Courtroom türkçesi Courtroom nedir

  • Bir mahkemenin görüldüğü oda.
  • Mahkeme salonu.

Courtroom ile ilgili cümleler

English: Ali and his lawyer left the courtroom together just a few minutes ago.
Turkish: Ali ve avukatı sadece birkaç dakika önce birlikte mahkeme salonunu terk ettiler.

English: Ali walked into the courtroom, surrounded by police officers.
Turkish: Ali polis memurları tarafından çevrilmiş mahkeme salonuna yürüdü.

English: Ali walked out of the courtroom, surrounded by reporters.
Turkish: Ali muhabirler tarafından çevrilmiş mahkeme salonundan çıktı.

English: Justice is found in a courtroom.
Turkish: Adalet mahkeme salonunda bulunur.

English: I have to give a testimony in the courtroom tomorrow.
Turkish: Yarın mahkemede tanıklık etmek zorundayım.

Courtroom ingilizcede ne demek, Courtroom nerede nasıl kullanılır?

Courtrooms : Mahkeme salonu. Bir mahkemenin görüldüğü oda.

Court ballet : Saraylara özgü bale. Saray baleti.

Court below : Bidayet mahkemesi. Alt mahkeme. İlk yargılık. Asliye mahkemesi. İlk derece mahkemesi (hukuk terimi).

Court card : Surat. Resimli iskambil kağıdı.

Court case : Dava.

Court martial : Divanı harp. Askeri mahkemede yargılamak. Askerı mahkeme. Divanıharp. Askeri mahkeme.

Court dress : Saray kıyafeti.

Court costs : Mahkeme yargılama giderleri. Mahkeme yargılama gideri. Masarifi muhakeme. Muhakeme masrafları. Mahkeme masrafları.

 

Court house : Adliye sarayı. Adliye binası. Hükümet binası. Adliye. Mahkeme binası.

Court file : Mahkeme dosyası. Dava dosyası.

İngilizce Courtroom Türkçe anlamı, Courtroom eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Courtroom ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bench : Eğitim, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır. Benç. Baro. Yargıçlık. Yargıç. Sıra. Tezgah. Geniş yüzeyiyle oturarak gövde alıştırmalarına, ayakları bağlayan dar yüzlü dilmesiyle denge alıştırmalarına yarayan uzunca bir tahta sıra. Yargıçlar kurulu. Hakim kürsüsü.

Courthouse : Adliye. Mahkeme. Bir hukuk mahkemesini barındıran bina. Adalet sarayı. Adliye sarayı. İlçe hükümet binası. Mahkeme binası.

Room : Fırsat. Olanak. Boş yer. Ç.daire. Pansiyon. Oda. Mahal. Yer. Apartman. Kalmak.

Jury box : Jüriye ait mevki. Jürinin yeri. Jüri bölümü. Mahkemede jüri mevkii. Mahkeme salonunda jürinin oturmasına ayrılmış bölüm (yer).

Witness stand : Tanık sandalyesi. Mahkemede tanığın ifade verdiği yer. Tanık kürsüsü. Şahit kürsüsü.

Court room : Mahkeme.

Court : Yaltaklanmak. Tenis, hukuk alanlarında kullanılır. Dalkavukluk yapmak. Atılmak. Kort. Teveccühünü kazanmaya çalışmak. Mahkeme. Fayda sağlamak. Saha. Davet etmek.

Witness box : Tanık yeri. Tanık sandalyesi. Mahkemede tanıkların oturduğu yer. Tanık kürsüsü.

Courtroom synonyms : courtrooms, judgement hall, bar.