Rise türkçesi Rise nedir
- İyileşmek.
- Artmak.
- Doğma eylemi.
- Doğmak.
- Zam.
- Yukarı kalkmak.
- Yükselmek.
- Kalkmak.
- Yükseliş.
- Görünmek.
- Artış.
- Bilgisayar, uzay alanlarında kullanılır.
- Şiddetlenmek.
- Ayağa kalkmak.
- Ayyuka çıkmak.
- Terfi etmek.
- Kabarmak.
- Doğmak (güneş).
- Çıkmak.
- Havalanmak.
- Yükseltmek.
- Açılmak.
Rise ile ilgili cümleler
English: Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.
Turkish: Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.
English: Ali was just trying to get a rise out of Mary.
Turkish: Ali sadece Mary'i kızdırmaya çalışıyordu.
English: Are you trying to get a rise out of me?
Turkish: Beni sinirlendirmeye mi çalışıyorsun?
English: At a moment when our economy is growing, our businesses are creating jobs at the fastest pace since the 1990s, and wages are starting to rise again, we have to make some choices about the kind of country we want to be.
Turkish: Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.
English: A rise in temperatures is expected.
Turkish: Sıcaklıklarda bir artış beklenmektedir.
Rise ingilizcede ne demek, Rise nerede nasıl kullanılır?
Rise above : Üstünden yükselmek. Üzerinden doğmak. Üstesinden gelmek. Başarmak. -dan daha yüksek veya üstün olmak. Atlatmak. Üstünden doğmak.
Rise against : -e karşı ayaklanmak. Başkaldırmak. -e başkaldırmak. Karşı çıkmak. Kafa tutmak. İsyan etmek.
Rise and fall pendant : Değişken askılı ışıklık. Yüksekliği, bir makaralı askı ve ağırlık aracılığı ile değiştirilebilen ve durdurma düzeni olmayan, sarkan ışıklık. İner çıkar ışıklık.
Rise in price : Fiyatta yükselme. Fiyat yükselmesi. Ederlerin bazı nedenlerle yükselmesi. Fiyat artışı. Ederlerin yükselişinde tümüyle aşırılık olması. Eder artışı. Ederi artma. Fiyatlardaki artış. Fiyat yükselişi.
Rise in the world : Yıldızı parlamak.
Give rise to thought : Düşündürmek.
Rise with the lark : Erken kalkmak. Sabahın köründe kalkmak. Karga bok yemeden kalkmak. Karga bokunu yemeden kalkmak.
Get a rise out of : Alaya almak. Sinirlendirmek. Harekete yol açmak. İstenilen özel tepki almak için kışkırtmak. Kızdırmak. Tepesini attırmak.
Rise to the occasion : Kendini ispatlamak. Gerektiğinde lazım geleni yaparak işin üstesinden gelmek. Gerekeni yapmak. Üstesinden gelmek. Kendini göstermek.
Get a rise out of someone : Tepesini attırmak. Çileden çıkarmak.
İngilizce Rise Türkçe anlamı, Rise eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Rise ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Be born : Dünyaya gözlerini açmak. Dünyaya gelmek. Gözlerini dünyaya açmak. Gözlerini açmak.
Ennoble : Asalet unvanı vermek. Yüceltmek. Soylulaştırmak. Asilleştirmek. Soylular sınıfına almak.
Billows : Şişirmek (yelkeni). Dalgalanmak. Çok duman çıkarmak. Dalgalar halinde yükselmek. Dalga dalga kabarmak. Rüzgarla şişmek. Buram buram çıkmak (duman). Dalgalandırmak.
Attempt : Teşebbüs. Denemek. Yeltenmek. Çalışmak. Girişmek. Teşebbüs etmek. Girişim. Kalkışmak.
Accrual : Gerçekleşme. Tahakkuk. Birikmiş izin. Çoğalma. Büyüme. Artış miktarı.
Being in the ascendant : İtibar kazanmak. Hükmetmek. Yıldızı parlamak.
Took off : Götürmek. Taklidini yapmak. Hareket etmek. İndirmek. Alıp götürmek. Ameliyatla almak. Yola çıkmak. Çıkarmak.
Bloating : Şişirmek. Şişmek. Genelde yemekten sonra batında oluşan şişkinlik. Tütsülemek (balık). Bloat. Genleştirme. Kabartmak. Şişirme. Genişleme. Damarlanma (yüzey).
Buildups : Gelişim. Birikim. Çoğalma. Takviye. Promosyon. Tanıtım (bir şeyin popüleritesini artırmak amacıyla). Kademe kademe büyüme (ör. silahlı kuvvetlerin).
Bubble : Kaynamak. Kaynatmak. Fıkırdamak. İktisat, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Köpürmek. Fokurdamak. Kabarcıklar çıkarmak. Köpük. Bir iktisadi varlığın cari fiyatının, gelecekte yükseleceği beklentisiyle olması gereken düzeyin çok üzerine çıkması durumu. krş. istikrar bozucu spekülasyon. Domur.
Rise synonyms : soar up, soar upwards, locomote, be in the ascendent, billowed, change for the better, arose, stand up, chandelle, flown, crescendos, end, bloat, ascend, amend, deepens, enhancements, be intensified, surge, move up, bulge, augmentation, enhancement, bounce back, be in evidence, risings, zoom, increment, better, raises, accruement, amplify, intensifies.
Rise zıt anlamlı kelimeler, Rise kelime anlamı
Stay in place : Yerinde kalmak.
Fall : Düşmek. Asılmak. Azalma. Tam yerine denk gelmek. Düşüş. Yenilmek. Düşme. Karanlık bastırmak. Dökülmek. Sonbahar.
Sit down : Oturtmak. Yere inmek. İniş yapmak. Yerine oturmak. Koyulmak. Yerinden kalkma. Oturmak.
Rise antonyms : lie down.
Rise ingilizce tanımı, definition of Rise
Rise kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a bird rises in the air. To move from a lower position to a higher. The act of rising, or the state of being risen. To go up. A fish rises to the bait. As, to rise a hill. To climb. To ascend. To ascend. To mount up. Specifically: (a) To go upward by walking, climbing, flying, or any other voluntary motion.
Bu kısımda Rise kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Rise ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Rise anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Rise ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.