Encomiast türkçesi Encomiast nedir

  • Kaside yazarı.
  • Methiyeci.
  • Methiye yazan ve söyleyen kimse.
  • Meddah.
  • Yücelten kimse.
  • Öven kimse.
  • Kasideci.

Encomiast ingilizcede ne demek, Encomiast nerede nasıl kullanılır?

Encomiastic : Kaside yazarı. Methiye dizen. Meddah. Methiye yazan ve söyleyen kimse. Öven. Yücelten.

Encomia : Övgü. Methiye. Övme. Kaside. Sitayiş. Takdir.

Encomienda : İspanya’nın koloni yapılanmasında dar anlamda yalnızca yerlilerin köle olarak dağıtımı, geniş anlamda ise mal, mülkiyet ve hizmetlerin kolonide yaşayan ispanyollara resmi olarak dağıtımı. aynı tür bir sistem peru’da mita, meksika’da cuatequil olarak adlandırılmıştır. Repartimiento.

Encomium : Anma konuşması (bir kişinin ardından). Övgü. Methiye. Kaside.

Encomiums : Methiye. Kaside. Anma konuşması (bir kişinin ardından). Övgü.

Encompassing : Kuşatıcı. Tüm üyeleri kapsayan. Sarmak. Etrafını çevirmek. Kuşatma. Tüm toplumu kapsayan. Muhasır. Neden olmak. Kapsamak. Herkesi kapsayan.

Encompasses : Neden olmak. Sarmak. Kuşatmak. Kapsamak. Etrafını çevirmek. Kumpas kurmak.

Encompassed : Kuşatılmış. Etrafını çevirmek. Sarmak. Neden olmak. Kuşatmak. Çevrilmiş. Kumpas kurmak. Etrafı sarılmış. İçine alınmış. Kapsamak.

Encompassing principle : Kapsama ilkesi.

Encompass : Çevresini sarmak. Etrafını çevirmek. Çevrelemek. Neden olmak. Örtmek. Kuşatmak. Kapsamak. Kumpas kurmak. Sarmak. Çevirmek.

 

İngilizce Encomiast Türkçe anlamı, Encomiast eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Encomiast ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eulogistic : Öven. Övgü niteliğinde.

Comprehend : Bilincine varmak. -i anlamak. İçine almak. Anlamak. -in esasını kavramak. Kavramak. Kapsamak. İdrak etmek. Algılamak. İhtiva etmek.

Treat : Tedavi etmek. İşlemek (konuyu). Davranmak. Ismarlama. Bahsetmek. Yeniden düzenlemek. Zevk veren şey. Otamak. İşlemek.

Encomiastic : Yücelten. Methiye dizen. Öven.

Laudator : (hukuk terimi) arabulucu. Takdir eden kimse. Şakşakçı. Hakem. Metheden kimse. Övgü yağdıran kimse. Övgü yağdıran eden kimse. Saygılarını sunan kimse.

Emblazoner : Donatan kimse. Süsleyen kimse. Göklere çıkaran kimse.

Cover : Kaplamak. Örtü. Kılıf. Üstünü kapatmak. Bir oyuncunun başka bir oyuncunun önüne kayarak seyircinin onu görmesini engellemek. yapılmayan bir işi yapılıyormuş gibi. göstermek için oyuncunun gövdesiyle, yaptığı işi seyircinin görüşüne kapaması, örnek : eğer masa lambasının üstünde lambayı yakacak bir düğme yoksa, o lambanın yanması anında ışıklar parlatılacaksa oyuncu lambayı gövdesiyle görüşe kapayıp yakar gibi yapar. Kapak. Korumak. İçermek. Sakınmalık. Güvence.

Complimenter : İltifat eden kimse. Tatlı söz söyleyen kimse.

Eulogist : Övgü yazan. Övgü yazarı.

Acclaimers : Takdir eden kimse. Alkışlayan. Bağıran.

Encomiast synonyms : plow, panegyrists, address, embrace, acclaimer, handle, panegyrical, glorifier, panegyrist, lauders, lauder, laudators, complimenters, eulogists, glorifiers, deal, panegyric, include, complimentary, felicitators.

 

Encomiast zıt anlamlı kelimeler, Encomiast kelime anlamı

Exclude : Dahil etmemek. Saymamak. Kovmak. İçeri almamak. Dışarıda bırakmak. Hariç tutmak. Hesaba katmamak. Önlemek. Kapsamdan çıkarmak. Dışlamak.

Uncomplimentary : Kaba. Eleştirici. Yerici.

Encomiast ingilizce tanımı, definition of Encomiast

Encomiast kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A panegyrist. One who praises.