Effervesce türkçesi Effervesce nedir

Effervesce ile ilgili cümleler

English: Hebrew is not at all old-fashioned, but rather modern, effervescent, and fresh.
Turkish: İbranice hiç eski moda değil ama oldukça modern, coşkun ve taze.

Effervesce ingilizcede ne demek, Effervesce nerede nasıl kullanılır?

Effervesced : Coşmuş (insan). Köpürmüş (sıvı). Coşmak. Galeyana gelmek. Kabartılmış. Neşelenmiş. Köpürmek. Kabarmış.

Effervescence : Köpürme. Coşku. Galeyan. Neşeli. Kabarcık çıkarma. Kabarma. Coşma. Neşelenme. Kimyasal ya da fiziksel bir etki sonucu bir sıvıdan sürekli olarak küçük gaz kabarcıklarının çıkması.

Effervescent : Efervesan. Kabartan. Kabaran. Köpüklü. Enerjik. Coşkun. Galeyana gelmiş. Köpüren.

Effervescent tablet : Köpüren tablet. Efervesan tablet.

Effervescent tablets : Köpüren tablet. Efervesan tablet.

Effervescing : Coşmak. Coşma (insan). Kabarma. Köpürmek. Neşelenme. Kabartma. Köpürme (sıvı). Galeyana gelmek.

Noneffervescent : Fışkırmayan. Köpürmeyen. Köpüksüz. Köpük köpük olmayan. Kabarmayan. Kabarcıklar oluşturmayan.

Effervesces : Kabarmak. Neşelenmek. Dolduruşa gelmek. Gaz kabarcıkları çıkarmak. Kaynamak. Köpürmek. Galeyana gelmek. Köpüklenmek. Coşmak.

 

Noneffervescently : Kabarmadan. Köpürmeden.

Effervescently : Köpürgen bir şekilde. Neşelenerek. Köpürerek (sıvı). Neşeli bir şekilde. Kabararak. Coşkunca. Canlı bir şekilde. Kabararark. Köpürerek. Coşkun bir şekilde.

İngilizce Effervesce Türkçe anlamı, Effervesce eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Effervesce ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Enthuses : Çok ilgi göstermek. Hayran kalmak. Hayranlık göstermek. Bayılmak. Ballandıra ballandıra anlatmak. Coşturmak. Şevk vermek. Hayran bırakmak. Gayrete gelmek.

Bloat : Tütsülemek (balık). Karın şişkinliği, şiplenium, humor. genç tavşanlarda bağırsak yangısının sonucunda biçimlenen karnın şişkin görünümü. Abdominal distansiyon. Şişirmek. Şişkinlik. Kabartmak. Tuzlamak ve tütsülemek. Şişmek.

Ferment : Mayalanmak. Heyecan. Karışıklık. Ferment. Telaşlandırmak. Galeyan. Ekşimek. Mayalandırmak. Enzim. Heyecanlanmak.

Jollified : Gürültüyle kutlamak. Mutlu olmak. Şenlendirmek. Birini neşelendirmek.

Abounds : Çok sayıda bulunmak. Dolu olmak. Bol miktarda bulunmak. Bol olmak. Bollanmak. Bollaşmak. Çok olmak.

Scums : Suyun üzerinde yüzen pislik tabakası. Kir tabakası. Köpüğünü almak. Köpük (kaynayan veya mayalanan sıvının yüzeyinde oluşan). Köpük. Kötü insanlar. Maden cürufu. Köpük bağlamak. Alçak.

Churn : Çırpmak. Çalkalanmak. Yayık yaymak. Yayıkta çalkalamak. Tereyağı yapmak. Yayıkta tereyağı yapmak. Yayık. Sağılan sütün toplandığı büyük kap. (sıvı) köpürtmek.

Be puffed up : Şişmek.

Effervesce synonyms : form bubbles, flush with, burst with, lightens, exults, bloating, broil, boil away, sparkle, boil, churns, lather, be thick with, get worked up, be hopping mad, bubble, churned, abound, effervesced, be alive with, buck up, bubble over, cheer up, exuberate, jollifying, bubbled, lighten, bloats, conglutinate, blister, livened, enthusing, froths.

 

Effervesce ingilizce tanımı, definition of Effervesce

Effervesce kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To bubble and hiss, as fermenting liquors, or any fluid, when some part escapes in a gaseous form. To be in a state of natural ebullition.