Consumer türkçesi Consumer nedir

  • Yoğaltıcı.
  • Ototrof organizmaların ürettiği kaynakları tüketen heterotrof organizmalar.
  • Mal ve hizmetleri doğrudan doğruya kullanarak gereksinimlerini karşılayan iktisadi karar birimi.
  • Mal ve özdekleri, yiyeceği kullanan, tüketen kişi.
  • Tüketiciler.
  • Biyoloji, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Alıcı.
  • Müstehlik.
  • Tüketici.
  • Belli bir gelire sahip olan kişilerin mal ve hizmet satın alırken hangi ilkelere göre hareket ettikleri.
  • Müşteri.
  • Kullanıcı.

Consumer ile ilgili cümleler

English: Many consumers rose up against the consumption tax.
Turkish: Çoğu müşteri tüketim vergisine karşı çıktı.

English: In general, consumers prefer quantity to quality.
Turkish: Genel olarak, müşteriler miktarı kaliteye tercih ederler.

English: China is the largest producer and consumer of coal in the world.
Turkish: Çin dünyanın en büyük kömür üretici ve tüketicisidir.

English: The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.
Turkish: Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

English: There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.
Turkish: Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.

 

Consumer ingilizcede ne demek, Consumer nerede nasıl kullanılır?

Consumer acceptance : Tüketici tercihi.

Consumer buying : Doğrudan doğruya tüketicilerce yapılan alım. Tüketici alımı.

Consumer confidence index : Tüketici güven endeksi. Tüketiciler açısından hesaplanan güven dizini. Tüketici güven dizini.

Consumer control points : Gıdaların hazırlanması sırasında bakteriyel kontaminasyonun oluşabileceği noktalar. Tüketici kontrol noktaları.

Consumer cooperative : Tüketici kooperatifi. Tüketim kooperatifleri. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Tüketici durumundaki üyelerine daha düşük fiyatla ve daha kaliteli mal ve hizmet sağlamak amacıyla kurulan bir kooperatif türü. Ortak amaçlar üzerinde birlikte çalışmak için bir araya gelen tüketiciler grubu. Gereksenen malları karşılıklı yardım ve dayanışma yoluyla ucuz elde etmek amacıyla tüketicilerin kendi aralarında kurdukları değişir ortaklı ve değişir anamallı ortak birlik. Tüketim birliği.

Consumer electronics : Ticari elektronik. Tüketici elektroniği.

Consumer durable : Dayanıklı tüketim malı.

Consumer good : Tüketim malı. Müşteriler tarafından satın alınması amaçlanan ürün.

Consumer demand : Tüketici talebi.

Consumer credits : Tüketici ihtiyaç kredisi. Tüketici kredisi. Tüketim amacıyla satın alınan mal ve hizmetlerin finansmanını sağlamaya yönelik, sözleşmeye dayalı bir kredi türü.

İngilizce Consumer Türkçe anlamı, Consumer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Consumer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Utilizers : Faydalanan. Kullanan veya fayda elde eden kişi (utiliser olarak da kullanılır). Kullanan. (amerikan ingilizcesi) kullanan.

Buyer : Satın alan. Mal veya hizmetleri satın alan gerçek veya tüzel kişi. Mal alıcısı. Malı satın alan. Alan. Satın alma görevlisi. Satın almacı. Bir malı, bir özdeği parasını ödeyerek ya da borçlanarak sataktan alan kişi. belirli işlerini sürekli olarak aynı yer ya da kişiden sağlayanlar (kişilerle bankalar, doktorlar, avukatlar arasındaki ilişkiler) gibi.

Drinker : Ayyaş. İçen kimse. İçki içen kimse. Sarhoş. İçkici.

Acceptant : Kabul eden. Kabul etme. Kabul. Almak.

Connection : Muhit. Bağıntı. Birleştirme. Aktarma. İlişik. Alaka. Ölçüye vurulan nesne ya da özellikler arasında bir sıra düzeninin kurulması için önkoşul olan "daha büyük " ve "daha küçük" ilişkilerinin tüm ölçümler için geçerli olmasını gerektiren kural. bk. sıralayıcı ölçek. İlişiklik kuralı. İki borunun birbirlerine eklenme yeri. Bağlama.

Snuffer : Uzun ve ince bir tutma yeri olan ve ucunda mum söndürmeye yarayan küçük bir hunisi bulunan gereç. Söndürücü. Mumlara üfleyen kimse. Enfiye (kurutulmuş tütünden yapılan ve buruna çekilen bir keyif verici) kullanan kimse. Mum söndürücü. Mum söndüren kimse.

Custom : Huy. Gümrüğünü ödemek. Alışkı. Bir toplumun yapmaya ve uymaya alışageldiği ve toplum tarafından yapılması gerekli görünen davranış kalıbı. Örf ve adetler hukuku. Müşterisi olma. Görenek. Sahibinin istekleri doğrultusunda özel olarak üretilen çalgı aleti. Töre. Alışveriş.

Concert goer : Konser meraklısı.

Buyers : Satın alma görevlisi. Satın almacı.

Consumer synonyms : music lover, snuff user, depletory, consignee, consignees, enjoyer, squanderer, demander, client, emptor, feeder, camera, smoker, clients, utilizer, clienteles, customers, logged on as, juicer, enjoyers, accepters, user, customer, clientele, users, debtor, logged in as, consuming, occupants, acceptor, consumers, addressee, tobacco user.

Consumer zıt anlamlı kelimeler, Consumer kelime anlamı

Nonsmoker : Sigara içmeyen. Sigara içmeyen kimse. Sigara içilmeyen kompartıman.

Consumer ingilizce tanımı, definition of Consumer

Consumer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the consumer of food. One who, or that which, consumes.