Dirty bill of lading türkçesi Dirty bill of lading nedir

  • Malların veya ambalajlarının kusurlu olduğuna ilişkin bir kaydın olduğu gönderim belgesi.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Kirli gönderim belgesi.
  • Kirli konşimento.

Dirty bill of lading ingilizcede ne demek, Dirty bill of lading nerede nasıl kullanılır?

Dirty : Rezil. Pislemek. Batırmak. Pislenmek. Kirletmek. Pisletmek. Bozuk. Ahlaksız. Pis. Açık saçık.

Bill : Alım ve satım işlemlerinde satıcı tarafından düzenlenerek alıcıya verilen, satılan malın miktarını, cinsini, niteliklerini, fiyatını ve dış ticaret söz konusu olduğunda teslim ve ödeme biçimini de gösteren belge. Poliçe. Hesap pusulası. Gaga. Belirli miktar paranın, belirli bir vade sonunda ödeneceğini gösteren, üzerinde düzenleme yeri veya ödeme yeri ifadelerinden en az birinin bulunduğu bir yıldan kısa vadeli borç senedi. krş. adi senet, tahvil. Denize uzanan kara parçası. El ilanı. Banknot. Kağıt para. Keser.

Of : Den. Nin. -li. -in. İle ilgili. -nın. Karşı. Yüzünden. -den. Hakkında.

Lading : Kargo. Yük. Yükleme. Yükleme yük. Hamule.

Bill of lading : Gönderme belgesi. Uluslararası ticarette eşyayı temsil eden ve gönderildiğini belgeleyen değerli kağıt. Taşıma senedi. Nakliye senedi. Manifesto. Gönderim belgesi. Yükleme belgesi. İrsaliye. Deniz konşimentosu.

 

Bill of ladingrail road : Taşınan malın türü, miktarı, ambalajının biçimi, gönderenin ve alıcının isim ve adresleri gibi bilgilerin yer aldığı ve demiryolu taşımacılığında düzenlenen taşıma senedi. Yük senedi.

Air bill of lading : Uçak konşimentosu.

Clean bill of lading : Temiz. Belgesiz konşimento. Sağlam teslim alman mallar için taşımacı tarafından düzenlenen konşimento. Temiz konişmento. Malların veya ambalajlarının kusurlu olduğunu ilişkin bir kayıt taşımayan gönderim belgesi. Temiz gönderim belgesi. Eklentisiz konşimento. Temiz konşimento. Girişlerin kolay ve çıkışların masrafsız olduğu bir piyasa şekli.

Foul bill of lading : Rezerveli konşimento. Rezerveli konişmento. Kirli konşimento. Kusurlu konşimento. Hasarlı yüklenen yükü belirten konşimento.

İngilizce Dirty bill of lading Türkçe anlamı, Dirty bill of lading eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dirty bill of lading ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

 

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Dirty bill of lading synonyms : a shift in individual demand, a pass through certificate, foul bill of lading, a change in supply, a change in individual demand, abnormal budget expenditures, abnormal budget.