Deepen türkçesi Deepen nedir

Deepen ile ilgili cümleler

English: We deepened our friendship.
Turkish: Biz dostluğumuzu derinleştirdik.

English: Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
Turkish: Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?

English: The mystery deepens.
Turkish: Gizemim derinleşiyor.

Deepen ingilizcede ne demek, Deepen nerede nasıl kullanılır?

Deepened : Artırmak. Yoğunlaşmış. Koyulaşmak. Derinleştirmek. Artmak. Şiddetlenmek. Derinleşmek. Derinleşmiş. Koyulaştırmak.

Deepened the gulf between them : Aralarındaki uçurumu derinleştirdi. Aralarındaki uzaklaşmayı büyüttü. Aralarında daha çok sorun yarattı. Aralarındaki görüş ayrılıklarını çoğalttı.

Deepening : Oyma. Daha derin olma. Derinleşme (meteor). Derinleştirme veya çok derin yapma süreci. Kazma. Dışgöçlerin, özellikle akarsu ve buzulların, geçtikleri yerleri aşındırma ve sürükleme yoluyla oyup derinleştirmesi. Derinleşme. Coğrafya, madencilik alanlarında kullanılır. Derinleştirme.

Deepens : Artırmak. Derinleşmek. Şiddetlenmek. Derinletmek. Koyulaştırmak (rengi). Derinleştirmek. Artmak. Koyulaştırmak. Koyulaşmak. Koyuklaştırmak.

 

Capital deepening : Sermayenin derinleşmesi. Sermaye derinleşmesi. Bir ekonomide çalışan kişi başına düşen sermaye miktarının artması, diğer bir deyişle işgücünün daha fazla sermaye malıyla donatılarak verimliliğinin artması.

Deep acid etching : Asitli derin dağlama.

Overdeepening : Bir buzulun, buzul çağından kalma bir koyağı derinleştirme, genişletme ve çeperlerini dikleştirme etkisi. Aşırı oyma.

Glacial overdeepening : Buzulların yerkabuğunu kimi kesimlerde taban düzeyinin altına inecek denli kazıp oyması. Aşırıoyma.

Deep blue : Masmavi. Koyu mavi.

Financial deepening : Bankalar, taşınır değerler borsası ve sigorta şirketleri gibi finansal kurumların etkinliklerinin milli gelir içindeki payının göreli olarak artması, tasarrufları yatırımlara dönüştüren kanalların gelişmesi ve yaygınlaşması. krş. mali baskı. Finansal derinleşme. Mali derinleşme.

İngilizce Deepen Türkçe anlamı, Deepen eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deepen ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Deepened : Yoğunlaşmış. Derinleşmiş.

Rise : Görünmek. Ayyuka çıkmak. Yukarı kalkmak. Doğmak. Terfi etmek. Ayağa kalkmak. Yükseltmek. Çıkmak. Açılmak.

Redouble : Yansılamak. Tekrarlanmak. Büyük ölçüde artmak. İki katına çıkarmak. Tekrarlamak. İki katına çıkmak. Büyük ölçüde arttırmak. Yeniden katlamak. İki misline çıkarmak.

Sharpen : Keskinleşmek. Netlemek. İnceltmek. Sertleştirmek. Keskinleştirmek. Sivriltmek. Sivriltmek (kalemi). Sivrilmek. Teşvik etmek. Yontmak (kalem).

Aggrandize : Büyütmek. Çoğaltmak. Abartmak. Yüceltmek.

 

Intensify : Yoğunlaştırmak. Güçlendirmek. Kuvvetlendirmek. Şiddetlendirmek. Yoğunlaşmak. Pekiştirmek.

Accelerate : İvme vermek. Hızlanmak. İvmek. Özendirmek. Tesri etmek. Hız kazanmak. Bir nesnenin bir kuvvet etkisi ile hızını değiştirmek. Çabuklaştırmak. Süratini artırmak. Gaza basmak.

Encapsules : Kapsüllemek. Kapsüle saklamak. İçermek. Kapsüle koymak. Kısa ve öz biçimde açıklamak. Sıkıştırılmak. Kapsamak. Özetlemek. Yoğunlaştırmak.

Augment : Büyümek. Büyütmek. Sayısını arttırmak. Arttırmak. Çoğaltmak. Çoğalmak. Değerlenmek. Değerlendirmek. Uzamak.

Deepen synonyms : become darker, deepens, aggrandizing, amplify, speed, boom, thicken, accruing, increase, irrupt, aggrandized, become stronger, break open, build, add, quicken, enrich, augments, thickens, screw up, accrue, bump up, compound, be intensified, be left over, aggrandised, encapsuling, speed up, ascends, burst out, intensifies, heighten, amplifies.

Deepen zıt anlamlı kelimeler, Deepen kelime anlamı

Decelerate : Yavaşlatmak. Hız azaltmak. Hızı azalmak. Hız kesmek. Yavaşlamak.

Decrease : Düşüş. Azalmak. Eksilme. Küçültmek. Düşmek. Küçülmek. Eksiltme. Eksiltmek. Azalma. Eksilmek.

Deepen ingilizce tanımı, definition of Deepen

Deepen kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To become deeper. To make deep or deeper. As, to deepen a well or a channel. The plot deepens. As, the water deepens at every cast of the lead. To increase the depth of. To sink lower.