Epigrammatical türkçesi Epigrammatical nedir

Epigrammatical ingilizcede ne demek, Epigrammatical nerede nasıl kullanılır?

Epigrammatically : Epigramatik bir tarzda. Nükteli biçimde. Nükteli bir şekilde. Vecizeli bir şekilde. Nüktedan bir tarzda. Hicivli bir halde. Zekice. Veciz bir şekilde. Zeki ve kurnazca.

Epigrammatic : Epigram tarzında. Hicveden. Hicivli. Nükteli.

Epigrammatise : Kısa nükteli veya hicivli sözler yazmak. Nükteleştirmek. Epigramlar (nükteli veciz sözler) kullanarak ifade etmek (ayrıca epigrammatize). Epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazmak. Vecizeleştirmek. Nükte yapmak.

Epigrammatiser : Epigramla (nükteli veciz sözler) açıklayan veya ifade eden kimse (ayrıca epigrammatizer). Epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazarı. Nükteli bir şekil kullanan. Kısa nükteli veya hicivli sözler yazan kimse. Vecizeli bir şekil kullanan.

Epigrammatism : Nükteleştirme. Nükteli ve veciz olma özelliği. Vecizeleştirme. Epigramatik stil.

Epigrammatizer : Epigramla (nükteli veciz sözler) açıklayan veya ifade eden kimse (ayrıca epigrammatiser). Kısa nükteli veya hicivli sözler yazan kimse. Etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse. Vecizeli bir dil kullanan. Nükteli bir dil kullanan. Epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazarı.

 

Epigrammatist : Nükteci. Vecize yazan kimse.

Epigrammatize : Hicvetmek. Nükte yapmak. Nükteleştirmek. Vecizeleştirmek. Epigram şeklinde anlatmak.

İngilizce Epigrammatical Türkçe anlamı, Epigrammatical eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Epigrammatical ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Jokey : Gülünç. Eğlenceli bir şekilde komik olan. Şakalarla dolu. Komik. Eğlenceli. Şaka yapmaya yatkın (ayrıca joky).

Acutes : Dar. Aşırı. Zeki. Akut. Ağır. Açıkgöz. Güçlü. Şiddetli.

Cuspated : Uçları olan. Sivri uçlu.

Salty : Tuzlanmış. Açık saçık. Tuzlu.

Blazing : Belirgin. Yanan. Bariz. Alevlenme. Cayır cayır yanan. Çarpıcı. Alevlenmiş. Aşikar. Gün gibi ortada.

Kernelled : İçli.

Spicy : Kokulu. Şık. Baharlı. Acılı. Cazip. Edepsiz. Muzır. Baharatlı. Çekici.

Terser : (söz) kısa ve özlü. Kısa ve özlü (söz). Kısa ve öz.

Incisive : Zeki. Soruna doğrudan eğilen. Zekice. İsabetli. Kesici. Dokunaklı. Direkt. Acı.

Laconical : Kısa ve öz. Çok az kelime kullanan. İcaz. Muhtasar. Az ve öz.

Epigrammatical synonyms : doglegged, acuate, chiseled, cleverest, joky, knifelike, spiciest, scintillating, aphoristic, acuter, humorous, spicier, juicy, edged, acutest, sharp as a razor, cleverer, short and sweet, acrid, kerneled, richer, angular, richest, saltiest, deader, terse, acute, argute, spirited, biting, rich, clever, waggish.

Epigrammatical zıt anlamlı kelimeler, Epigrammatical kelime anlamı

Prolix : Sıkıcı. Sözü çok uzatan. Uzun. Ayrıntılı. Sonu gelmeyen. Yorucu. Bitmek bilmeyen.