Consolidates türkçesi Consolidates nedir

Consolidates ingilizcede ne demek, Consolidates nerede nasıl kullanılır?

Consolidate : Güçlendirmek. Katılaştırmak. Sağlamlaşmak. Pekiştirmek. Toplamak. Birleşmek. Birleştirmek. Sağlamlaştırmak. Pekişmek. Vadesini uzatmak.

Consolidated : Birleştirilmiş. Konsolide. Vadesi uzatılmış. Konsolide edilmiş. Takviyeli. Sağlam. Dayanıklı. Birleşmiş.

Consolidated annuities : Devlet tahvilleri. Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili. Süresiz tahvil. Sahibine sabit bir faiz geliri kazandıran, ancak vade tarihi olmayan dolayısıyla anapara ödemesi yapılmayan (itfa edilmeyen) devlet tahvili. krş. sürekli borçlar.

Consolidated annuity : Devlet tahvilleri. Yıllık. Kamu borçlarının değişik bölümlerinin birleştirilmesi.

Consolidated balance sheet : Aralarında sermaye ilişkisi bulunan şirketlerin aynı tarih veya döneme ilişkin bilanço kalemlerinden ve karşılıklı ilişkiden doğmuş kayıtlarının bir araya gelmesi ile düzenlenen bilanço. Birleşik hesap bilançosu. Bir ana ortaklık ile bu ortaklığın diğer ortaklıklara katılmasıyla ortaya çıkan sonuçları tek ad altındaki sayışımlar ile birleştirmek ve toplamalarını almak yolu ile ana ortaklığın öteki ortaklıklara katılması sonucu ortaya çıkan gerçek durumu kapsayan birleşik ve karşılıklı düzenlenen dengelem. Birleşik dengelem. Konsolide bilanço. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Birleştirilmiş bilanço.

 

Consolidated budget primary balance : Konsolide bütçe gelirlerinden faiz dışı bütçe harcamalarının düşürülmesiyle hesaplanan yani faiz ödemeleri dışarıda tutularak ulaşılan konsolide bütçe dengesi. krş. faiz dışı fazla. Faiz dışı konsolide bütçe dengesi.

Consolidated budget : Genel ve katma bütçeli idarelerin ödenekleri toplamından, genel bütçeden katma bütçeli idarelere yapılan hazine yardımlarının düşürülmesiyle tanımlanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı kanunla birlikte merkezi yönetim bütçesi olarak adlandırılan bütçe. Konsolide bütçe.

Consolidated budget noninterest expenditures : Konsolide bütçe harcamalarından faiz harcamalarının düşürülmesiyle elde edilen bütçe büyüklüğü. Faiz dışı konsolide bütçe harcamaları.

Consolidated financial statements : Konsolide mali tablolar. Konsolide finansal tablolar. Konsolide mali durum tabloları.

Consolidated fund : Konsolide fon. Bütün gelirlerin içinde toplandığı fon.

İngilizce Consolidates Türkçe anlamı, Consolidates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Consolidates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Agglutinates : Yapıştırmak. Bitişimli. Bitişken. Yapışkan. Bileştirmek. Bitiştirmek. Tutkallamak. Yapışan.

Extend the time : Mühletini uzatmak. Süreyi uzatmak.

 

Affiliate : Birleşmek. Üye olarak almak. Tanımak. Evlat edinmek. Kabul etmek. Yakınlaşmak. Katmak. Üyeliğe kabul etmek. Katılmak. Üye etmek.

Encourage : Özendirmek. Gayretlendirmek. Yüreklendirmek. Desteklemek. Korumak. Cesaret vermek. Teşvik etmek. Cesaretlendirmek.

Agglomerate : Aglomera. Toplanmış. Toplama. Toplanmak. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Yığılmış. Yığma. Yığılmak. Bir araya toplamak.

Deadened : Hafifletmek. Kesmek. Duygusuzlaştırmak. Azaltmak. Donuklaştırmak. Matlaştırmak.

Firm : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Değişmez. Sağlam. İstikrara kavuşmak (fiyatlar). Metin. Firma. Sıkı. Donmak (jöle pelte çikolata vb). Dayanıklı.

Cement : Çimento ile sıvamak. Beton ile kaplamak. Zamk. Filmin yapıştırılmasında kullanılan sıvı yapıştırıcı. Güçlendirmek. Yapıştırmak. Dişin üzerini kaplayan kemiğe benzer madde. hücreleri birbirine bağlayan ya da organizmayı zemine bağlayan ara madde. Tüm dişlerin kök kısmıyla kimi dişlerin boyun kısmında, yapısı biraz değişikliğe uğramış kemik dokudan oluşan, damardan yoksun, % 55 organik ve % 45 inorganik madde içeren ve mina katmanını örten tabaka. dişin kökünü saran ve destek sağlayan kemik benzeri, sementoblastlar tarafından üretilen kemiksi doku, sementum. dişin onarımında kullanılan dolgu materyalleri.

Allying : Dost. Arkadaş. Ticaret serbestliği. Müttefik. Müttefik ülke. Birleşmek. Katmak. Katılmak.

Am : -im. Olmak. Öğleden önce. Radyo dalgası içindeki değişimler yoluyla yayın (elektrik). -ım. Birleşmek. Öö. Um. Amplitude modulation (genlik kiplenimi).

Consolidates synonyms : accumulating, unite, fixating, fused, battening, compacts, unify, cements, concrete, confirming, entrench, amalgamating, firmed, reinforce, cemented, confirm, amalgamated, stiffened, ally, establish, fortifying, become firm, merge, enforces, pad, reinforced, indurates, stiffens, amalgamate, compact, add together, affiliating, consolidating.

Consolidates zıt anlamlı kelimeler, Consolidates kelime anlamı

Divided : Farklı. Ayrı. Bölünmüş. Parçalanmış. Ayrılmış. Parçalarına ayrılmış. Munkasem.

Consolidates antonyms : disunify.