Decliner türkçesi Decliner nedir

  • Kabul etmeyen veya geri çeviren kimse.
  • Alçalan kimse.
  • Reddeden kimse.
  • Alçalan.
  • Reddeden.

Decliner ingilizcede ne demek, Decliner nerede nasıl kullanılır?

Decliners : Alçalan kimse. Reddeden kimse. Kabul etmeyen veya geri çeviren kimse. Alçalan. Reddeden.

Decline an offer : Teklifi reddetmek.

Decline formally : Resmen sapmak.

Decline in income : Gelirde azalma.

Decline in prices : Fiyatlarda düşüş. Fiyatlarda düşme.

Decline to comment : Yorum yapmayı reddetmek. Düşüncesini söylemeyi kabul etmemek.

Decline in public support : Halk desteğinin gerilemesi. Halk onayının azalması.

Halt a decline : Bir şeyin kötüye gitmesini durdurma. Gerilemeyi durdurma.

Declined : Çevirmek. Çürümek. Çekmek (dilbilgisi terimi). Kabul etmemek. Red. Batmak. Çökmek. Azalmak. Eğmek. Çekilmek.

Be on the decline : Zayıflamak. Güçten düşmek. Düşüş yaşamak. Düşüş göstermek. Azalmak. Düşüş kaydetmek.

İngilizce Decliner Türkçe anlamı, Decliner eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Decliner ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Refusers : İtiraz eden.

Present : Armağan. Şimdiki. Hediye. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın içinde bulunulan zamanda yapıldığını ve süregelmekte olduğunu gösteren zaman. bk. şimdiki zaman kipi. Vermek. Şimdiki zaman. Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek. Sahnede göstermek. Adamla getirtme. Takdim etmek.

 

Impoverish : Verimsizleştirmek. Yoksullaştırmak. Zayıflatmak. Kuvvetini kesmek. Güçsüzleştirmek. Fakirleştirmek.

Waning : Batmakta olan (ay uydusu). Küçülen. Batma. Küçülme. Çekilme. Düşen. Azaltma. Batan. Çekilen.

Suffer : Çekmek. Kalitesi düşmek. Kötüye gitmek. Cezasını çekmek. Acısı çekme. Mağdur etmek. Değer kaybetmek. Bağrı yanmak. Göz yummak. Acısını çekmek.

Climbed down : Soyundan gelen. Fikrinden vazgeçmek. Aşağı inmek. Aşağıdan almak. Alttan almak. İnen. Yokuş aşağı inmek. Kabullenmek. Tutunarak inmek.

Descending : Azalan sırada. İnen. İniş. İnen aort. Azalan. İnme. İnmekte olan. Eksilen. Desendan.

Talk : Kişiler arasında geçen ve bir kurala bağlı olmayan konuşma. Konuşma biçimi. Söyleşi. Görüşme. Hakkında konuşmak. Konuşma. Konuşmak. Söylemek. Boş laf. Söz etmek.

Drop : Tutulmak. Düşme. Bitmek. Damla. Söylemek. Alçalmak. Dirsek çevirmek. Kesmek. Düşmek. İlişkisini kesmek.

Deniers : Deniye. İnkarcı. Denye. Yalanlayan kişi. Dokuma sıklığı ölçüsü. İnkar eden kimse. Münkir. Azıcık miktar. Fransız kuruşu.

Decliner synonyms : deprive, worsen, oppositionist, mouth, deteriorate, degenerate, inflame, drop off, sicken, denier, retrogress, verbalize, slip, fall away, refluent, drop away, speechify, retrograde, come down, degressive, gainsayers, speak, negator, negators, gainsayer, lose, abjurers, decliners, fail, refuser, naysayer, utter, turn down.

Decliner zıt anlamlı kelimeler, Decliner kelime anlamı

 

Better : Daha iyi bir hale getirmek. Gelişmek. İyileşmek. Daha iyi yapmak. Daha iyi. Islah olmak. Geliştirmek. Daha iyi bir hale gelmek. İyileştirmek. Daha iyi şekilde.

Enrich : Yüceltmek. Güçlendirmek. Süslemek. Zengin etmek. Gübrelemek. Zenginlik katmak. Değerini artırmak. Değer katmak. Zenginleştirmek. Koyulaştırmak.

Recuperate : Hastalıktan sonra iyileşmek. Telafi etmek. Yeniden kazanmak. Sağlığı düzelmek. Sağlığına kavuşmak. Zararını çıkarmak. Toparlanmak. Sağlığı iyileşmek. Yeniden sağlığına kavuşmak. Rejenere etmek.

Decliner antonyms : progress, honor, accept.

Decliner ingilizce tanımı, definition of Decliner

Decliner kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : He who declines or rejects.