Süs nedir, Süs ne demek

  • Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs.
  • Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı
  • Güzellik veren, güzelleştiren şey.
  • Süsleme veya süslenme işi.

"Süs" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur." - T. Dursun K
  • "Divan şiiri süse önem vermiştir."
  • "Süse düşkün."

Yerel Türkçe anlamı:

Hayvan tos vuracak durum alma.

Asker.

Biyoloji'deki anlamı:

Polen ya da herhangi bir yapının üzerindeki süs, desen. Ornamentasyon.

İngilizce'de Süs ne demek? Süs ingilizcesi nedir?:

ornamentation

Süs tanımı, anlamı:

Süs için : "yararlı olmak amacıyla değil, gerektiği için değil" anlamında kullanılan bir söz.

Süs bitkisi : Yerleşim bölgesinde iç ve dış dekorasyonu sağlayan bitki.

Süs püs : Süs.

Süsleme : Süsleri yerleştirme biçimi veya sanatı. Süslemek işi, bezeme, donama, tezyin. Sanat eserlerinin yüzeyini süslemek için kullanılan motif, oyma vb.

Veya : Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz. Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut.

Süslenme : Süslenmek işi.

Edebiyat : İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın, gökçe yazın.

 

Güzellik : Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık. Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün. Güzel olan bir kimsenin niteliği. Ahlak ve fikrî nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey.

Şey : Nesne, madde. Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz.

Süs balığı : Doğal olarak Güney Amerika’da yaşayan, boyları 5 cm olabilen, sırt yüzgecinde büyük siyah bir bant bulunan zeytin sarısı tonlu bir akvaryum balığı.

Süs biberi : Acı olmayan yalnız rengi için yemeklerde kullanılan kırmızı birer.

Süs kuşağı : (İçmimari) Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm.

Süs ocağı : Ateşin açıkta yandığı güzel görünüşlü ocak.

Süs ile ilgili Cümleler

  • Sabır en güzel huy, ilim en güzel süs eşyasıdır.
  • Süs balığı gibi hafızam var.
  • Tom, beyaz süs çiçek demetini Mary'nin elbisesine iğneyle tutturdu.

Diğer dillerde Süs anlamı nedir?

İngilizce'de Süs ne demek? : [sus] n. suspected person, one who is believed to have done something illegal or wrong (British Slang)

v. be aware, know, figure out; realize, sort out, see

n. knowledge, understanding, learning, education; awareness, cognizance

Fransızca'da Süs : ornement [le], parure [la], embellisement [le], enjolivement [le], garniture [la]

Almanca'da Süs : n. Ausputz, Dekor, Putz, Schmuck, Schmuckstück, Vignette, Zier, Zierde

Rusça'da Süs : n. украшение (N), убранство (N), отделка (F), декорация (F), орнамент (M), краса (F), вывеска (F)