Crispest türkçesi Crispest nedir
- Zindeleştiren.
- Buruşmak.
- Taze.
- Gevrek.
- Gevrekleştirmek.
- Gıcır gıcır.
- Canlı.
- Kıvrılmak.
- Çıtır çıtır.
- Hışırdatmak.
- Kırışmak.
- Kıvırcık.
- Kırışık.
- Kıtır kıtır.
- Gevretmek.
- Dalgalandırmak.
- Kıvırmak.
Crispest ingilizcede ne demek, Crispest nerede nasıl kullanılır?
Crisped : Gevrekleşmek. Dalgalandırmak. Çıtır çıtır. Kıvırmak. Gevrek. Hışırdatmak. Kırışmak. Buruşmak. Gevrekleştirmek. Kıvrılmak.
Crispen : Gevremek. Gevretmek. Gevrekleştirmek. Gevrek gibi olmak. Gevrek ve kıtır kıtır hale getirmek.
Crispened : Gevrek ve kıtır kıtır hale getirmek. Gevretmek. Gevremek. Gevrekleştirmek. Gevrek gibi olmak.
Crispening : Gevrekleştirmek. Bulanıklığı giderme. Seçikleştirme. Gevretmek. Gevrek ve kıtır kıtır hale getirmek. Gevrek gibi olmak. Gevremek.
Crispens : Gevretmek. Gevrek ve kıtır kıtır hale getirmek. Gevrek gibi olmak. Gevrekleştirmek. Gevremek.
Crispbread : Kuru gevrek tatlandırılmamış kraker. Kraker.
Crispate : Kıvrımlı. Kıvırcık. Buruşuk. Dalgalı. Bukleli.
Crisper : Sebzelerin taze olarak saklandığı buzdolabı bölümü. Sebzelik. Sebzelik (buzdolabında).
Crispation : Büklüm. Gevreklik. Buruşukluk. Kıvrım.
Crisp toast : Kıtır tost.
İngilizce Crispest Türkçe anlamı, Crispest eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Crispest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Fresh : Yüzsüz. Arsız. Hayat dolu. Yeni olmuş. Küstah. Serinlik. Körpelik. Serin. Dinç.
Active : Etkin, işler durumda, etkili. Çalışan. Çalışkan. Pratik. Üretken. Kıvrak. Etken. Hareketli. Aktif. Bilgisayar, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.
Dewy : Çiyli. Gözyaşı. Çiyle kaplı. Çiy gibi. Üzerine çiy düşmüş. Rutubetli. Çiy ile kaplı. Hayat dolu.
Cranks : Manivela. Saplantı. Yol vermek. Kelime oyunu. Krank kolu çevirmek. Krankla çalıştırmak. Sabit fikir. Acayip kimse. Krankla bağlamak.
Cracker : Bilgisayar, madencilik alanlarında kullanılır. Sistem kırıcı. Kraker. Kırma makinesi. Galeta. Artist gibi kız. Fişek. Kırıcı. Bisküvi.
Corrugating : Kırıştırmak. Oluklama. Buruşturmak.
Billowed : Dalga dalga kabarmak. Kabarmak. Şişirmek (yelkeni). Buram buram çıkmak (duman). Rüzgarla şişmek. Dalgalar halinde yükselmek. Çok duman çıkarmak. Dalgalanmak.
Brand spanking new : Yepyeni.
Alive : Zinde. Yaşayan. Diri diri. Hayatta. Uyanık. Sağ. Hareketli. Yaşam dolu. Elektrikli. Hayat dolu.
Crispest synonyms : crisp, crinkle, dewiest, alive and well, airy, crispiest, crinkliest, scrunch, contorts, curly, corrugate, curve, billow, curly fleeced sheep, freshes, breezier, curlier, coil, bran new, roborant, crackly, crustily, shortest, bouncy, cockled, crinkling, cracklier, bend, crispens, green, curliest, above ground, creased.
Crispest zıt anlamlı kelimeler, Crispest kelime anlamı
Staleness : Yıpranmışlık. Bayatlık. Yorgunluk. Bitkinlik.
Cool : Soğukkanlılık. Sakinleşmek. Serinlik. Sönmek (öfke veya arzu vb). Soğumak. Serinleşmek. Serin. Serin yer. Serinlemek. Soğutmak.
Bu kısımda Crispest kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Crispest ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Crispest anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Crispest ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.