Dinleyici nedir, Dinleyici ne demek

  • Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse.
  • Kayıtlı olmadığı hâlde derslere dışarıdan devam eden kimse

"Dinleyici" ile ilgili cümleler

  • "Belki hürmetlerini göstermek isteyen dinleyiciler ayağa kalkmak isteyeceklerdi." - A. Ş. Hisar

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Söylenen ya da çalınan şeyi dinleyen kişi.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Televizyon ve radyo izlencelerini işlikte ya da almaçtan izleyen kimse.

Tiyatro'daki terim anlamı:

Söylenen ya da çalınan bir şeyi dinleyen kimse. Radyo oyunlarının dinleyicisi gibi.

Bilimsel terim anlamı:

Eylem içinde, topluluk karşısında yapılmış olan bir gözlem ya da deneylemede duruma katılmamakla birlikte gözlemci üstlencesi bulunan kimse. bk. kümeölçüm.

İngilizce'de Dinleyici ne demek? Dinleyici ingilizcesi nedir?:

listener, audience

Dinleyici tanımı, anlamı:

Dinleyicilik : Dinleyici olma durumu.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Kayıtlı : Şarta bağlı. Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan.

Ders : Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret.

Devam : Ek, parça. Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme. "Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz. Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme.

 

Dinleyici öğrenci : Orta dereceli okullar ile yüksek öğretim kurumlarında belli bir derse ya da seminere dinleyici olarak katılan, ancak ödev hazırlamak ve sınava girmek gibi bir yükümlülük altında bulunmayan öğrencilere verilen ad. bk. özel öğrenci.

Dinleyici ile ilgili Cümleler

  • Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
  • Çok iyi bir dinleyiciyim.
  • İyi bir dinleyici olmak istiyorum.
  • Dinleyiciler konuşmasından çok etkilendi.
  • Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dilbilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, konuşmacının ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.
  • Ali iyi bir dinleyici olduğumu söylüyor.
  • Dinleyiciler içinde bir çok insan şakanı anlamadı.
  • Tom'un iyi bir dinleyici olduğunu söyleyebilir misin?
  • Binden az dinleyiciler vardı.
  • Salonun zayıf akustiği, dinleyicilerin konserden zevk almalarını ciddi şekilde olumsuz etkiledi.

Diğer dillerde Dinleyici anlamı nedir?

İngilizce'de Dinleyici ne demek? : n. listener, hearer

Fransızca'da Dinleyici : auditeur/trice [le][la]

Almanca'da Dinleyici : n. Hörer, Hospitant, Zuhörer

Rusça'da Dinleyici : n. слушатель (M), аудитор (M)