Drumstick türkçesi Drumstick nedir

  • Baget.
  • Tavuk ya da kuş butu.
  • Davul tokmağı veya trampet sopası.
  • Davul tokmağı.
  • Davul sopası.
  • Trampet değneği.
  • Fışkın.
  • But.
  • Bacak (kümes hayvanında).
  • But (tavuk).
  • Tavuk budu.

Drumstick ingilizcede ne demek, Drumstick nerede nasıl kullanılır?

Drumsticks : Bagetler. (argo) bacaklar (örneğin, she's got sexy drumsticks {çok seksi bacakları var}).

Bongo drums : Tamtam.

Drums : Davul çalmak. Bateri. Parmaklarıyla tempo tutmak. Tekrar ede ede öğretmek.

Be in the doldrums : Kesat olmak (işleri). Can sıkıntısı çekmek. Efkarlı olmak. Durgun olmak. Keyfi yerinde olmamak. Rüzgarın esmediği bir bölgede bulunmak.

Conundrums : İkilem. Kelime oyunlu bilmece. Muamma. Bilmece. Açmaz. Merak konusu. Çıkmaz.

The doldrums : Hüzün. Morali bozuk. Kasvet. Neşesiz. Bezginlik. Durgunlar. Okyanusun ekvatora yakın durgun kısımları. Sakinler. Sıkıntı. Keder.

Doldrums : Durgunlar. Keder. Eşleksel durgunluk alanı. Morali bozuk. Keyifsiz. Sıkıntı. Eşlek dolaylarında yer alan, hava devinimleri bakımından durgun alanlara verilen ad. Keyifsizlik. Sakinler.

Kettledrums : Timbal. Kös. Büyük orkestra davulu. Orkestra davulu.

Panjandrums : Görevi nedeniyle kendini bir şey sanan memur. Görevi nedeniyle kendini birşey sanan memur.

In the doldrums : Üzüntü içinde. Canı sıkkın. Neşesiz. Keyifsiz. İçi sıkılan. Morali bozuk. Durgun.

 

İngilizce Drumstick Türkçe anlamı, Drumstick eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Drumstick ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hind quarter : Dört bacaklı hayvanların arka iki bacak çifti. Bir hayvanın arka bölümü. Arka kısım.

Portion : Pay. Bölüm. Porsiyonlamak. Kısım. Parsellemek. Miras hissesi. Parça. Bölüştürmek. Hisselere ayırmak. Çeyiz vermek.

Dark meat : Kümes hayvanlarının but kısmı.

Hindquarter : Arka ayak.

Haunch : Kemer ayağı. Kalça. Kıç. Üzengi. Guse. Sağrı. Kemer koltuğu.

Leg : Ara. Hızlı yürümek. Kadem. Basamak. Yan perde. Üçgenin taban olmayan kenarı. Ayak (mobilya veya pergel). Bacak. Koşmak.

Baguettes : Fransız ekmeği. Baget ekmek. Uzun ve dar somun şeklinde olan ekmek. Baget ekmeği. Dikdörtgen şeklinde değerli taş.

Baguette : Uzun ve dar somun şeklinde olan ekmek. Dikdörtgen şeklinde değerli taş. Fransız ekmeği. Baget ekmek. Baget ekmeği.

Baguet : (mimarlık) pervazdan daha küçük yuvarlak kalıp. Baget ekmeği. Baget ekmek. Fransız ekmeği. Uzun ve dar somun şeklinde olan ekmek.

Buttock : Kalça hareketi (güreş). Kaba. Kıç. Arka. Kalça hareketi güreş. Kaba et. Kalça. Kıç kepçe.

Drumstick synonyms : turkey drumstick, chicken drumstick, fowl, french bread, helping, shoots, fanny, shoot, buttocks, suckers, stick, huckle, rump, mallet, chicken thigh, sprig, hinds, turkey leg, baguets, hams, glass rod, gigot, bird, hind, sprigs, serving, hammed, ham, hammer, sucker, chicken leg.

Drumstick ingilizce tanımı, definition of Drumstick

Drumstick kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A stick with which a drum is beaten.