Contagions türkçesi Contagions nedir

Contagions ingilizcede ne demek, Contagions nerede nasıl kullanılır?

Contagion property : Bulaşma özelliği.

Social contagion : Sosyal bulaşma. Toplumsal bulaşma. Bir toplumda, toplumsal küme içinde korku, ürkü gibi coşkusal durumların üyeler arasında iletilerek hızla yeğinleşmesine, böylece bütün toplumun ya da toplumsal kümenin sürü davranışı gibi ortaklaşa bir tepki oluşturmasına yol açan toplumsal etkileşme süreci.

Contagion : Kontajiyon. Kötü etki. Etkilenme. (hastalık) bulaşma. Hastalık bulaşması. Bulaşma. Yayılma. Geçme. Bulaşıcı hastalık. Sirayet.

Contagiose index : Belli bir popülasyonda hastaların, hastalığa yakalanmaya eğilimli olanlara oranı. Kontagiyöz indeksi.

Contagiose microorganisms : Kontagiyöz mikroorganizmalar. Öncelikle meme içi ve üzerinde yaşayan, sağımla inekten ineğe yayılan, etkili sağım öncesi hijyen, usule uygun sağım, memeyi antiseptiğe daldırma ve kuruda tedavi yoluyla kolaylıkla kontrol edilbilen strep. agalaksi, staph. aureus, mikoplasma, c. bovis’ içine alan mikrorganizmalar.

Contagious : Bulaşıcı. Doğrudan veya temas yoluyla bulaşan, kontajiyöz. Mikroplu. Temasla geçen. İnsanlar veya hayvanlar arasında taşınabilen hastalıklar için kullanılan terim. Hastalık bulaştıran (insan). Yayılan. Salgın. Bulaşıcı hastalığı bulunan.

 

Contagious caprine pleuropneumonia : Keçilerde üç farklı mycoplasma türü tarafından oluşturulabilen, şiddetli fibrinli veya fibrinonekrotik pnömoni ile birlikte seröz-fibrinli plöritis ve fibrinli perikardilisle belirgin bulaşıcı enfeksiyöz hastalık, bulaşıcı keçi ciğer ağrısı, bulaşıcı keçi plöropnömonisi hlk. karasalgın, karasalkım, keçibaş, keçikıran. seyrek olarak öldürücü septisemi veya selülitise neden olur. Keçi ciğer ağrısı. Bulaşıcı keçi ciğer ağrısı. Plöropnömoni kontagiyoza kapri. Bulaşıcı keçi plöropnömonisi.

Contagious disease : Bulaşıcı hastalık. Temas ile yayılabilen hastalık.

Contagious magic : Bir bütünün parçalarıyla bir arada bulunduktan sonra, birbirlerinden ayrılan canlı ya da cansız nesnelerin birbirleriyle sürekli ilişki ve etkileşim altında bulunduklarını öngören büyü türü. krş. benzerduyusal büyü, öykünümsel büyü. Bulaşkan büyü.

Contagious ecthyma : Kontagiyöz ektima. Koyun ve keçilerin dil, diş eti, damak, dudak, meme, yüz ve ayaklarda, seyrek olarak yemek borusu ve ön midelerde üremeli değişimler, dikensi tabakadaki epitel hücrelerinde sitoplazmik inklüzyonlarla belirgin, insanlara da bulaşabilen poxviridae ailesinde yer alan parapoksvirüsün neden olduğu bir hastalığı, bulaşıcı püstüler dermatitis, enfeksiyöz dudak dermatitisi, orf, kabuklu ağız, kontagiyöz ektima. Bulaşıcı ektima.

İngilizce Contagions Türkçe anlamı, Contagions eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Contagions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Spreads : Ziyafet. Ara. Açıklık. Genişlik. Ekmeğe sürülen şey. Yayılım. Şölen. Örtü. Şişmanlık.

Dovetailed : Birbirine geçirmek. Benzemek. Birleştirmek. Kırlangıçkuyruklu. Uyuşmak. Alıştırmak. Kurtağzı ile birleştirmek. Kırlangıçkuyruğu geçmeli.

Being opened : Açılmış olma. Açılma. Serilme.

Infectious diseae : Enfeksiyöz hastalık.

Contagion : Hastalık bulaşması. Kontajiyon. (hastalık) bulaşma. Etkilenme. Sirayet.

Blight : Karmaşa. Yıkım. Afet. Kavurmak. Keşmekeş (argo terim). Bir kentin ya da kasabanın, özeksel, toplumsal ve ekonomik etkenlerle gelişmesi engellenen, taşınmazları sürekli olarak değer yitiren, yoksulluk yuvası niteliği kazanmaya yüz tutmuş bölümü. Felaket. Çöküntü bölgesi. Bitki hastalığı.

Interventions : Araya girme. Arada olma. Müdahale. Aracılık. Karışma. Nüfuzunu kullanma.

Creep : Kayma. Toprak ve molozların yeğnice eğimli yerlerde, sezilmeyecek ölçüde yavaşça durmaksızın kayma devimi. Sokulmak. Sızmak. Sünmek. Sürünme. Yaltakçı. Ürperme. Sarılarak büyümek. Sürünmek.

Catching : Yakalama. Bulaşıcı. Kapma. Yakalayış. Cazibeli. Çekici. Cazip. Sari.

Encroachments : Saldırma. Tecavüz. Başkasının toprağına geçme. Tecavüzde bulunma (başkasının hakkına). Zarar. Aşma. Başkasının arsasına tecavüz. El uzatma. Taşma.

Contagions synonyms : contractable, dowel, deployments, deployment, infection, contagious disease, ill effect, infections, contamination, circulation, involvement, diffusing, zymotic diseases, infectious disease, diasporas, diaspora, creepage, aberration, transmissible, communicable disease, dissemination, fitting, zymosis, transmittable, infectious, spread, construction, lapsing, contaminations, creepages, deploying, creeps, bad influence.

Contagions zıt anlamlı kelimeler, Contagions kelime anlamı

Noninfectious : Bulaşıcı olmayan. Bulaştırmayan. Bulaşmayan.