Curios türkçesi Curios nedir

  • İlginç şey.
  • Antika.
  • Biblo.
  • Nadir ve değerli eşya.
  • Tuhaf tip.

Curios ile ilgili cümleler

English: Eventually, Tom's curiosity overcame his fear.
Turkish: Sonunda, Tom'un merakı korkusunu yendi.

English: He has always had a great curiosity about the world.
Turkish: Onun her zaman, dünya hakkında büyük bir merakı oldu.

English: He did it simply out of curiosity.
Turkish: Onu sadece meraktan yaptı.

English: Her story excited curiosity in the children.
Turkish: Onun hikayesi çocuklarda merak uyandırdı.

English: Eventually, my curiosity overcame my fear.
Turkish: Sonunda merakım korkumun üstesinden geldi.

Curios ingilizcede ne demek, Curios nerede nasıl kullanılır?

Curiosa : Alışılmadık konularda olan kitaplar ve yazılar (özellikle erotik konulu yazılar). Pornografik kitaplar.

Curiosities : Merak. İlginç şey. İlgi. Antika. Tuhaf tip.

Curiosity : Bilseme. Tuhaf şey. Garabet. Tuhaf tip. Antika. İlgi. Tecessüs. Acibe. Merak. İlginç şey.

Curiosity shop : Hediyelik eşya dükkanı.

Aroused his curiosity : Onu meraklı hale getirdi. Meraklılığını uyandırdı. İlgisini uyandırdı. Merakını uyandırdı.

Out of curiosity : Meraktan. Meraktan dolayı. Öğrenme merakından dolayı.

Curiously enough : Garip olan şu ki. İlginçtir ki. Gariptir ki. İşin tuhafı. İşin garibi.

 

Curious : Bilmek isteyen. Herkesin işine karışan. Garip. İlginç. Acayip. Tuhaf. Ender. Nadir. Mütecessis. İlgili.

Curious person : Meraklı.

Curio : Tuhaf tip. Biblo. Antika. Nadir ve değerli eşya. İlginç şey.

İngilizce Curios Türkçe anlamı, Curios eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Curios ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Odd fish : Acayip tip. Garip insan. Çok tuhaf olduğundan gruptan dışlanan tip. Dışlanan insan. Tuhaf adam.

Unusual : Alışılmadık. Acayip. Fevkalade. Alışılmamış. Ender. Sıradışı. Seyrek. Görülmedik. Görülmemiş. Nadir.

Odd fellow : Dışlanan insan. Çok tuhaf olduğundan gruptan dışlanan tip. Acayip tip. Garip insan.

Oddities : Garip özellik. Garip şey. Acayiplik. Antika kimse. Tuhaflık. Garip kimse. Gariplik.

Queer : Üşütük. Mahvetmek. Bozmak. Keyifsiz. Acibe. Tuhaf. İbne. Labunya. Acayip. Nonoş.

Kookier : Daha antika. Acayip. Çılgın. İlginç.

Snoopy : Meraklı. Her işe burnunu sokan.

Case : Delil. Bir konu, sorun, durum ya da sürecin gözlenmesi için elverişli ya da örnekçeli olduğu gerekçesiyle seçilen ve derinliğine gözlem konusu yapılan birim olay. Yerine koymak (kasa veya kılıf vb). Hal. Ruhsal, toplumsal ve bedensel bakımdan çevresine başarılı bir biçimde uyması için inceleme ve bakım konusu olan kişi (öğrenci) ya da aile (ana-baba). yakınma konusu olan ve çözümü beklenilen sorun. Sokmak. Vaka. Adın cümle içinde bulunduğu dil bilgisi şekli; yalın veya eklerle genişletilmiş olarak aldığı geçici durum. türkçede adlar yalın, yükleme, ilgi, bulunma, yönelme, çıkma ve vasıta durumlarına girerler: || yalın durum kapı (kapı kırıldı). || yükleme durumu kapıyı (kapı+y+ı çaldı). || ilgi durumu kapının (kapı+nın kolu). || yönelme durumu kapıya (kapı+y+a gitti). || bulunma durumu kapıda (kapı+da kaldı). || çıkma durumu kapıdan (kapı+dan döndü). || vasıta durumu kapıyla (kapı+y+la kolu, çocuk+la annesi) vb. || ad durumu ekleri, yukarıda belirtilen temel görevleri dışında daha başka bazı işlevler ile de kullanılır: sen+den küçük, su+dan cevap vb. türkçenin tarihi dönemlerinde eşitlik (equativus: +ça); yön gösterme (direktivus: +garu) ve vasıta (instrumentalis: +(ı)n/+(u)n durumları, belirtilen özel eklerle karşılanırdı. bugün bu durum ekleri türkiye türkçesinde yerlerini edatlara bırakmıştır. eat’de uçın>üçin edatı da sıklıkla ekleşerek + çun/+çün sebep gösterme ekine dönüşmüştür. buna bk. Valiz. Sandık.

 

Fruitcakes : Meyveli pasta. Çatlak kimse. Kaçık tip. Meyvalı kek.

Curiosities : İlgi. Merak.

Curios synonyms : inquisitive, funny, antiquarian, peculiar, hemstitch, fallal, crusted, antique, bibelot, rum, rummy, knick knacks, salt, prying, nosey, knick knack, fallals, singular, gewgaw, strange, hemstitches, antiquarians, hemstitched, odd, kooks, antiquated, kook, questioning, speculative, doodah, curio, overcurious, fremd.

Curios zıt anlamlı kelimeler, Curios kelime anlamı

Familiar : Büyülü hayvan (içine büyüyle ruh girmiş). Arkadaş. Laubali. Yakın dost. Bilen. Aşina. İçli dışlı. Fazla samimi. Yaygın. Samimi.

Incurious : Kayıtsız. Meraksız. Dikkatsiz. Kaygısız. İlgisiz.

Uninquiring : Daha fazla bilgi istemeyen. Sorular sorup durmayan. Meraklı olmayan.