Determined türkçesi Determined nedir

Determined ile ilgili cümleler

English: Ali looks more determined than ever.
Turkish: Ali her zamankinden daha kararlı görünüyor.

English: Ali is determined not to make the same mistakes Mary did.
Turkish: Ali Mary'nin yaptığı hataları yapmamaya kararlı.

English: Ali is determined to do something.
Turkish: Ali bir şey yapmak için kararlı.

English: Ali is quite determined to finish the report by 2:30, isn't he?
Turkish: Ali 2.30'a kadar raporu bitirmeye oldukça kararlı, değil mi?

English: Ali was determined to continue his support for as long as it took.
Turkish: Ali o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı.

Determined ingilizcede ne demek, Determined nerede nasıl kullanılır?

Determined direct object : Belirtili nesne.

Determined his fate : Kendi yolunu çizdi. Kendi kaderini belirledi.

Determined opposition : Kararlı muhalefet. Dik karşı duruş. Sert muhalefet.

Determined variable : Fonksiyonel bir ilişkide değeri, bağımsız değişken veya değişkenlerin alacağı değere bağlı olarak belirlenen, yani etkilenen değişken. krş. bağımsız değişken. Bk. bağımlı değişken. Bağımlı değişken. Açıklanan değişken.

Be determined to do : Yapmaya kararlı olmak.

 

Determinedness : Azimlilik. Katılık. Değişmezlik. Kararlılık. Süreklilik. Kesinlik.

Indetermined direct object : Belirsiz nesne. Cümlede yüklemin belirtilmemiş bir kişi veya şeyi etkilediğini anlatan ve yükleme durumu eki almamış bulunan yalın durumdaki nesne: resim yapmak, kitap yazmak, iş tutmak, ateş yakmak, tavuk kesmek, çiçek toplamak, yol açmak vb. köy evlerinin bahçelerinde çok mu çiçek yetiştirirsiniz? (n. s. banarlı, türkçenin sırları, s. 191). kılıç olup beynine inebilecek çeliğe su verme (a. n. asya, kubbeler, s. 70). mümtaz araya laf girmesini istemiyordu (a. h. tanpınar, huzur, s. 294). kanepeye uzanmış, dizlerine dayadığı büyükçe bir kitabın üzerinde üstüste bir yığın kağıda desenler çiziyordu (göst. e. s. 159). vb.

Predetermined : Önceden saptanmış. Önceden kararlaştırılmış. Önceden belirlenmiş.

Be determined : Tebeyyün etmek. Engel tanımamak. Kafasına koymak. Aklına koymak. Belirlenmek. Azimli olmak. Ortaya çıkarılmak.

Determinedly : Azimle. Kararlı bir şekilde. Kesin olarak.

İngilizce Determined Türkçe anlamı, Determined eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Determined ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fixed : Önceden ayarlanmış. Sabitleştirilmiş. Oynamaz. Bağlı. Solmaz. Sağlanmış. Sabit. Fikse. Değişmez. Durağan.

Limiteds : Kısıtlı. Sayılı. Mahsur. Hudutlarla sınırlı. Ekspres. Sınırlı. Ekspres tren. Sınırlı sorumlu (şirket).

Dauntless : Gözü pek. Korkusuz. Cesur. Gözüpek. Yılmaz.

Decreed : Kararı verilmiş. Buyurmak. Emretmek. Hüküm vermek. Karara bağlamak.

 

Acquired : Edinsel. Akize. Doğuştan olmayan ve doğum sonrası genetik olmayan, organizmanın dışındaki etkiler sonucunda ortaya çıkan. Zamanla kazanılan. Kazanılan. Genetik olmayan ve doğumdan sonra organizmanın dışındaki etkiler sonucunda ortaya çıkan. Kazanılmış. Edinilen. Müktesep. Sonradan kazanılan.

Stationary : Durgun. Stasyoner. Yerleşik. İşlemeyen. Değişmeyen. Sabit. Özdeş yeri özdeş büyüklüğü, özdeş biçimi ya da özdeş nitelikleri olan ve bunu koruyan niceliklerin özelliği. Hareketsiz.

Driven : İleri sürülmüş. Belli bir yöne götürülen. Çakılmış. Sürmek. İşler. Çalışır. İlerlemeye motive edilmiş. Hırslı.

Dogmatical : Dogmatik. Otoriter. Kalıplaşmış. Değişmez. Dik kafalı.

Precise : Hassas. Çok dikkatli. Tamam. Doğru. Belli. Tam. Titiz (kimse). Kusursuz. Titiz. Titizlikle yapılmış (iş).

Constant : Metin. Durgan. Sürekli. Bilgisayar, ekonomi, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sebatlı. Aralıksız. Değişmez. Konstant. Bir denklem, fiziksel yasa vb. bulunup, değeri değişmeyen sayı ya da simge. Durağan.

Determined synonyms : appointed, high pressure, hardcore, particularised, known, intent, cheese it, clear cut, axiomatical, absolutes, given, particularized, has wheels, ambitious, assertive, decided, clean cut, designated, discrete, observed, discovered, dead set on, full of zeal, firmest, ascertained, stated, defined, earnest, categorical, absolute, particular, hellbent, categoric.

Determined zıt anlamlı kelimeler, Determined kelime anlamı

Irresolute : Tereddüt eden. İkircimli. Kararsız. Tereddütlü. İradesiz. Duruksun. Tereddüdlü. Mütereddit.

Undetermined : Saptanmamış. Kararsız. Müphem. Belirtilmemiş. Kararlaştırılmamış. Belirlenmemiş. Belirsiz.

Determined ingilizce tanımı, definition of Determined

Determined kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Resolute. Decided.