Crusher türkçesi Crusher nedir

Crusher ingilizcede ne demek, Crusher nerede nasıl kullanılır?

Crusher jaw : Konkasör çenesi. Konkasör çenesi. Kırıcı çenesi.

Cone crusher : Konik konkasör. Konik konkasör. Konik kırıcı. Eksantrik kırıcı.

Disk crusher : Ağırşak. Ağırşaklı kırıcı. Diskli kırıcı. Levhalı kırıcı.

Fine crusher : İnce kırıcı. İnce konkasör.

Gyratory crusher : Sarsak konkasör. Dönel konkasör. Döner kırıcı. Döner konkasör. Eksantrik kırıcı.

Rolling crusher : Silindirli kırıcı. Yuvgulu kırıcı.

Crushers : Sıkma makinesi. Darbe. Vuruş. Öğütücü.

Jaw crusher : Çeneli kırıcı. Çeneli konkasör. Konkasör.

Rotary crusher : Döner kırıcı. Dönel kırıcı.

Stone crusher : Konkasör. Taş kırma makinesi. Taş kırıcı. Taş konkasörü. Taşkıran.

İngilizce Crusher Türkçe anlamı, Crusher eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Crusher ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acid : Asitli. Suda çözündüğünde hidronyum yükünü h3o+ veren kimyasalözdek. (yapısındaki hidrojenleri, baz kökleri ya da metallerle yer değiştirerek tuzları oluşturur, ph ölçeğinde 0-7 arasında değer gösterirler.) (bronsted) proton verme yatkınlığı olan kimyasal bileşik. (lewis) ortaklanmamış elektron çifti ya da çiftlerini almaya yatkın olan kimyasal özdek. Akü elektroliti. Asit. Asit çeliği. Biyoloji, fizik, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dokunaklı. Alkali maddenin tersi özellikler taşıyan, turnusolün mavi rengini kırmızıya çeviren, suda eridiği zaman hidrojen iyonları meydana getiren hidrojenli bileşik. Ekşime. Acı.

 

Advancing longwall : İlerleyen uzunayak.

Activated carbon : Emici kömür. Aktive edilmiş karbon. Aktif karbon. Aktif kömür. Etkin karbon. Etkinleştirilmiş karbon. Sudaki pisliklerin katı karbon tarafından absorbe edilmesi. Etkin kömür.

Mill : Değirmenden geçirmek. Çırpmak. Diş diş yapmak (paranın kenarını). Çekmek. Değirmende öğütmek. Öğütmek. Çentiklemek. Haddelemek.

Macerator : Islatarak yumuşatan makine.

Clout : İndirmek (argo terim). Yapıştırmak. Nüfuz. Paçavra. Torpil. Çakmak. Vurmak. Patlatmak. Güç.

Triturator : Toz haline getiren veya öğüten cihaz. Toz haline getiren veya öğüten kimse. Toz haline getiren.

Mashers : Zampara. Hovarda. Kadın avcısı.

Additional support : Ek destek.

Macerators : Islatarak yumuşatan makine.

Crusher synonyms : biffs, pounder, stone crusher, galling, dunt, disintegrator, overwhelming, accident frequency, bops, blow, grindings, masher, crushing, triturators, breakers, clouting, brunt, pounders, advance per shift, acidization, additional flotation, grinding, device, harsh, advance heading, acid rock, granulators, adit, bursters, beatings, biffed, folders, grinder.

Crusher ingilizce tanımı, definition of Crusher

Crusher kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who, or that which, crushes.