Depended türkçesi Depended nedir

Depended ile ilgili cümleler

English: For advice, he depended on close friends.
Turkish: Tavsiye için, yakın arkadaşlarına güvenirdi.

English: He depended on his uncle for support.
Turkish: Destek için amcasına bağlıydı.

English: Ali depended on Mary to help him.
Turkish: Ali Mary'nin onun yardım etmesine bağlıydı.

Depended ingilizcede ne demek, Depended nerede nasıl kullanılır?

Depended patent : Başka bir bulgu temel alınarak yapılan yeni bir bulgu için verilmiş ve asıl bulgu belgesiyle ilgili bulunup, ondan bağımsız olarak kullanılmayan belge. Bağlı bulgu belgesi.

Dependee : Destek için kendisine güvenilen kimse veya şey.

Dependence : Bağımlılık. Psikotrop bir maddeyle merkezi sinir sistemi arasındaki etkileşmeden doğan ve maddenin keyif artırıcı psişik etkilerini duyumsamak ve bazen de yokluğunun vereceği huzursuzluktan sakınmak için maddeyi devamlı veya periyodik olarak alma isteği. İtimat. Bağlı olma. Bağlılık. Karlaşılan sorunları yalnız başına çözmek ve kendine yön seçmek için gerekli yetenekten yoksun olma durumu. ekonomik ve ruhsal desteğe gereksinme duyma. kendi kendine yetmezlik. Tabiiyet. Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dayanma. İlişki.

Dependencies : Sömürge. Bağımlılıklar. Bağlılıklar. Bağımlılık. Koloni.

 

Dependency : Sömürge. Tabi olma. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Bağımlılık. Bağıllık. Olaylar ya da değişkenler arasında, birindeki değişmelere bağlı olarak ötekinin de değişmesini içeren bağlaşı. Bağlı olma. Bir kişi, toplumsal küme ya da toplumun siyasal, ekonomik, ekinsel vb. bakımlardan başka kişi, küme ya da toplumların güdüm ve yönetimi altına girmesi durumu.

Dependent observations : Bağımlı gözlemler.

Dependent events : Bağımlı olay. Olasılık kuramında bağlaşık ilişkiyle bileşik bir olayı oluşturan ve birinin gerçekleşmesi ötekinin gerçekleşip gerçekleşmemesine bağlı olan olaylar. Bağımlı olaylar.

Dependent country : Bağımlı ülke.

Dependency allowance : Çocuk yardımı.

Dependent child : Bağımlı çocuk. İstenilen yönde gelişebilmek için ana babası ve çevresindeki başka kimseler ile iyi ilişkiler kurmaya gereksinme duyan çocuk. 2-ana babasından, içinde yaşadığı toplumdan paraca ya da başka türlü yardım bekleyen çocuk. kendi kendine yetmeyen ve hareketlerinde bağımsız olamayan çocuk. Bakmakla yükümlü olunan çocuk.

İngilizce Depended Türkçe anlamı, Depended eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Depended ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Build : Örmek. Yapmak. Kümelenmek. Oluşturmak. Bel bağlamak. Toplanmak. Toparlanmak. Geliştirmek. Gelişmek. Beden yapısı.

Parasitic : Asalağa bağlı, asalak sayılan, asalaktan ileri gelen. Yayını bozan. Parazit. Parazitik. Parazitli. Asalak özelliği gösteren, asalak biçiminde yaşayan, asalağa bağlı, asalaktan ileri gelen. Parazit ile ilgili. Asalak ile ilgili. Asalaklarla ilgili. Asalak.

 

Being based on : Kaynaklanmak. İleri gelmek. Dayanmak.

Accredits : Akredite etmek. Yetki vermek. Akreditif açmak. İtibar etmek. Kredi açmak. Elçi göndermek. Atamak. İnanmak. Atfetmek.

Accredit : Akredite etmek. Yetki vermek. Atamak. İtibar etmek. Atfetmek. Elçi göndermek. İnanmak. Kredi açmak. Akreditif açmak.

Bloodsucking : Kan dökme. Kan emme işi.

Adheres : Bağlanmak. Katılmak. Üyesi olmak. Yapışmak. Girmek. Bağlı kalmak. Bitiştirmek. İltihak etmek.

Subject to : Meyilli. Buyruğu altına almak. Bağlı olarak. Yapmak (birine olumsuz bir şey). Karşı karşıya olan. Maruz bırakmak. Konu olmak. Çeken.

Accrediting : Atamak. Yetki vermek. İtibar etmek. Atfetmek.

Believeth : İnanmak. Güveni olmak. Believe (inanmak).

Depended synonyms : leechlike, babelike, myrmecophilous, mutually beneficial, be liable to, be tied to, helpless, cleave, parasitical, believes, appertain, bet on, be affiliated with, adhere to, base oneself on, builds, calculate, underage, adhering, mutualist, interdependent, bargain on, depends, appertained, symbiotic, hang by a hair, independency, calculates, reliant, be linked, bank on, come in for, calculate on.

Depended zıt anlamlı kelimeler, Depended kelime anlamı

Independent : Özgür. Ayrı. Hür. Kendi geliri ile geçinebilen. Müstakil. Serbest. Kendi geçimini sağlayan. Bağımsız (ekonomik açıdan). Bağımsız. Başına buyruk.

Free : Serbestçe. Serbest bırakmak. Ücretsiz. Asalak olmayan, beslenme yönünden bağımsız, kendibeslek olan. Serbest. Muaf. Erkin. Hiçbir biçimde herhangi bir koşula bağlı olmayan, özgür olan. Rahatlatmak. Bağımsız.

Unconditional : Şarta bağlı olmayan. İtirazsız. Kayıtsız şartsız. Kayıtsız. Şartsız. Mutlak. Kesin. Koşulsuz. Koşula bağlı olmayan.