Dismals türkçesi Dismals nedir

  • İç karartıcı durum.
  • Kasvetlilik durumu.
  • Sönük.
  • Kapanık.
  • Sıkıntılı.
  • Loş ve sıkıntı verici.
  • İç karartıcı.
  • Depresyon durumu.
  • Kederli.
  • Kasvetli.
  • Neşesiz.
  • Üzücü.
  • Sönüklük.

Dismals ingilizcede ne demek, Dismals nerede nasıl kullanılır?

Be in the dismals : Kuruntu yapmak. İçi sıkılmak. Bunalımda olmak.

Dismal science : Ekonomi. Kötümser bilim. Political economy (siyasi ekonomi) (mizahi ingiliz terimi). İktisat (argo terim).

Dismal : Kederli. İç karartıcı. Sıkıntılı. Loş ve sıkıntı verici. Kasvetli. Üzücü. Neşesiz. Sönük. Kapanık.

Dismalest : En kederli olanı.

Dismally : Berbat bir şekilde. Kasvetle. Sıkıntıyla. Rezilce.

Dismantles : Eşyasını boşaltmak. Çıkarmak. Sökmek. Gemi techizatını sökmek. Parçalarına ayırmak. Boşaltmak. Yürürlükten kaldırmak. Dağıtmak. Fabrika makinelerini söküp götürmek. Parçalamak.

Dismay : Perişan etmek. Keder. Dehşet. Can sıkmak. Bunalım. Korkutmak. Korku. Umutsuzluk. Umutsuzluğa düşürmek. Ümitsizlik.

Dismalness : Sıkıntılı olma durumu. Kederlilik. Sönüklük. Loş ve sıkıntı verici olma durumu. Depresyon. Kasvetlilik.

Dismantlement : Boşaltma. Parçalarını ayırma. Çıkarma. Sökme. Dağıtma. Silahların sökülmesi. Parçalama.

Dismast : Geminin direğini düşürmek. Gemi direğini çıkarmak. Direğini sökmek. Direğini kırmak. Direklerini çıkarmak.

 

İngilizce Dismals Türkçe anlamı, Dismals eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dismals ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Insipidness : Yavanlık.

Blackest : Karalayıcı. Morarmış. Koyu. Kızgın. Zenci. Uğursuz. Pis. Siyah. Kara.

Reject : Iskartaya çıkarmak. Bir kenara atılan yararsız şey. Atmak. Kabul etmemek. Geri çevirmek. İstememek. Çıkarmak. Iskarta. Bir tarafa atmak.

Depressing : Bunaltıcı. Moral bozucu. Hüzünlü. Acıklı. Kasvet verici. Can sıkan. Düşürme etkisi yapma.

Lifelessness : Cansızlık.

Black : Kızgın. Kararmak. Karartmak. Karalayıcı. Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi. Siyahlatmak. Koyu. Siyahi. Siyah giysi.

Bleaks : Rüzgara açık. Kötü. Kara. Tatlısu sardalyası. Rüzgara maruz. Sevimsiz. Rüzgarlı. Rüzgar alan. İnci balığı. Umutsuz.

Drear : Ümitsiz.

Cloudy : Bulutlu. Bulanık. Gölgeli. Kapalı. Damarlı (ağaç). Töhmet altında. Belirsiz. Hareli. Muğlak.

Insipidity : Sıkıcılık. Yavanlık. Tatsızlık.

Dismals synonyms : push aside, dreary, darkest, down in the mouth, extinguished, annoying, devouring, fretful, constrained, in low spirits, discouraging, blacker, faint, drabness, drearier, cloudier, pent, as dull as ditch water, extinct, jejuneness, chopfallen, shrug off, laugh off, bleak, insentience, dead, cornered, bitterer, crestfallen, dim, deads, laugh away, dreariest.

Dismals zıt anlamlı kelimeler, Dismals kelime anlamı

Oblige : Lütufta bulunmak. Bağlamak (anlaşma vb.). Bağlamak (anlaşma). Minnetar bırakmak. Mecbur etmek. Zorunlu kılmak. Lütfetmek. Zorlamak. -e yardım etmek. Memnun etmek.

 

Accept : Kabul etmek. Katlanmak. Onaylamak. Eyvallah demek. Üstlenmek. Kabullenmek. Razı olmak. Normal karşılamak. Hazmetmek. Anlamak.

Proximal : Organın bağlanma noktasına yakın. Yakın olan. Bir noktaya doğru. Bir organizmanın orta eksenine ya da organizmanın herhangi bir parçasının bir bağlantı noktasına göre yakın olan bölgesi. Merkeze yakın olan. Proksimal. Yakın. Yakınsal.