Cross action türkçesi Cross action nedir

  • Hukuk alanında kullanılır.
  • Karşılıklı dava.
  • Mütekabil dava.
  • Karşı dava.
  • Mukabil dava.

Cross action ingilizcede ne demek, Cross action nerede nasıl kullanılır?

Cross : Düzenbaz. Çarmıh. Yüksek organizmalarda, genetik olarak farklı dişi ve erkek bireyler arasındaki çiftleşme. mikroorganizmalarda genetik çaprazlama farklı eşey tiplerinin konjugasyonu ile yapılan, virüslerde ev sahibi hücrelerin farklı genotipteki viral parçalar ile enfekte olmasını gerektiren genetik madde değişimi. Biyoloji, tarih alanlarında kullanılır. Kesişen. Kesişmek. Dargın. Kesiştirmek. İkili te. Çarpı.

Action : Yükselti. Yapılan şey. Hukuk, gitar, sinema, televizyon, tiyatro, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir amaç çevresinde örüntülü işlevsel ve karmaşık bir edimler dizgesi. Olaylar dizisi. Amel. İş. Davranış. Telli çalgılarda, normalden yüksekliği çalım zorluğuna, normalden alçaklığı ise ses kalitesinde azalmaya neden olan, tel ve klavye arası mesafe. Oyuncunun sahne üzerindeki hareketler dizisi. oyunun temasını hareketlendiren gelişim. bir hareketin aksiyon olabilmesi için itici bir nedenden çıkması gerekir. olay dizisi. oyunun öyküsü. dış aksiyon : göze yönelen hareketler bütünü. iç aksiyon : düşünce ve duyguya yönelen davranışlar ve ilişkiler bütünü. eylem.

 

Cross a check : Bir çeki sadece çek üzerinde yazılı kişi tarafından paraya çevrilebilecek şekilde işaretlemek. Çizgili çek düzenlemek.

Cross appeal : Mukabil temyiz isteği. Karşı itiraz. Mukabil temyiz talebi. Mukabil itiraz. Karşı temyiz talebi.

Cross arm : Çapraz kol.

Cross assembler : Çapraz çevirici.

İngilizce Cross action Türkçe anlamı, Cross action eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cross action ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abstention : Çekinme. Sakınma. Vazgeçmek. Oy vermeme. Çekimserlik. İmtina. Uzak durma. Kaçınma. Çekimser kalma.

Accused : Sanık. Zanlı. Müttehem. Suçlanan. İtham edilen. Maznun. Suçlu.

Counterclaimed : Karşı iddiada bulunmak. Karşı dava açmak. Karşı iddia. Karşı talep.

Administer an oath : Andiçirme. Yemin ettirmek. Ant içirmek.

Annulment : İlga. Yürürlükten kaldırma. Bozma (yasa veya yargı veya sözleşme vb'ni). Bozma. Fesih. Kaldırma. Evliliğin iptali. İhlal etme. Yokarma.

Absente : Yitimli. Latince absente reo (davalının hazır olmaması) deyiminin bir parçası.

Act of witness : Tanıklık.

A wide saloon : Duyuru tahtası.

Cross demand : Karşı talep.

Setoff : Mahsup. Süs. Tezat. Yola çıkma. Karşılık. Mukabil. Denge unsuru. Kontrast. Vereceğini alacağına sayma.

Cross action synonyms : administrative districts, american law of corporation, abetment, allegation, abduction, abstainer, counterplea, administration of justice, counter claim, counterclaims, acts contra bonos mores, counterclaim, counterclaiming, reconvention, aggravating circumstances, setoffs.