Dependence türkçesi Dependence nedir

  • Tabiiyet.
  • Güven.
  • İlişki.
  • Başkasının sırtından yaşama.
  • Sarkma.
  • Dayanma.
  • Çoğabilimde, çalışan (etkin) kesim üzerindeki çoğal baskıyı gösteren ve edilgen çoğanın etkin çoğaya oranı olarak bulunan değer.
  • İtimat.
  • Bağlı olma.
  • Bağım.
  • Karlaşılan sorunları yalnız başına çözmek ve kendine yön seçmek için gerekli yetenekten yoksun olma durumu. ekonomik ve ruhsal desteğe gereksinme duyma. kendi kendine yetmezlik.
  • Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Psikotrop bir maddeyle merkezi sinir sistemi arasındaki etkileşmeden doğan ve maddenin keyif artırıcı psişik etkilerini duyumsamak ve bazen de yokluğunun vereceği huzursuzluktan sakınmak için maddeyi devamlı veya periyodik olarak alma isteği.
  • Bağımlılık.
  • Bağlılık.

Dependence ile ilgili cümleler

English: There is a long way from oil dependence to the renewable energy society.
Turkish: Petrol bağımlılığından yenilenebilir enerji toplumuna uzun bir yol var.

English: Albania gained its independence from Ottoman State in 1912.
Turkish: Arnavutluk 1912'de Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazandı.

English: He said that the United States declared its independence in 1776.
Turkish: O, Amerika'nın bağımsızlığını 1776 yılında ilan ettiğini söyledi.

English: Human interdependence is our only way to survive.
Turkish: Yaşamayı sürdürmek için tek yolumuz insani dayanışmadır.

 

English: Happy Independence Day!
Turkish: Bağımsızlık Günü kutlu olsun!

Dependence ingilizcede ne demek, Dependence nerede nasıl kullanılır?

Cocaine type dependence : Kokain tipi bağımlılık. Farmakolojide yerel anestezik olarak kullanılan kokaine karşı oluşan bağımlılık durumu.

Cross section dependence : Yatay kesit bağımlılığı.

Cross sectional dependence : Yatay kesitsel bağımlılık.

Drug dependence : Uyuşturucu bağımlılığı. İlaç bağımlılığı.

Duration dependence : Süre bağımlılığı.

Positive duration dependence : Pozitif süre bağımlılığı.

Self dependence : Bağımsızlık.

True state dependence : Gerçek durum bağımlılığı.

Perfect linear dependence : Tam doğrusal bağımlılık.

State dependence : Durum bağımlılığı.

İngilizce Dependence Türkçe anlamı, Dependence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dependence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Copulations : Cinsi münasebet. Çiftleşme. Cinsel ilişki. Bağ. Birleşme. Cinsel birleşme. Kopülasyon. Cinsel münasebet.

Lastings : Süreklilik. Beka. Kalıcı. Tahammül gücü. Sağlam ayakkabılık kumaş. İstikrar. Uzun soluklu. Sürme (süre vb). Sürme.

Affair : Maslahat. Gönül macerası. Vaka. Mesele. Şey. Sorun. Dalga. Konu. İş.

Reliance : Güvenç. -e bel bağlama. İnan. Emniyet. İstinat. Güvenme. Tevekkül. İnanç.

Prolapse : Düşmek. Yerinden oynamak. Bir organın yapısal yetersizlik veya bağlarının gevşemesi nedeniyle bulunduğu yerden ayılarak aşağıya sarkması, çıkması veya düşmesi. Kaymak. Sarkmak. Düşme. Prolapsus. İnme.

 

Drug addiction : Madde bağımlılığı. Uyuşturucu özdek alışkanlığı. Türlü toplumsal ve ruhsal etkenler sonucu bir uyuşturucu özdeği düzenli biçimde, gönüllü olarak ve ruhsal bir bağımlılıkla (yokluğu bunalmaya yol açacak biçimde) kullanma alışkanlığı. Hap müptelalığı. İlaç alışkanlığı. Uyuşturucu bağımlılığı.

Adhesion : Yapıştırma. Yapışım. Moleküller arasında birbirilerine tutunmalarını sağlayan çekim kuvveti. birbirinden ayrı iki organ veya zarın yangı ve benzeri nedenlerle yapışması. yangı sürecinde nötrofil lökositlerin, venül ve kılcal damar endoteline yapışması. birleşme, yapışma, tutunma. Vefa. İltihak. İltihak neticesi. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Adezyon. Yapışkanlık. Genellikle birbirine değen ayrı türden komşu özdeklerin yüzeyleri arasında, moleküllerarası etkileşmelerden doğan tutunma.

Abutment : Bitişme yeri. Mahmuz. Mesnet. Köprü ayağı. Dayanak. Kemer ayağı. Dayanak veya destek. Ayak (köprünün kıyıya dayandığı yerdeki). Yan ayak.

Contingency : Tesadüf. Olasılık. Beklenmeyen olay. Beklenmedik hal. Koşullu. İhtimal. Arıza. Beklenmedik olay. Beklenmedik durum. Zorunsuzluk.

Bondages : Görev mükellefiyeti. Esirlik. İşe bağlılık. Esaret. Serflik. Kölelik.

Dependence synonyms : physiological state, white plague, physiological condition, affiancing, indulgences, prolapsus, faithing, osculation, copulation, credit, affaires, allegiances, dependance, patience, cohesiveness, bond, belief, osculations, correlation, resistance, interconnections, indulgence, commitment, beliefs, leanings, citizenship, slackness, anchorage, credence, hanging, adhesions, reliabilities, commerce.

Dependence ingilizce tanımı, definition of Dependence

Dependence kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : State of being dependent. A hanging down or from. Suspension from a support. The act or state of depending.