Delivered türkçesi Delivered nedir

  • İletilmiş.
  • Sunulmuş (konuşma).
  • Bir yerden başka bir yere gönderilmiş.
  • Verilmiş.
  • Özgür bırakılmış.
  • Ulaştırıldı.
  • Bir kimseden başka bir şeye geçirilmiş olan.
  • Teslim edilmiş.
  • Teslim edildi.
  • İletildi.
  • Nakledilmiş.
  • Serbest bırakılmış.
  • Taşınmış.

Delivered ile ilgili cümleler

English: Ali has already delivered the package to Mary's house.
Turkish: Ali paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.

English: After several hours of labor, she delivered a lovely healthy baby.
Turkish: Birkaç saatlik doğum sancısından sonra, güzel sağlıklı bir bebek doğurdu.

English: He delivered a speech.
Turkish: O bir nutuk çekti.

English: Ali delivered the package to the orphanage.
Turkish: Ali paketi yetimhaneye teslim etti.

English: After the battle they delivered the town to the enemy.
Turkish: Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.

Delivered ingilizcede ne demek, Delivered nerede nasıl kullanılır?

Delivered a funeral oration : Cenaze sırasında bir konuşma yaptı. Cenaze hitabı yaptı. Cenaze konuşması yaptı.

Delivered a judgement : Adli bir karar verdi. Karar verdi.

Delivered a speech : Konuşma yaptı. Hitap etti.

Delivered at frontier : Daf. Sınırda teslim. Malların dışsatım işlemleri tamamlandıktan sonra satıcı tarafından dışalımcı ya da dışsatımcı ülkenin sınırında adı belirtilen yerde alıcıya teslim biçimi.

 

Delivered duty paid : Ddp. Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim. Gümrük vergisi ödenmiş olarak teslim. Malın, dışalımın yapılacağı ülkede, sözleşmede belirlenen yerde gümrük vergisi ödenmiş olarak alıcıya ulaştırılmasını öngören d grubu teslim biçimi ve buna dayalı fiyatı.

Uniform delivered price : Tektip teslim fiyatına dayalı fiyatlandırma yöntemi. krş. bölgesel fiyatlandırma. Tektip teslim fiyatı. Tektip teslim fiyatlandırması. Tüketicilerin, malın gönderildiği noktadan ne kadar uzakta olduğuna bakılmaksızın aynı navlun bedelini ödediği fiyat.

Delivered ex ship : Denizyolu taşımacılığında malın dışsatımcı tarafından dışalımcıya adı belirtilen varış limanında gemi bordasında, gümrük vergileri ödenmemiş olarak yapılan teslim biçimi. Gemide teslim. Des.

Uniform delivered pricing : Bir ürünün tüm piyasalarda aynı fiyatla teslim edilmesi. Tektip teslim fiyatına dayalı fiyatlandırma yöntemi. krş. bölgesel fiyatlandırma. Tek düze teslim fiyatı. Aynı teslim fiyatından fiyatlandırma. Tektip teslim fiyatlandırması. Tek düzen teslim fiyatı.

Delivered ex quay : Denizyolu taşımacılığında malın dışsatımcı tarafından dışalımcıya adı belirtilen varış limanında gümrük vergileri ödenmiş olarak yapılan teslim biçimi. Denizyolu taşımacılığında malın dışsatımcı tarafından dışalımcıya adı belirtilen varış limanında gümrük vergileri ödenmiş olarak yapılan teslim biçimi ve buna dayalı fiyat. krş. foq. Rıhtımda teslim. Deq.

Redelivered : Geri vermek. Yeniden dağıtmak. Yeniden teslim etmek.

 

İngilizce Delivered Türkçe anlamı, Delivered eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Delivered ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Decontrolled : Kontrolü kaldırılmış. Serbest bırakmak. Denetimi kaldırmak. Kontrolü kaldırmak.

Talk : Konuşma biçimi. Görüşme. Sohbet etmek. Sohbet. Boş laf. Söyleşi. Söylemek. Konuşma. Konuşmak (bir dili). Söz etmek.

Carried : Bulundurmak. Çakmak. Elde etmek. Çekmek. Kaldırmak. Nakletmek. Yayımlamak. (yapılan bir oylama sonucunda) kabul edildi veya edilmiştir!. Götürmek. Taşınan.

Liberation : Serbest bırakılma. Özgürleşim. Serbest bırakma. Azat. Kurtuluş. Kurtarma. Özgürleşme. Özgürlük. Serbest kalma. Açığa çıkma.

Bestowed : Vermek. Yerine koymak. Bağışlayan. Hediye etmek. Bağışlanmış. Bağışlamak.

Bring : Ayıltmak. Razı etmek. Sebebiyet vermek. Vermek (ceza). Getirmek. Neden olmak. Kazandırmak. Belirtmek. İkna etmek. Doğurmak.

Speak : Haberleşmek. Bahsetmek. Söz söylemek. Ses çıkarmak. Söylemek (gerçeği veya sözü). Bilmek. Konuşmak. Konuşabilmek. Tekellüm etmek. Düşünceleri iletmek.

Mouth : Boğaz. Kavşak. Dudaklarını kıpırdatmak. Dırdır etmek. Geme alıştırmak. Söylemek. Kesici aletlerin keskin yanı. Giriş yeri. Dudaklarını oynatarak konuşur gibi yapmak. Akarsuyun göle döküldüğü yer.

Borne : Doğmuş. Götürülmüş. Dar kafalı (fransızca terim).

Ingrafted : Aşılanmış. İçine sokulmuş. Birleştirilmiş. Aşılı. İçine yerleştirilmiş (çubuk veya dal gibi). İçine alınmış (ingraft olarak da yazılır).

Delivered synonyms : misdeliver, endued, transported, discharge, enfranchised, put down, transmitted, verbalize, emancipating, discharged, imparted, liberated, released, given, transferred, fetch, process, consign, freed, dedicated, drop, unload, set down, speechify, utter, unchecked, liberations, emancipated, present, get, swear out, givens, verbalise.

Delivered zıt anlamlı kelimeler, Delivered kelime anlamı

Take away : Ortadan kaldırmak. Dışarıya çıkarmak. Çekmek (desteği). Çıkarmak. Götürmek. Elinden almak (bir hakkı). Çalmak. Alıp götürmek. Kaldırmak. Almak.