Consumer unwillingness türkçesi Consumer unwillingness nedir

  • Tüketici isteksizliği.
  • Tüketicilerin bir malı satın alırken zaman kısıtı yüzünden bilgi edinmek konusunda zaman harcamaması.
  • İktisat alanında kullanılır.

Consumer unwillingness ingilizcede ne demek, Consumer unwillingness nerede nasıl kullanılır?

Consumer : Müstehlik. Müşteri. Mal ve hizmetleri doğrudan doğruya kullanarak gereksinimlerini karşılayan iktisadi karar birimi. Alıcı. Ototrof organizmaların ürettiği kaynakları tüketen heterotrof organizmalar. Yoğaltıcı. Kullanıcı. Tüketiciler. Tüketici. Mal ve özdekleri, yiyeceği kullanan, tüketen kişi.

Unwillingness : İstememe. Gönülsüzlük. Razı olmama. İsteksizlik.

Consumer acceptance : Tüketici tercihi.

Consumer buying : Doğrudan doğruya tüketicilerce yapılan alım. Tüketici alımı.

Consumer confidence index : Tüketiciler açısından hesaplanan güven dizini. Tüketici güven dizini. Tüketici güven endeksi.

Consumer control points : Tüketici kontrol noktaları. Gıdaların hazırlanması sırasında bakteriyel kontaminasyonun oluşabileceği noktalar.

İngilizce Consumer unwillingness Türkçe anlamı, Consumer unwillingness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Consumer unwillingness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

A change in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı.

 

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Consumer unwillingness synonyms : ability to pay approach, a shift in individual demand, ability to pay principle, abnormal budget expenditures, abnormal budget, a shift in demand.