Dispossessor türkçesi Dispossessor nedir

  • Bir kimseyi evinden tahliye eden kimse.
  • Haczeden kişi.
  • Mülksüzleştiren kimse.
  • Evden çıkaran kimse.
  • Bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs.
  • Başkasının arazisini işgal eden kimse.
  • Başkasının arsasına tecavüz eden kimse.
  • Tahliye ettiren kişi.
  • Bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs.
  • Kovan kimse.
  • Başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakan kimse.

Dispossessor ingilizcede ne demek, Dispossessor nerede nasıl kullanılır?

Dispossessory : Bir kimseyi evinden tahliye etme ile ilgili. Mal mülk zaptetme ile ilgili. Başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakma ile ilgili. Kovmaya özgü. Mülksüzleştirme ile ilgili.

Dispossess : Mahrum etmek. Evinden çıkarmak. Mal ve mülkünü zaptetmek. Kamulaştırmak. Malına el koymak. Malını elinden almak. Kapmak (top). Elinden almak. Yoksun bırakmak. Mal ve mülküne el koymak.

Dispossessed : Malına mülküne el konmuş. Mülksüz. Tahliye edilmiş. Mülksüzleştirilmiş. Ev veya mülkünden yoksun bırakılmış. Mülksüzleşmiş. Evinden çıkarılmış.

Dispossesses : Malına el koymak. Elinden almak. Yoksun bırakmak. Malını elinden almak. Kiracıyı evden çıkarmak. Mal ve mülküne el koymak. Mal ve mülkünü zaptetmek. Kapmak (top). Kamulaştırmak. Tahliye etmek.

Dispossessing : Kiracıyı evden çıkarmak. Mahrum etmek. Yoksun bırakmak. Evden çıkarma veya çıkarılma. Kapmak (top). Malına el koymak. Kamulaştırmak.

 

Being dispossessed : Mülküne el konulmuş olma. Dışarı atılmış olma. Mülksüzleştirilmiş olma. Kovulmuş olma. Mülksüzleştirilme. Tahliye edilmiş olma. Sürgün edilmiş olma.

Dispossession : Mal ve mülke el konulması.

İngilizce Dispossessor Türkçe anlamı, Dispossessor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dispossessor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sackers : Kovucu. Bir işten bir kimseyi kovan veya atan kimse. Çapulcu. Soyguncu. Eşyaları çuvalların içerisine paketleyen kimse. Kovma gereci. Vurguncu. Beyzbolda üç temel pozisyonda bulunan oyuncu. Yağmacı.

Distrainer : Teminat alan kimse. Haciz koyan. Haciz koyan kimse. Haczi koyduran kişi. Rehin amacıyla başkasına ait malı hapseden kimse.

Unfortunate : Makus. Olumsuzluk getiren. Şanssız. Zavallı. Yersiz. Şanssız kimse. Mutsuz. Aksi. Uygunsuz. Kimsesiz.

Ouster : Dışarı atma. Ekarte etme. Taşınmaz malını zorla elinden alma. Atma. Gasp. Elinden zorla alma. Zorla çıkarma. Birini bir yerden çıkarma. Çıkarma. El koyma.

Banisher : Süren. Sürgüne gönderen kimse. Kovan kimse (evden, ülkeden vs). Sürgüncü. Sürgün eden. Kovan kimse (evden veya ülkeden vb).

Sacker : Çapulcu. Kovma gereci. Bir işten bir kimseyi kovan veya atan kimse. Eşyaları çuvalların içerisine paketleyen kimse. Vurguncu. Kovucu. Beyzbolda üç temel pozisyonda bulunan oyuncu. Soyguncu. Yağmacı.

Banishers : Sürgün eden. Sürgüncü. Kovan kimse (evden veya ülkeden vb). Sürgüne gönderen kimse. Kovan kimse (evden, ülkeden vs). Süren.

 

Distrainor : Haciz koyan. Teminat alan kimse. Haciz koyan kimse. Rehin amacıyla başkasına ait malı hapseden kimse. Rehin alan.

Eviction : Dışarı atma. Çıkarma. Tahliye. Kimi koşulların varlığı durumunda, bir tutmanlık sözleşmesi sona ermeden, ama genellikle tutmanlık sözleşmesinin süresinin bitiminde, konut iyesinin başvurusu üzerine, yönetim ve yargı orunlarınca, tutmanın oturtmakta olduğu yapıyı bırakmaya zorlanması. (ev sahibinin) evi tahliye etmesi. Kanunen el koyma. Zapt hali. Mahkeme kararıyla tahliye. Kovma. Boşaltma.

Homeless : Bakımsız. Evi barkı olmayan. Vatansız. Evsiz barksız. Yersiz. Hane berduş. Evsiz. Yurtsuz. Yuvasız. Kimsesiz.

Dispossessor synonyms : legal ouster, actual eviction, due process, retaliatory eviction, due process of law, roofless.

Dispossessor zıt anlamlı kelimeler, Dispossessor kelime anlamı

Fortunate : Mesut. Uğurlu. Hayırlı. Talihli. Bahtı açık. Kısmetli. Şanslı. Bahtiyar. Akgünlü. Kısmeti açık.

Dispossessor ingilizce tanımı, definition of Dispossessor

Dispossessor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who dispossesses.