olduğunu belirten yasa. (kütle yoktan var edilemez ve var olan kütle yok edilemez. bu yasa, kütle ile erkenin eşdeğerliği kanıtlandıktan sonra erke korunum yasası ile birleştirilmiştir.). Kütle sakınımı yasası. Kütlenin ne yaratıldığını ne de harcandığını sadece şekil değiştirdiğini iddia eden temel doğa kanunu. Kütle korunum yasası.

Conservation of mass : Madde korunum yasası. Kütlenin sakımı. Kütlenin korunumu. Bk. özdek korunumu yasası. Kütle korunumu. Madde korunumu.

İngilizce Conservationism Türkçe anlamı, Conservationism eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Conservationism ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Naturism : Çıplak yaşama. Toplumsal kuruluşların ve yaşayış biçiminin doğaya dönük olmasını amaç edinen öğreti. Giysi gitmeme alışkanlığı. Nüdizm. Çıplak yaşama öğretisi.

Nature worship : Doğada insanüstü güçler bulunduğuna ilişkin inancın sonucunda oluşan olan uygulamaların tümü. krş. insanbiçimcilik. Doğaya gösterilen büyük saygı. Doğa kültü. Doğaya tapma.

 

Reformist : Islahatçı. Buna ek olarak yapıcı yenilikler getirmek isteyen. Eski düzeni tam anlamıyla yıkmadan. Devrimci. Reformcu. Yenilikçi.

Ideology : Mefkure. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Düşünce tarzı. Düşünyapı. Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükumetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dini, moral, estetik düşünceler bütünü. Verimsiz düşünce. İdeoloji. Düşüngüdüm. Toplumsal gidişe ilişkin beklenti ve öndeyileri dile getiren yargılar dizgesi. Herhangi bir toplumsal kümenin (ulusun, sınıfın, budunun, meslek ya da din kümesinin vb.) yaşamına yön veren ve kendi içinde uyumlu bir düzen oluşturan düşünce, inanç ve düşünüş biçimlerinin topu.

Reformer : Reformcu. Islahatçı. Yenilikçi. Düzelten kimse. Devrimci. Düzeltimci.

Naturalism : Doğalcılık. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Tabiatçılık. Toplumun gelişimini doğa etkenleri (iklim koşulları,coğrafya çevresi, halklar arasındaki dirimbilimsel ve ırksal ayrımlar) ile açıklamak isteyen öğreti. Natüralizm. İlkel adamın, kişileştirdiği ya da tanrılaştırdığı kimi doğa öğeleriyle doğa olaylarının çevresinde yarattığı dinsel düzen. bk. din. krş. dirimsellik, yıldızcılık. Doğa dışında hiç bir şeyin ve gücün var olmadığına inanan, her gerçeğin doğadan çıktığını ileri süren felsefe öğretisi. rousseau'dan başlayarak john dewey'e kadar birtakım filozof ve düşünürlerin geliştirdiği ve çocuğun doğal gelişmesi, kendi kendini yönetmesi, duyularına seslenilmesi, kişisel yaşantılar kazanması gibi ilkelere önem veren bir eğitim felsefesi. ahlakı, içgüdülerin zorladığı kural ve yasalarla açıklayan öğreti ve çığır.

Meliorist : Dünyanın iyileştiğine inanan kimse. İyimser kimse.

Conservatism : Konservatizm. Her türlü toplumsal değişmeye karşı çıkarak kurulu toplumsal ve ekinsel düzenden yana olma. Tutuculuk. Muhafazakarlık.

Green : Toy. Ham. Yeşil. Yeşil alan. Taze. Acemi çaylak. Yeni. Yeşile boyamak. Yeşertmek. Yelve.

Reaction : Tepkime. Tepkileşim. Geri tepme. Tepki. Tepme. Karşı kuvvet. Eğitim, fizik, kimya, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Gericilik. Reaksiyon. Bir ya da daha çok yükün, atom ya da molekülün başka yükün atom ve moleküllere dönüşmesi olayı.

Conservationism synonyms : political theory, tree hugger, crusader, neoconservatism, social reformer, political orientation, environmentalist.