Coşmak nedir, Coşmak ne demek

  • Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek
  • Heyecanlanmak, içten içe kaynamak, aşırı duygulanmak.
  • Doğa olaylarından herhangi biri birdenbire çoğalıp hızlanmak.

"Coşmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Coşan sele dur diyorsun sen, dadı." - T. Oflazoğlu
  • "Askerler sevgili efendilerinin yüzünü görür görmez coşuyorlar." - Y. K. Beyatlı

Yerel Türkçe anlamı:

Genişlemek.

Uzamak.

Coşmak anlamı, kısaca tanımı:

Coşma : Coşmak işi, galeyan.

Duygu : Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. Duyularla algılama, his. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Önsezi.

Düşüncel : Yalnız düşünce ile kavranabilen. Gerçekte olmayıp yalnızca düşüncede, tasarım içinde var olan.

Güçlü : Şiddeti çok olan. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili. Gücü olan, kuvvetli, yavuz. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu.

Tepki : Karşılık verme. Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon. Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış.

Vurmak : Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar vermek. Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak. Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak. Çarpma işlemini yapmak. Piyango vb. çıkmak, isabet etmek. Takmak, koymak, bağlamak. Hızla çarpmak. Dokunmak, hasta etmek. Manevi olarak yaralamak. Duyulmak, hissedilmek. Bağlama, ilişkilendirmek. İçki içmek. Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak. Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak. Olduğundan başka biçimde görünmek. Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmak. Olumsuz yönde etkilemek. Tavla oyununda pulu kırmak. Silahla yaralamak, öldürmek. Desteklemek, dayamak. Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak. Sürmek. Amaçladığı şeye rast getirmek. Hızla değmek, çarpmak. Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak. Üzerinde görünmek, üzerine düşmek, yansımak, aksetmek. Çıkmak. Etkisi bir yere kadar uzanmak. Kadeh tokuşturmak. Uygulamak, basmak, koymak. Sırtına, omzuna yerleştirmek.

 

Galeyan : Coşma. Kaynama. Coşku.

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Diğer dillerde Coşmak anlamı nedir?

İngilizce'de Coşmak ne demek? : v. bubble over, boil up, overflow, enthuse, effervesce, let oneself go, glow, gush, slop over

Fransızca'da Coşmak : s'enthousiasmer, s'embraser, s'exciter, se monter la tête

Almanca'da Coşmak : v. aufbrausen, echauffieren, erhitzen: sich erhitzen, wallen

Rusça'da Coşmak : v. всколыхнуться, кипятиться, разыгрываться, разыграться