Emission line türkçesi Emission line nedir

  • Işınım yapan bir gaz küresi ya da katı cismin tayfından görülen parlak çizgiler.
  • Salma çizgileri.
  • Emisyon çizgisi.
  • Salım çizgisi.
  • Uzay alanında kullanılır.

Emission line ingilizcede ne demek, Emission line nerede nasıl kullanılır?

Emission : Bilgisayar, fizik, kimya alanlarında kullanılır. Dışarı verme. Yayım. İhraç. Verme. Salım. Neşretme. Erkenin bir kaynaktan dışarıya verilmesi. (bu terim daha çok ışınım erkesi için kullanılmaktadır.). Yayım yapma. Maddenin ışıyan erke vermesi olayı.

Line : Düzdizim çizgisi. Hat. Bir sokaktaki yapıların, birbirine bakarak içerde ve dışarda yerleşmelerini önlemek, sokağa koşut ve sokaktan eşit uzaklıkta yer almalarını sağlamak üzere, önyüz çizgilerinin çakışması ya da koşut gitmesi istenen varsayımsal çizgi. Satır. Sürütme oltaları. İçini kaplamak. Astarlamak. Çizgi. Kaplamak. Dizmek.

Emission current : Emisyon akımı.

Emission monopoly : Para çıkarma tekeli. Para basma yetkisinin yalnızca bir kurumun elinde olması.

Emission of radiation : Bir cismin kendi çevresine birim sürede ışıdığı ısıl ışınım yeğinliği; bu yeğinlik cismin ve çevresinin sıcaklığına ve cismin yüzey yapısına bağlıdır, anlamdaş ışıma, ışınlanım. Işınım salımı. Radyasyon emisyonu.

 

Emission security : Elektromanyetik sızma güvenliği. Tempest güvenliği.

İngilizce Emission line Türkçe anlamı, Emission line eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Emission line ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accidental error : İstemeyerek yapılan hata. Dizgeli herhangi bir etki dışında, kurala ve düzene bağlı olmadan yapılan ölçü yanılgısı. Rastlantısal hata. Rasgele yanılgı. Tesadüfi hata. Arızi hata. Rasgele hata.

Adhara : Büyükköpek'in e yıldızı. Adhara (cma).

Absolute parallax : Salt ıraklık açısı. Başka yıldızlarla bağlantı kurmadan üçgenölçümsel olarak belirlenen ıraklık açısı.

Absolute orbit : Salt yörünge. İki cisimden her birinin kütle merkezine göre çizdiği yörünge.

Absolute value : Saltık değer. Salt değer. Mutlak değer. Bir sayının değerinin pozitif olarak ifadesi (ör. -23'ün mutlak değeri 23'tür). Başka değerlerle karşılaştırılmamış, tek başına göz önüne alınan değer; artılığı ya da eksiliği göz önüne alınmamış değer. Bir ölçümün değişmez değeri ya da bir değerin kullanılan ölçü birimine göre niceliği, bk. göreli değer.

Absorptive power : Soğurma gücü. Boya alış gücü. Emebilme gücü veya kapasitesi. Emme veya soğurma eğilimi. Bir ortamda, bir cisme giren ışığın çıktıktan sonraki yeğinlik azalma niceliğinin giren ışık niceliğine oranı. Emici güç.

Albedo : Albedo. Aklık dercesi. Işınım yapmayan bir gökcisminin yansıttığı ışığın aldığı ışığa oranı. Turunçgillerde kabuğun beyaz iç bölümü. Aklık (astronomi terimi). Aklık. Aklık derecesi. Kendi ışık yaymayan göcisimlerinin yansıttığı ışık oranı. Beyazlık derecesi.

 

Accuracy : Hassasiyet. Sağıllık. Tamlık. Ayar. Kesinlik. Bir bilginin, gerçekleşebilir çıkarımlarda bulunma yeteneği. Yanlış yapmamaya özen gösterme. İncelik. Titizlik.

Acceleration due to gravity : Yerçekimi ivmesi. Serbest düşen bir cismin kazandığı ivme. Yerçekiminin etkileri nedeniyle yolun artışı.

Absolute brightness : Bir yıldızın 20 parsek uzaklığa indirgenmiş parlaklığı. Salt parlaklık.

Emission line synonyms : achondrite, absorption line, altair, almak, aerolite, airglow.