Churn türkçesi Churn nedir

  • Çırpmak.
  • Yayıkta çalkalamak.
  • Çalkantılı olmak.
  • (sıvı) köpürtmek.
  • Yayık.
  • Yayıkta tereyağı yapmak.
  • Yayık yaymak.
  • Köpürtmek.
  • Tereyağı yapmak.
  • Süt güğümü.
  • Köpürmek.
  • Karıştırmak.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Sağılan sütün toplandığı büyük kap.
  • Çalkalanmak.
  • Çalkalamak.

Churn ingilizcede ne demek, Churn nerede nasıl kullanılır?

Churn drilling : Halatlı delme. Halatlı sondaj.

Churn out : Bol miktarda öndürmek. Üretmek. Bolca üretmek. Seri üretim yapmak.

Churn up : Ayağa kaldırmak. Midesini bulandırmak. Çalkalamak.

Butter churn powder : Yayık altı suyunun kurutulmasıyla elde edilen ürün. Yayık altı tozu.

Barrel churn : Fıçı tipi yayık.

Church and state : Kilise ve devlet.

Butter churn : Yayık. Güğüm.

Church : Kilisede tören yapmak. Hristiyan alemi. Kilise töreni yapmak. Hristiyan din adamları. Cemaat. Mezhep. Kilise ayini. Papazlık. Kilise ile ilgili. Hristiyan toplumu.

Churned : Çalkantılı olmak. Tereyağı yapmak. Köpürtmek. Köpürmek. Çalkalamak. Karıştırmak. Çırpmak.

Churning : Çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci. Çalkalama. Çalkalayan. Bazı hileci aracı kurumların piyasada az prim yapan hisse senetlerini çok çekici bir yatırım aracıymış gibi gösterip kendilerine haksız komisyon geliri sağlamaları. Yayıklama.

 

İngilizce Churn Türkçe anlamı, Churn eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Churn ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Churn up : Midesini bulandırmak. Ayağa kaldırmak.

Bubble : Kaynatmak. Domur. Kabarcık. Fokurdamak. Kabarcıklar çıkarmak. Köpük. Lıkırdamak. İktisat, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Kaynamak.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

Slushes : Çamurlu. Çamurda ilerlemek. Sıçratmak. Aşırı duygusallık. Suda yürümek. Makine yağı. Erimeye başlamış kar. Bulaştırmak. Değersiz şey.

Adulterating : Karışık. Yabancı madde karıştırarak. Hile katmak. Seyreltmek. İçine yabancı madde katmak. Bozmak. Saflığını bozmak. Yabancı madde katmak. Hileli.

Abdominal ovariectomy : Abdominal ovaryektomi. Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma.

Prolate : Yumurtamsı. Oval. Yayvan. Yumurta biçimli. Yayık (dilbilgisi terimi). Kutuplarda uzatılmış. Uzamış.

Slushed : Sulu kar ile kaplanmış. Çamurda ilerlemek. Suda yürümek. Sulu kar haline gelmiş. Bulaştırmak. Sıçratmak. Yağlamak (mühendislik terimi).

Beats : Alt etmek (argo terim). Yuvasından çıkarmak (av). Yenmek. Geçmek. Dövmek. Pataklamak. Açmak (yol). Vurmak. Dayak atmak.

Sloshes : Çalkanmak. Haşat etmek. Çamurda yürümek. Pestilini çıkarmak. Sıçratmak. Etrafa sıçratmak. İçmek. Suda yürümek.

 

Churn synonyms : abdomen, blent, cream, frets, adulterates, boil, tub, abdominal fat necrosis, a crochordon, abdominal palpation, abdominal pain, admixed, flap, froths, a dna, sloshing, be wavy, butter churn, a c deformity, churned, blend, a clay, abaxial, move, swash, agitate, lathered, rinsed, gargles, browse, anastigmatic, lathering, slosh.

Churn zıt anlamlı kelimeler, Churn kelime anlamı

Stand still : Hareket etmemek. Kıpırdamamak. Hareketsiz durmak. Hareketsiz kalmak. Kımıldamadan durmak. Kımıldamamak.

Churn ingilizce tanımı, definition of Churn

Churn kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To perform the operation of churning. To stir, beat, or agitate, as milk or cream in a churn, in order to make butter. A vessel in which milk or cream is stirred, beaten, or otherwise agitated (as by a plunging or revolving dasher) in order to separate the oily globules from the other parts, and obtain butter.