Disturbed türkçesi Disturbed nedir

Disturbed ile ilgili cümleler

English: I am sorry if I disturbed you.
Turkish: Sizi rahatsız ettiysem üzgünüm.

English: I can't stand being disturbed in my work.
Turkish: İşteyken rahatsız edilmeye tahammül edemiyorum.

English: Everything he did disturbed me.
Turkish: Onun bütün yaptıkları beni rahatsız etti.

English: Ali was deeply disturbed by this news.
Turkish: Ali bu haberden çok rahatsız oldu.

English: Ali was disturbed by the implication.
Turkish: Ali imadan rahatsız oldu.

Disturbed ingilizcede ne demek, Disturbed nerede nasıl kullanılır?

Disturbed child : Duygusal bozukluk sahibi çocuk. Akli dengesi yerinde olmayan çocuk. Rahatsız çocuk. Hasta çocuk.

Disturbed him : Onu rahatsız etti. Onu üzdü.

Disturbed oscillation : Bozulmuş salınım.

Emotionally disturbed children : Heyecansal özürlüler. Köklü duygusal uyumsuzluklar nedeniyle beden ve ruh bozuklukları, davranış kusurları gösteren çocuklar.

Be disturbed : Rahatsız olmak. Rahatsız edilmek. Huylanmak.

Disturbance of the peace : Düzeni bozma. Kargaşalık çıkartma. Sükunetin bozulması. Asayişin bozulması. Asayişin ihlali. Başkasının hakkına tecavüz. Asayişi bozma. Toplumsal düzeni bozma. Ortalığı karıştırma. Kamu düzenini bozma.

 

Disturbance of possession : Başkasının malına tecavüz.

Undisturbed : Rahat. Bozulmamış. Örselenmemiş. İstifi bozulmamış. Sakin. Rahatsız edilmemiş. Karıştırılmamış.

Do not disturb : Lütfen rahatsız etmeyiniz. Rahatsız etmeyin. Rahatsız etme.

Disturber : Rahatsız eden şey. Rahatsız eden kimse. Karışıklık çıkaran kimse.

İngilizce Disturbed Türkçe anlamı, Disturbed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Disturbed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Balmy : Ilık. (hava) yumuşak. Sakin. Sıcacık ve hoş (rüzgar vb.). Dinlendirici. Çatlak (argo terim). Huzur veren. Sıcacık ve hoş. Yumuşak ve ılık (hava).

Certifiable : Gerekli yerlere bildirilmesi zorunlu hastalık. Akıl hastanesinde yatırılması zorunlu. Doğrulanabilir. Onaylanabilir. Beyan edilmesi zorunlu. Kaçık (argo terim). Zırdeli. Bildirilebilir. Kanun gereği akıl hastanesine yatması zorunlu (hasta).

Comfortless : Huzursuz edici. Konforsuz. Ferah olmayan. Kasvetli.

A button short : Şapşal. Tahtası eksik.

Crazier : Salak. Karmaşık. Mecnun. Manyak. Çatlak. Aptalca.

Bananas : Heyecanlı. Kaçırmış. Üşütük.

Iller : Fena. Kötü. Sağlıksız. Ahlaksız. Zararlı. Hasta.

Disarranged : Karıştırmak. Düzenini bozmak. Tertipsiz. Bozuk.

Frettier : Aksi. Hırçın. Sinirlenmiş. Endişeli. Kaygılı. Huysuz.

Crackbrained : Acayip. Saçma.

Disturbed synonyms : distempered, nervous wreck, in a dither, has ants in his pants, balmier, in bad health, berserks, barking, sickler, psychoneurotic, irked, edgiest, bats, sicks, aficionado, corybantic, fidgety, ill at ease, edgier, crackpots, edgy, maladjusted, crazy, anxious, diseased, annoyed, bedlamite, irritated, baited, harried, illest, plagued, indisposed.

 

Disturbed zıt anlamlı kelimeler, Disturbed kelime anlamı

Arranged : Dizili. Derli toplu. Düzenlenmiş. Düzenli. Tanzim edilmiş. Düzelmiş. Yoluna girmiş.

Disturbed antonyms : unneurotic.