Deal a blow at somebody türkçesi Deal a blow at somebody nedir

Deal a blow at somebody ingilizcede ne demek, Deal a blow at somebody nerede nasıl kullanılır?

Deal : Oyun kağıtlarını dağıtma. Uyuşturucu işi yapmak. Oyun kağıdı dağıtmak. Kağıtları dağıtma sırası. Vurmak. Patlatmak. Meşgul olmak. Değinmek. İş yapmak. İş.

A : Bir. Miktar belirtir. (herhangi) bir. Amperin simgesi. Argonun simgesi. Herhangi bir. La (müzik terimi). İngiliz alfabesinin birinci harfi. Belirli bir tür veya nitelikteki. En yüksek not.

Blow : Solumak. Fışkırmak. Atmak (sigorta). Su fışkırtmak (balina). Uçmak. Uçurmak. Körüklemek. Esmek (rüzgar). Soluk soluğa kalmak. Yelpazelemek.

At : Bir yeri belirtmek için kullanılır. Bir hareketin hedefini gösterir. Üzerinde. Hatta. Ye. E. Üzere. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Bir miktarı göstermek için kullanılır. Yanında.

Somebody : Bazısı. Bir kimse. Birisi. Kimse. Şahsiyet. Önemli birisi. Kimisi. Önemli kimse. Biri.

Gird at somebody : Alay etmek.

Deal a new game : Yeni kağıt dağıt.

Keep at somebody : Bırakmamak. Vazgeçmemek.

Fling dirt at somebody : Çamur atmak. İftira atmak.

Fly out at somebody : Sille tokat girişmek. Saldırmak.

İngilizce Deal a blow at somebody Türkçe anlamı, Deal a blow at somebody eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deal a blow at somebody ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Buffet : Tokat atmak. Tokatlamak. Sarsmak. Boğuşmak. Mücadele etmek. Yumruklamak. Büfe. Örselemek. Vurmak.

Hit out : Yumruklamak. Yumrukla vurmak. Saldırmak. Şiddetle eleştirmek.

Fist : Muşta. Yumruklama. El. Avuçlamak. Teşebbüs. El yazısı. Yumruk. Kalecinin topu tutamayacağı durumlarda yumrukları ile uzaklaştırması.

Biff : Yumruk vurmak. Yumruk. Vurmak. Yumruklamak. Çarpmak. Darbe. Bıff. Am. Vajina.

Dot somebody one : Geçirmek. Koymak.

Pasted : Yapıştırmak (tutkalla). Kola. Ezme. Üstüne yapıştırmak. Pat. Macun. Hamur. Pasta. Yapıştırmak.

Paste : Yapıştırmak (tutkalla). Macun. Taşıt madde olarak madeni yağ kullanılan merhem biçimi. Pasta. Bilgisayar, veterinerlik alanlarında kullanılır. Koruyucu, kurutucu ve dağlayıcı amaçlarla, içeriden ve dışarıdan uygulanarak kullanılan, merhemden daha katı kıvamlı ve daha az yağlı bir ilaç biçimi. Yapıştırmak. Hamur. Pat. Örtücü merhem.

Hit : Sarsmak. Bulmak. Koyulmak. Karşı yarışmacının sayılan ya da sayılmayan vücut bölgelerine savut namlusuyla dürtüşten ayrı bir biçimde vurma. ayrıca, bir deyim olarak, geçerli dürtüşlerin sayı olarak belirtilmesi. Yaralamak. Varmak. Vurulmak. Savut namlularının ucundaki düğmelerin, karşı yarışmacının sayılan ya da sayılmayan bölgelerine dürtülerek değmesi. Kılıçoyunu yarışmalarında, geçerli bir dürtüş ya da vuruşla elde edilen sonuç. (buna göre, kendisine geçerli bir vuruş ya da dürtüş yapılmış oyuncu bir sayı alır. erkeklerde beş, kadınlarda dört sayı almış oyuncu yeniktir.). Başarılı film.

Biffing : Yumruk vurmak. Am. Vajina. Vurmak. Darbe. Yumruklamak. Yumruk. Bıff. Çarpmak.

Hits : İsabetler. Çarpmak. Olmak. İsabet ettirmek. Üzmek. Vuruşlar. Yaralamak. Bulmak. Ulaşmak.

Deal a blow at somebody synonyms : biffed, biffs, pastes, deal somebody a blow, pasting.