Dreadful türkçesi Dreadful nedir

Dreadful ile ilgili cümleler

English: The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Turkish: Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

English: My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Turkish: Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.

English: I have dreadful news.
Turkish: Korkunç haberim var.

English: I had a dreadful dream last night.
Turkish: Dün gece korkunç bir rüya gördüm.

English: A dreadful accident happened on the corner.
Turkish: Köşede korkunç bir kaza oldu.

Dreadful ingilizcede ne demek, Dreadful nerede nasıl kullanılır?

Penny dreadful : Ucuz polisiye roman.

Dreadfully : Çok kötü bir şekilde. Korkunç bir şekilde. Tasa ile. Fazlasıyla. Dehşetle. Aşırı bir şekilde (argo terim). İğrenç bir şekilde. Berbat bir şekilde. Çok çok. Ürkerek.

Dreadfulness : Korkunçluk.

Dreadfuls : Rezil. Tüyler ürpertici. Ürkütücü. Kötü. Dehşetli. Rezalet. Berbat. Ürkünç. Dehşet verici. İğrenç.

 

In dread of : -nın evhamında. -ndan korkan. -nın korkusunda.

Dreadlocks : Rasta örgüleri. Rasta. Birbirine ip düğümleri gibi dolandırılmış saç tarzı türü. Rasta (saç).

Dreadless : Şüphesiz. Cesur. Korkusuz. Güvenli.

Dreadlock : Rasta. Birbirine ip düğümleri gibi dolandırılmış saç tarzı türü (jamaikalı rastafarianlar arasında yaygındır).

Dreadnought : Korkusuz kimse. Zırhlı gemi. Dretnot. Kalın yünlü kumaş. Zırhlı ingiliz savaş gemisi. İri kasadan ufak ve hatları daha az kıvrımlı akustik gitar gövdesi ve bu tür gövdeye sahip akustik gitar. Yün palto. Gemi kasa.

Dreading : Nefret etmek. Korku ve endişe duymak. Korkulan şey. Yılmak. Çok korkmak. Ödü kopmak. Ürkmek. Çekinmek. Korkmak. Korkuyla beklemek.

İngilizce Dreadful Türkçe anlamı, Dreadful eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dreadful ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abhorrent : Karsit. Zıt. Nefret uyandırıcı. Karşıt. Zit. Tiksindirici. Nefret uyandıran.

Grandiose : Göz alıcı. Görkemli. Cafcaflı. Şatafatlı. Gözalıcı. Gösterişli. Fazlasıyla büyük ve görkemli. Yüksek. Debdebeli.

Terrible : Feci. Müthiş. Çok kötü. Çok. Sunturlu.

Bad : Bir dürtüş ya da vuruşa karşı korunmak için yapılan, yerinde ve yeterli olmayan çelgi. Bozuk. Çürük. Kötülük. Küfürlü. Şanssızlık. Batak. Sahte.

Ignominy : Namussuzluk. Umumi nefret. Yüz karası. Şerefsizlik. Alçaklık. Rezillik. Kepazelik. Düşüş. Alçakça davranış.

Black hearted : Ahlaksız. Kötü kalpli. Kötü huylu. Fena. Kötücül.

 

Fearfuller : Kaygılı. Korku verici. Ödlek. Ürkek. Korkulu. Saygılı. Korku veren. Hürmetli.

August : Muhterem. Ağustos. Saygın. Ağustos ayı. Muhteşem. Ulu. Görkemli. Yüce. Yılın sekizinci ayı. Yüce ve çok saygın.

Ghastlier : Çok kötü. Ölü gibi solgun. Feci. Beti benzi atmış. Dehşetle. Zoraki.

Grimmer : Şiddetli. Yasaklama ile ilgili. Somurtkan. Yasaklayıcı tavrı olan. Gaddar. Zalim. Çok çirkin. Acımasız.

Dreadful synonyms : direst, ignominies, gallant, alarming, flamboyantly, awfuller, catastrophal, cloying, creepiest, black guard, crappies, crappier, appalling, baneful, badly, beastly, basilisk, bally, crying, gallanting, fearful, fucked up, disgraces, awfulness, ampler, horrifying, creepy, bratty, cruel, dread, awed, appaling, blacker.

Dreadful zıt anlamlı kelimeler, Dreadful kelime anlamı

Unalarming : Panik yaratmayan. Alarma sebep olmayan. Endişe verici olmayan.

Good : Emin. İyi. İyilik. Menfaat. Çok. Hayırlı. Güzel. Uslu. Yararlı. Dolu dolu.

Dreadful ingilizce tanımı, definition of Dreadful

Dreadful kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Full of dread or terror. Fearful.