Dispose türkçesi Dispose nedir

Dispose ile ilgili cümleler

English: Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
Turkish: Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.

English: He wants to dispose of his books.
Turkish: O, kitaplarını satmak istiyor.

English: I want to dispose of the land.
Turkish: Ben arazimi satmak istiyorum.

English: He wants to dispose of his land.
Turkish: O, arazisini elden çıkarmak istiyor.

English: We can dispose the car.
Turkish: Arabayı düzenleyebiliriz.

Dispose ingilizcede ne demek, Dispose nerede nasıl kullanılır?

Dispose of : Vermek. Halletmek. Zararsız hale getirmek. Bırakmak. Yerleştirmek (belirli bir düzene göre). Belirli bir düzene göre yerleştirmek. Yok etmek. İçmek. Yemek. Elden çıkarmak.

Dispose of by will : Mirasla bırakmak.

Disposed : Eğilimli. Niyetli. İstekli. Atılmış. Mütemayil. Hazır. Meyilli. Hevesli.

Disposed of : -yı sattı. -dan kurtuldu. Iskarta. -yı elden çıkardı. Bertaraf edilmiş. -yı başından savdı. -yı başından attı.

Disposed to : Eğilimi olan.

Garbage disposer : Sebze ve yemek kırıntılarını öğüterek pissu döşeminin tıkanma tehlikesini önleyen aygıt. Çöp öğütme makinesi. Kırıntı değirmeni. Çöp öğütücüsü. Çöp öğüteci. Çöp öğütme aygıtı. Çöp öğütücü.

 

Man proposes god disposes : Takdir allahtan. Takdir tedbiri bozar. Murat insandan.

Disposes : İkna etmek. Kontrolünde tutmak. İsteklendirmek. Kullanmak. Düzenlemek.

Ill disposed : Tertipsiz. Kötü niyetli. Kötü huylu. Kötü kalpli. Karşı çıkan.

Evil disposed : Art niyetli. Kötü kalpli.

İngilizce Dispose Türkçe anlamı, Dispose eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dispose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Toss : Çekmek (kürek). Fırlatmak (yavaşça veya rasgele). Çalkanmak. Silkeleme. Sallanmak. Sallanma. Tartışmak. Adçekme. Fırlatma. Oyunun başlangıcında oyuncular arasında yarıalan seçimi ve başlama atışı ya da karşılama hakkı için öncelik sağlayan eylem.

Drawing up : Yazmak. Dikleştirmek. Kaleme alma. Sıvamak. Dik tutmak. Yığılmak. Yetişmek. Durmak.

Bestrew : Yayarak kaplamak. Saçmak. Kaplamak.

Brush off : (başından) defetmek. İlişkiyi kesmek. Savmak. Tozunu almak. Sepetlemek. Fırça ile temizlemek. Reddetmek. Dikkate almamak.

Alined : Oklahoma eyaletinde şehir. Sıralamak. Dizilmek. Hizalamak. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Sıralanmak.

Be on the loose : Kayıplara karışmak. Özgür olmak. Çılgınca eğlenmek. Serbest olmak.

Carry a person off his feet : Sersemletmek. Bir insanı dizlerinin üzerine çöktürmek.

Brings : Getirmek. Neden olmak. Kazandırmak. Razı etmek. Vermek (ceza).

Ditch : Denize iniş yapmak. Suyolu açmak. Dersi asmak. Hendeğe yuvarlamak. Hendekle çevirmek. Hendeğe atmak. Hendek. Sepetlemek. Bırakmak.

 

Best : Hakkından gelmek. En iyisi. En. En çok. Geçmek. Birinci sınıf. Yenmek. En iyi şekilde. Baskın çıkmak.

Dispose synonyms : array, deep six, de access, give it the deep six, bring oneself to, scrap, economize, discard, bring around, collocated, circumventing, bludgeons, bestrewing, assuring, appoints, collocating, allocate, collate, remove, bring home, call forth, bail out, bestrewed, deal out, break away, juxtapose, sell up, echelon, apportion, beat somebody hollow, daff, fling, chuck out.

Dispose zıt anlamlı kelimeler, Dispose kelime anlamı

Buy : Satın almak. Yutmak. Kabul etmek. İnanmak.

Indispose : Zayıflatmak. İsteksiz. Soğutmak. Hasta etmek. Hevesini kırmak. Elverişsizleştirmek. Rahatsız etmek. Keyfini kaçırmak. Bozmak.

Dispose ingilizce tanımı, definition of Dispose

Dispose kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, to dispose the ships in the form of a crescent. Disposal. To distribute and put in place. Power or right of control. Management. To arrange. Ordering. To set in order. To bargain. To make terms.