Discernable türkçesi Discernable nedir

  • Fark edilebilir.
  • Farkedilebilir.
  • Görülebilir.
  • Elle tutulabilir.
  • Görülür.
  • Elle tutulur.
  • Ayırt edilebilir.

Discernable ingilizcede ne demek, Discernable nerede nasıl kullanılır?

Discern : Algılamak. Ayırmak. Kavramak. Seçmek. Tefrik etmek. Ayırdetmek. Farkına varmak. Anlamak. Sezmek. Fark etmek.

Discerned : Ayırmak. Algılamak. Sezmek. Tefrik etmek. Farkına varmak. Farketmek. Anlamak. Fark etmek. Ayırdetmek. Kavramak.

Discerner : Ayırt eden. Fark gören. Farkı görebilen. Ayırt eden veya edici kimse veya şey.

Discerners : Ayırt eden. Fark gören. Ayırt eden veya edici kimse veya şey. Farkı görebilen.

Discernible : Farkedilebilir. Görülebilir. Fark edilebilir. Sezilebilir.

Just discernible difference : Ölçüm konusunu oluşturan çeşitli nesneler ya da bir ölçek sürekliliğini oluşturan çeşitli konumlardan birbirini izleyenler arasındaki ayrımın tam sezinlenebildiği ya da yargılanabildiği sınır. Ancak algılanabilen fark. Ancak sezilebilen ayrım.

Discernment : Kavrama. Seziş. Anlayış. Basiret. Temyiz. Sezgi. Sezme. Görüş. Ayırma yetisi. Akıl.

Discerning : Sezen. Anlayışlı. Kolay sezen. Zeki. İzanlı. Anlar. Sezişi güçlü.

Discernibly : Farklı olarak görülebilir bir şekilde. Ayırt edilebilir şekilde. Fark edilebilir bir şekilde. Farkına varılabilir bir şekilde. Görülebilir bir şekilde. Farkedilebilir bir şekilde.

 

Power of discernment : Ayırt etme gücü. Farik mümeyyizlik. Ayırt etme kabiliyeti. Ayırdetme gücü.

İngilizce Discernable Türkçe anlamı, Discernable eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Discernable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Observable : Uyulması gereken. Ölçülür. İzlenebilir. Görünür. Fark edilir. Gözlenebilen. Gözlenebilir. Gözle görülür.

Tangibles : Gerçek. Somut.

Noticed : Önemli. Hayli. Gözlenmiş. Görülmüş.

Manifest : Bildiri. Göstermek. Gemi bildirgesi. Manifesto. Bir gemideki malları ayrıntılarıyla göstermek üzere kaptan tarafından düzenlenerek gümrük yönetimine verilen bildirge. Toplumsal bir hareketin iktisadi, sosyal ve siyasal amaçlarının anlatıldığı belge. (manifesto cargo) gemi ile taşınan yükün içeriğini gösteren ve varılan yerin gümrük idaresine yapılan bildiri. Açık. İspat etmek. Belli. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

Cognisable : Bilinebilir. Tanınabilir. Anlaşılır. Kavranabilir. İdrak edilebilir. (hukuk terimi) adliye mahkemesinde yargılanabilir (ayrıca cognizable).

Visible : Mevcut. Gözle görülebilir. Gözle görünen. Peyda. Görünen. Göze çarpan. Belli. Açık. Gözle görülür.

Witnessable : Tanık olunabilir. Şahit olunabilir. Yanıklık yapılabilir.

Tactile : Dokunulabilir. Dokunsal. Dokunma duyusuna ilişkin. Dokunma duyusuyla ilgili. Dokunma. Dokunulur. Dokunma duyusuyla algılanabilen. Dokunma ile ilgili. Dokunulma.

Concrete : Somut. Katılaştırmak. Maddi. Katılaşmak. Donmak. Somutlaştırmak. Açık. Betonla kaplamak. Belli.

 

Discernable synonyms : can be seen, recognisable, acknowledgeable, contrastable, triable, distinguishable, definable, tangible, tactual, visual, perceptible, unalike, noticable, perceivable, in evidence, discernible, distinguished, recognizable, acceptable, separable, seeable, palpable, noticeable, touchable.

Discernable zıt anlamlı kelimeler, Discernable kelime anlamı

Indiscernible : Seçilemez. Farkedilemez. Farkedilemeyecek. Fark edilemez. Ayırt edilemez.